Omega-3 ve Aspirin kullanımının diyabetli hastalarda kalp damar sağlığına etkileri

Omega-3 ve Aspirin kullanımının diyabetli hastalarda kalp damar sağlığına etkileri

Diyabet (şeker hastalığı), organlarımızda uzun dönemde birtakım zararlar verebilen kronik (uzun süreli) bir hastalıktır ve diyabetik hastaların yaşam kaybı nedenleri arasında kalp damar hastalıklarına bağlı ölümler ilk sırada yer almaktadır.

Diyabetik hastalarda artan kalp damar hastalığı riskini azaltmak için halen birçok çalışmalar yapılmaktadır. Son yıllarda tüm dünyada popüler olan omega-3 yağ asidi takviyelerinin faydalı olduğu söylenmekte ve birçok durumda kullanılması tavsiye edilmektedir. Aspirin ise damar tıkanıklığı için koruyucu olduğu bilinmekte ve uzun süredir kullanılmaktadır.

Kalp damar sağlığını korumada faydası olduğu iddia edilen omega-3 takviyeleri ve aspirin kullanarak diyabetik hastalardaki artan riski gerçekte azaltabilir miyiz?

Geçtiğimiz günlerde NEJM adlı dergide bu soruya cevap oluşturabilecek bir çalışma yayımlandı. Oxford Üniversitesi’nin yürüttüğü ASCEND çalışmasında, aspirin ve / veya omega-3 yağ asitlerinin kalp ve damar hastalığı tanısı almamış diyabetli bireylerde kalp krizi ve felç riskine etkisinin değerlendirilmesi amaçlandı. 2005 yılında başlayan ve 2037 yılında tamamlanması planlanan bu özel çalışmanın 2018 yılı ilk sonlanım sonuçlarını gelin birlikte inceleyelim.

Çalışmanın metodu - özet

ASCEND çalışmasına, 40 yaşın üzerinde olan ve geçmişinde damar hastalığı hikayesi bulunmayan 15.480 diyabet hastası dahil edildi. 4 farklı grupta incelenen kişilere çalışma boyunca 1 gr omega-3 yağ asidi ve 100 mg aspirini ikisi birlikte, ayrı ayrı ve bir gruba da hiç verilmeden (plasebo grubu) olmak üzere toplam 7.4 yıl takip edildi.

Çalışmanın sonuçları

  • Omega-3 takviyesi alan grupta kalp krizi ve inme olayı %8.9 oranında gözlenirken omega-3 almayan ve sadece zeytinyağı verilen grupta (placebo grubu) %9.2 oranında görüldü.
  • Herhangi bir nedene bağlı ölüm oranları da bu iki grup arasında benzer oranlarda (sırasıyla %9.7 ile %10.2) bulundu.
  • Aspirin grubunda, plasebo grubundakilere göre daha düşük oranda (sırasıyla %8.5 ile %9.6) kalp krizi ve inme gibi ciddi damarsal olaylar meydana geldi. Ancak mide bağırsak sistemi gibi ciddi kanama olaylarında da aspirin kullanan grubun riski kullanmayanlara göre riski daha fazla olduğu gözlendi (sırasıyla %4.1 ile %3.2).
  • Ayrıca aspririn gurubu ile plasebo grubu arasında mide bağırsak sistem kanseri sıklığı (sırasıyla % 2,0 ve % 2.0) veya tüm kanserler (% 11.6 ve % 11.5) arasında da anlamlı farklılık saptanmadı (Önceki çalışmalar, aspirinin özellikle bağırsaktaki kanserlerde bir azalma meydana getirdiğini ve etkilerin zamanla arttığını ileri sürmüştü).

Sonuçta, bilinen kalp damar hastalığı olmayan diyabetli hastalar arasında;

  • Omega-3 yağ asidi takviyesi almanın kalp damar hastalığı önleme konusunda takviye almayanlara oranla herhangi bir koruyuculuğu olmadığı gözlendi.
  • Aspirin kullanan kişilerde almayan kişilere oranla ciddi damarsal olayları önlemede bir miktar başarılı oldu. Ancak aynı zamanda da almayanlara göre büyük kanama olaylarına daha fazla neden oldu.
  • Yine aspirin kullananlarda mide bağırsak kanserleri ve diğer tüm kanserlerin görülme sıklığı oranında anlamlı farklar olmadığı saptandı.

Sonuç / Yorum

ASCEND çalışması devam etmektedir ve herhangi bir etkinin daha sonra ortaya çıkıp çıkmadığını görmek için daha uzun süreli takip gerekmektedir. Ancak çalışmanın 7.4 yıl süren bu ilk ayak sonuçlarında tıp dünyasını heyecanlandıran sonuçlar elde edilmedi. Sonuçların olumsuz olmasında kullanılan günlük 1gr omega-3 yağ asit takviyelerinin kalp damar sistemlerini korumada yeterli olmadığına dair iddialar da vardır. Ancak buna karşın birçok doktor da rutin pratiğinde kanıta dayalı olmayan takviyeleri zaten önermediklerini vurgulamışlardır [Amerika Kalp Cemiyeti (AHA) dahil birçok kuruluş çoğu kişide omega-3’ün günlük 1 gr alımının yeterli olacağını tavsiye etmektedir].

Biz de bu vesile ile bir kez daha diyabetik veya değil, herkesin kalp damar sağlığını koruduğu kanıtlanmış olan ve hatta omega-3 gibi diğer takviyelerine gerek kalmadan yaşam boyu uygulanabileceği Akdeniz diyeti tipi beslenmenin sağlığımız için önemli olduğunu hatırlatmak isteriz. 

İlgili Konu:

- Vitamin ve mineral takviyesi – doktorlar ve kullanıcılar bunları bilmeli

- Bitkisel ilaçla tedavi fitoterapi ve kanseri önleme - hayal mi, gerçek mi?

1. ASCEND trial results announced: bleeds and benefit with aspirin balanced in patients with diabetes and no effect on cancer. Oxford Üni. 2018

2. Effects of Aspirin for Primary Prevention in Persons with Diabetes Mellitus. (2018). NEJM, 1529-1539.

3. Effects of n−3 Fatty Acid Supplements in Diabetes Mellitus. (2018). NEJM, 1540-1550.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Diyabet İlacı Glitazon, Parkinson Hastalığını Önlemede Kullanılabilir Mi?

Diyabet İlacı Glitazon, Parkinson Hastalığını Önlemede Kullanılabilir Mi?

PLOS Medicine Dergisi’nde henüz 2 gün önce yayımlanan bir çalışmada, diyabet hastalarında kullanılan glitazon grubu ilaçların...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında