21 Aralık 2018'de, ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA), paroksismal nokturnal hemoglobinüri (PNH) olan yetişkin hastalar için ravulizumab-cwvz'yi (piyasa adı Ultorimis, firma Alexion) onayladı.

Paroksismal nokturnal hemoglobinüri (PNH) nedir? Belirtileri ve tedavisi

Paroksismal nokturnal hemoglobinüri (PNH), hemoliz (eritrosit adlı kırmızı kan hücrelerinin parçalanması) bulguları, kemik iliği yetersizliği ve trombozla (pıhtılar) kendini gösteren bir kan kök hücre hastalığıdır. PIG-A geninde oluşan mutasyon, hastalığın oluşmasından sorumludur. Herhangi bir şikayeti olmayan hastalar düzenli aralıklarla izlenir. Hemolizi ve buna bağlı komplikasyonları olan hastalarda C5 kompleman inhibitörü grubu ilaçlarla yaşam kalitesi artmış ve beklenen yaşam süresi normal toplumla benzer olmuştur. Ancak maliyeti çok yüksek olup yaşam boyu kullanılması gerekmektedir. Bu nedenle gerekliliği çok iyi belirlenmelidir. Allojenik kök hücre nakli tek küratif tedavidir. Ancak yüksek morbidite (hastalık) ve mortalite (yaşam kaybı) riski nedeni ile kemik iliği yetmezliği olanlar, kanserleşme olanlar ve kompleman inhibitörüne yanıt alınamayan hastalarda uygulanmalıdır.

Ravulizumab-cwvz'e FDA onayı getiren klinik çalışmalar

Onay, iki açık etiketli, randomize, aktif kontrollü, bir faz 3 klinik araştırmaya dayanıyordu. Bu çalışmalar bir non-inferiority çalışması idi. Bu klinik araştırmaların adları ALXN1210-PNH-301 ve ALXN1210-PNH-302 idi. Bir non-inferiority araştırmasında, yeni denenen ilacın, hastalığın standart tedavisi kadar etkili olup olmadığı test edilir.

301 ve 302 çalışması

301 çalışmasına, daha önce kompleman inhibitörü sınıfından bir ilaç almamış ve aktif hemoliz geçiren 246 paroksismal nokturnal hemoglobinüri (PNH) hastası dahil edildi.

302 çalışmasına, en az 6 ay boyunca ekulizumab (piyasa adı Soliris) ile tedavi edildikten sonra klinik olarak stabil olan 195 PNH hastası alındı. Her iki çalışmada da hastalar ravulizumab-cwvz veya ekulizumab almak üzere rastgele iki kola ayrıldı. Ravulizumab-cwvz alan hastalar, bir yükleme dozu ve ardından her 8 haftada bir idame dozu aldı. Ekulizumab'a randomize edilen hastalar 1., 8., 15. ve 22. günlerde bir doz, ardından 29. günde ve her 2 haftada bir idame tedavisi aldı.

Çalışmaların sonucu

Çalışma 301'de ilacın etkinliği, LDH seviyelerinin normalleşmesiyle doğrudan ölçülen, hemolizin azalmasının bir göstergesi olan transfüzyondan kaçınmaya dayalı olarak belirlenmiştir. Transfüzyondan kaçınma, 183. güne kadar transfüzyon almayan hastalar olarak tanımlandı. Transfüzyondan kaçınma, sırasıyla ravulizmab-cwvz ve ekulizumab alan hastaların % 73.6'sında ve % 66.1'inde görülmüştür. LDH normalizasyonu ise sırasıyla % 53.6 ve % 49.4'ünde görülmüştür (yine ravulizmab-cwvz lehine olarak). Böylelikle bu çalışmada, ravulizumab-cwvz'nin en az ekulizumab kadar etkili olduğu gösterildi.

Çalışma 302'de ilacın etkinliği, tedavi başından 183. güne kadar LDH'nin yüzde değişimiyle ölçülen hemoliz olarak belirlenmiştir. Ravulizmab-cwvz ve ekulizumab alan hastalarda sırasıyla LDH yüzde değişimi % -0.82 ve % 8.4 olmuştur. Destekleyici etkinlik verileri, transfüzyondan kaçınma, hemoglobini stabil olan hastaların oranı ve hemolizli hastaların oranıydı. Tüm sonlanım noktalarında ravulizumab-cwvz'nin ekulizumab'dan etkinlik olarak daha aşağı olmadığının kanıtlandığı görüldü.

Ravulizumab-cwvz alan hastaların en az % 10'unda en sık görülen yan etkiler, üst solunum yolu enfeksiyonu ve baş ağrısı idi.

Önerilen ravulizumab-cwvz dozu, hastanın vücut ağırlığına bağlı olarak intravenöz (toplardamar) infüzyonla uygulanan, bir yükleme ve ardından her 8 haftada bir idameden oluşur.