Yazımızda şu içeriklere ulaşabilirsiniz:

  • Radon nedir?
  • Toplum radona nasıl maruz kalır?
  • Radon kansere nasıl neden olur? 
  • Radon maruziyeti ve akciğer kanseri riski 
  • Bilim insanları, radonun akciğer kanseri gelişiminde rol oynadığını nasıl keşfetti?
  • Radon ve akciğer kanseri arasındaki ilişkiyle ilgili bilim insanları ne öğrendi?
  • İnsanlar, evlerinde yüksek bir radon seviyesine sahip olup olmadıklarını nasıl bilir?

Radon nedir?

Radon, taş ve toprakta uranyum, toryum ve radyum elementlerinin normal bozunmasıyla salınan radyoaktif bir gazdır. Periyodik cetvelin VIIIA grubunda yer alan bu soy gazın simgesi Rn, atom numarası 86, atom ağırlığı 222’dir. Görünmeyen, kokusuz, tatsız, yerden sızan ve havaya yayılan bir gazdır. Bölgesel olarak jeolojiye bağlı olarak; radon yeraltı sularına karışır ve su kullanıldığında havaya salınabilir. Radon, doğal kaynaklardan maruz kalınan radyasyonun büyük kısmını oluşturur. Radon gazı genelde açık havada düşük seviyede bulunur. Yüksek seviyelerde göründüğü alanlar ise; yer altı madenleri gibi havalandırmanın yetersiz olduğu bölgelerdir ve bu durum akciğer kanseri riskini önemli oranda artırabilir.

Kanser Araştırmaları Uluslararası Ajansı'na (IARC) göre radon, grup-1 karsinojendir.

Radona nasıl maruz kalıyoruz?

Radon genel olarak havada bulunur. Herkes radonu az da olsa solumak durumundadır. Yüksek radon maruziyeti ise akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Radon zemindeki çatlaklardan, duvarlardan veya kapı-pencere aralıklarından evinlerin içine girebilir. Binanın yapı malzemelerine karışan toprakla, radon içeren kuyu sularıyla, bodrum katlar gibi zemine yakın ve bölgelerde radon seviyesi yüksektir.

Radon kansere nasıl neden olur?

Radon çok küçük radoaktif parçacıklar içerir ve solunum yoluyla akciğerdeki hücrelere zarar verir. Radona uzun süre maruz kalındığında akciğer kanserine neden olabilir. Yetişkinlerde uzun süre maruz kalınması ile akciğer kanseri arasında bir ilişki görülmüş ancak kanıtları kesin değildir.

Radon maruziyeti ve akciğer kanseri riski

Tütün kullanımı, akciğer kanserinin tartışmasız en önemli nedenidir. Radon ise tütün ve tütün ürünlerinden sonra akciğer kanserinin en önemli nedenidir. Araştırmalar sadece ABD’de her yıl 15.000 ila 22.000 akciğer kanserine bağlı yaşam kaybının radonla ilgili olduğunu tahmin ediyor.

Radon, her ne kadar sigara dışı bir akciğer kanseri nedenlerinden biri ise de hem radon gazı ve hem sigara dumanına maruz kalma daha da büyük bir akciğer kanseri riski yaratmaktadır. Radonla ilgili kansere bağlı yaşam kayıplarının çoğunluğu sigara içenlerde görülür.

Bilim insanları, radonun akciğer kanseri gelişiminde rol oynadığını nasıl keşfetti?

Bilim insanları, uranyum maden işçilerinin akciğer kanseri nedeniyle yüksek oranda yaşam kayıplarının kayıtlarını fark edip radonun bir sağlık sorunu olduğunu tespit etmişlerdir. Çeşitli çalışmalarla da bunun doğruluğu teyit edilmiştir.

Radon ve akciğer kanseri arasındaki ilişkiyle ilgili bilim insanları ne öğrendi?

Bilim insanları, radonun akciğer kanserine neden olduğuna dair hemfikirdir. Yakın tarihte yapılan araştırmalar, konutlarda radonunun akciğer kanseri riski üzerindeki etkisinin tespiti üzerine yoğunlaşmıştır. Bu çalışmalarda, bilim insanları akciğer kanseri olan kişilerin evlerindeki radon düzeyleriyle akciğer kanseri geliştirmeyen insanların evlerindeki radon seviyelerini karşılaştırmaktadır.

Yapılan bir çalışmada Kanada ve ABD’de yapılan tüm radon araştırmaları birleştirilip analiz edildi. Bu çalışmaların analizi binlerce kişiden gelen verilerle yapıldı. Analizin sonuçlarına göre evleri radona maruz kalan kişilerde akciğer kanseri riskinin arttığı gösterildi. Bu çalışmalardan sonra 2000’li yılların başında bir kişinin zamanla radon maruziyetini ölçen teknikler geliştirdi ve başta Avustralya ve ABD olmak üzere dünyada kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır.

İnsanlar, evlerinde yüksek bir radon seviyesine sahip olup olmadıklarını nasıl öğrenir?

Radon testi konutların radon seviyelerini ölçmenin tek yoludur. Kapalı ortamdaki radon seviyeleri evin etrafı ve temellerindeki toprağın dağılımından etkilenir. Buna ek olarak, yağmur, kar, barometrik basınç ve diğer etkiler aydan aya veya günden güne radon düzeylerini değiştirebilir. Bunun için hem kısa hem de uzun süreli testler mevcuttur.

Kısa süreli dedektörler, cihaza bağlı; 2-90 gün arasında radon düzeylerini ölçer. Uzun süreli testler ortalama 90 günün üzerini belirler. Uzun vadeli testler ortalama radon seviyesini daha iyi yansıtır.

ABD Çevre Koruma Ajansı EPA, havadaki radon seviyesinin litre başına 4 pikokürinin (pCi / L) üstünde olan evlerde radonun azaltılması gerektiğini önermektedir.

Ülkemizde de 2016 yılından itibaren Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından sularda ve mekanlarda radon sensörü ile radon ölçüm hizmeti verilmektedir. Bunun yanında TAEK tüm ülkemizi kapsayacak şekilde doğada ve belli mekanlarda radon ölçümü çalışması yürütmektedir, çalışmanın 2019’da tamamlanıp sonuçlarının açıklanması bekleniyor. Bu projeye “Türkiye Ev İçerisinde Radon Gazı Seviyesi Haritalandırması” adı verilmiştir ve proje kapsamında 62 bin eve radon sensörü yerleştirilmesi planlanmıştı.

Radon sensörleri, Halk Sağlığı Müdürlüğü personeli tarafından evlere yerleştiriliyor ve 2 ay boyunca bekletiliyor. Ölçüm sonuçlarına göre kritik seviyenin üstünde radon gazı tespit edilen evlerin zemininin özel bir malzemeyle kaplanması; binanın ise toprakla temas eden çatlak veya su sızıntılarının onarılması gerekmekte. Radon gazı özellikle topraktan geldiği için bu önlemler önemli, aynı zamanda zemin katların havalandırmaları da iyi yapılmalı. İnşaatta kullanılan malzemenin radyoaktivitesi düşük malzemelerden tercih edilmesi bir başka önemli nokta.

Radon ölçümlerini siz de yaşamakta olduğunuz mekanlarda yaptırmak isterseniz, Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğü’ne dilekçe ile başvurabilirsiniz.

Eğer radon düzeyi fazla olan evlerde radon seviyeleri azaltılabilirse akciğer kanseri nedeniyle olan yaşam kayıplarının %2 ila 4 oranında azaltılabileceği tahmin ediliyor.