Prostat kanseri, ülkemizde her yıl yaklaşık 19 bin yeni tanı ile erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen görülen kanser türü olup, teşhis ve tedavisinde karşılaşılan zorluklar nedeniyle dikkatli yönetilmesi gereken bir durumdur. Prostat kanserlerinin %20 kadarı tanıda ileri evrededir ve erken evrelerde tanı alanların da yaklaşık %6-10 kadarının metastatik, yani 4. evre prostat kanserine ilerlediği hesaplanmaktadır. Hal böyle olunca, ileri evre prostat kanseri tedavisi önemini korumaya devam etmektedir.

Yeni tanı bir prostat kanseri kastrasyona duyarlıdır, yani erkek hormonlarından (androjenlerden) mahrum bırakma tedavisine olumlu yanıt veren prostat kanseri türüdür. Androjenler, özellikle testosteron, prostat kanser hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını teşvik eder. Kastrasyon duyarlılığı, kanser hücrelerinin bu hormonların düşük seviyelerine maruz kaldığında büyüme ve yayılma yeteneğini kaybettiği anlamına gelir.

Zamanla, bazı prostat kanseri türleri hormon tedavisine dirençli hale gelebilir ve bunlara "kastrasyona dirençli prostat kanseri" (KDPK) denir. Bu, kanserin artık testosteron seviyelerinin düşük olduğu bir ortamda da büyüyebileceği anlamına gelir ve genellikle daha agresif tedavi yaklaşımlarının değerlendirilmesi gerektiğini gösterir.

ENZA-P Çalışması

Metastatik kastrasyona dirençli prostat kanseri (mKDPK), tedavisinde kullanılan ilaçlar, hastaların yaşam sürelerini uzatmada önemli rol oynamış olmakla birlikte, yeni tedavi kombinasyonlarının araştırılması hastalar için umudu artıran bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, "ENZA-P" adı verilen randomize Faz II çalışma, bu alandaki yenilikçi yaklaşımlardan biri olarak ön plana çıkmıştır.

Akıllı İlaç (Enzalutamid) ve Atom Tedavisi (Lutesyum) Kombinasyonu

Her ikisi ayrı ayrı ileri evre prostat kanserinde onaylı bu iki tedavi yaklaşımı, ilk kez olarak randomize kapsamlı bir klinik araştırmada test edildiler.

Bu iki tedavi hakkında detaylı bilgi:

Louise Emmett ve arkadaşlarının The Lancet Oncology'de 12 Nisan 2024'te yayımladığı makale, mKDPK hastalarında enzalutamidin yanı sıra Lutesyum-PSMA-617 kullanımının etkilerini incelemiştir. Araştırma, enzalutamid ve Lutesyum'un, özellikle erken ilerleme risk faktörleri taşıyan mKDPK hastalarında tedaviye pozitif etkiler sağladığını ortaya koymuştur.

Avustralya'da 15 hastanede yürütülen bu açık etiketli, randomize, kontrollü Faz II çalışmada, daha önce mKDPK için dosetaksel veya androjen reseptör yolak inhibitörleri ile tedavi görmemiş, PSMA-PET-CT ile pozitif hastalığı belirlenen erkek hastalar yer almıştır. Araştırmanın ana odak noktası, prostat spesifik antijen (PSA) ilerlemesiz sağ kalım süresiydi ve bu, hastaların randomizasyon tarihinden PSA ilerlemesinin ilk kanıtına, protokol dışı kanser tedavisinin başlangıcına veya yaşam kaybına kadar geçen süre olarak tanımlandı.

Çalışmanın Bulguları

Lutesyumun enzalutamid ile kombine edilmesinin, PSA ilerlemesiz sağ kalım süresini belirgin bir şekilde uzattığını göstermiştir.

  • Ortanca PSA ilerlemesiz sağ kalım süresi, sadece enzalutamid grubunda 7,8 ay iken, Lutesyum eklenen grupta 13 aya çıkmıştır.

Yaygın yan etkiler yorgunluk, bulantı ve ağız kuruluğu şeklinde raporlanmış, ancak ciddi yan etkiler her iki grupta da benzer sıklıkta görülmüştür.

Aşağıdaki infografide, bu kombinasyon tedavisinin ve çalışma özetlenmektedir.

Bu sonuçlar, mKDPK tedavisinde enzalutamid ile Lutesyum kombinasyonunun daha geniş çapta değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Ayrıca, bu kombinasyonun hastaların tedaviye yanıtını artırarak yaşam kalitesini yükseltebileceği ve ilerlemenin erken evrelerinde etkili müdahale olanağı sunduğu belirtilmiştir.

İleri evre prostat kanserinin tedqavisi, artık enzalutamid ve Lutesyum'un etkili birleşimi sayesinde yeni bir boyuta taşınmış olup, bu çalışmanın sonuçları, bu zorlu kanser türüne karşı yeni bir umut kaynağı olarak değerlendirilmelidir. ENZA-P çalışması, hastalığın seyri ve tedaviye yanıtı üzerinde derinlemesine bir etki yaratmış ve onkoloji dünyasında yeni bir sayfa açmıştır.