Şap Hastalığı Nedir? Belirtileri Nelerdir? İnsanlara Geçer mi? Türkiye'de Yeni Salgın
Şap Hastalığı Nedir?
Şap hastalığı, çift tırnaklı hayvanlarda (örneğin sığırlar, keçiler, domuzlar) görülen, ciddi bir bulaşıcı hastalıktır. Şap virüsü tarafından oluşturulan bu hastalık, yüksek derecede bulaşıcıdır ve birkaç saat içinde bir hayvandan diğerine yayılabilir. Enfeksiyon, tüm bir sürüye 48 saat içinde yayılabilir.
Türkçe'de "şap" kelimesi, hayvanların ağız, burun ve ayak bölgelerinde oluşan yaraları ifade etmek için kullanılır. Bu nedenle, "şap hastalığı" terimi, bu hastalığın belirtileri arasında yer alan yaralara atıfta bulunmak için kullanılmıştır. Ayrıca, "şap" kelimesi, eski Türkçe'de "yakmak" anlamına gelir ve hastalığın etkileri nedeniyle hayvanların ağız ve burun bölgelerinde yanma hissi yarattığı düşünülebilir.
Önemli Bilgiler
- Neden olan etken: Foot-and-Mouth Disease Virus (FMDV= ayak ve ağız hastalığı virüsü), Aphthovirus cinsi, Picornaviridae ailesi.
- Konaklar: çift toynaklı hayvanlar (geviş getirenler, domuzlar).
- Bulaşma yolları: doğrudan temas, temas edilen eşyalar, aerosoller, işlenmemiş hayvansal ürünlerin tüketimi, çevresel maruziyet, semen vb. gibi çoklu yolları içerir.
- Kuluçka süresi: 2-14 gün.
- Morbidite ve mortalite: Aşılanmamış veya daha önce enfekte olmamış hayvanlarda çok yüksek derecede bulaşıcıdır. Erişkin hayvanlarda ölüm nadirdir, ancak genç hayvanlarda mortalite (ölüm) oranı %20'ye kadar çıkabilir.
- Zoonotik (insana geçme) potansiyel: Zoonotik değildir / son derece nadirdir.
Belirtileri Nelerdir?
Hastalığın belirtileri arasında ateş, aft benzeri lezyonlar, ağız, burun ve ayaklarda şişme ve yara izleri gibi semptomlar yer alır. Şap hastalığı, hayvan sağlığı ve refahı için ciddi bir tehdit oluşturduğu gibi, aynı zamanda tarım endüstrisi ve ekonomik faaliyetler için de önemli bir risktir.
Dünya Genelinde Dağılımı
Şap hastalığı Afrika, Orta Doğu, Asya'nın bazı bölgeleri ve Güney Amerika'da endemiktir. "Endemik" terimi, belirli bir bölgede veya popülasyonda sürekli olarak bulunan bir hastalık veya enfeksiyon anlamına gelir. Avrupa'nın bazı bölgelerinde, Çin, Japonya, Güney Kore ve İngiltere'de de salgınlar meydana gelmiştir.
Bu harita, şap hastalığının küresel hastalık dağılımı hakkında bir rehberdir. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) tarafından yapılan bu harita, Nisan 2021 itibariyle Dünya Hayvan Sağlığı Bilgi Veritabanı'ndaki en son bilgilere dayalı olarak uyarlanmaktadır.
Aşı ile Önlenebilir Fakat Yeni Serotipler Gelişiyor
Şap hastalığı, aşı ile önlenebilir bir hastalıktır. Ancak, bazı ülkelerde aşı üretiminde yaşanan zorluklar veya hayvan hareketlerinin yasaklanması gibi diğer sınırlamalar nedeniyle, hastalık hala bir sorun olarak görülebilir. Ayrıca, aşılamaya rağmen, virüsün çeşitli serotipleri sürekli olarak değiştiği ve mutasyona uğradığı için, aşıların her zaman etkili olması garanti edilemez.
Serotip, bir virüsün yüzeyindeki antijenik proteinlerin (örneğin glikoproteinler) kimyasal yapılarına dayanarak, virüsü tanımlayan bir sınıflandırma sistemidir. Bir virüs serotipi, bir virüs türünün alt kategorisidir ve belirli bir antikor tarafından tanınır. Örneğin, insan influenza virüsü, üç farklı serotipe (A, B ve C) ayrılır.
Bir virüs varyantı ise, virüsün genomunda bulunan genetik değişiklikler nedeniyle ortaya çıkan farklı bir türdür. Bu genetik değişiklikler, virüsün özelliklerinde (örneğin enfeksiyon hızı, patojenite, antikor direnci vb.) değişikliklere neden olabilir. Örneğin, SARS-CoV-2 virüsünün varyantları, D614G mutasyonu gibi farklı genetik özelliklere sahiptir ve bazıları daha bulaşıcı veya daha ölümcül olabilir.
Serotip ve varyant arasındaki temel fark, birinin antijenik özelliklerine, diğerinin ise genetik yapılarına dayanmasıdır. Bir virüsün serotipi, virüsün yüzeyindeki proteinlerin şekline bağlıdır ve belirli antikorlar tarafından tanınırken, bir virüs varyantı, virüsün genetik materyalindeki değişiklikler nedeniyle belirli özelliklerde farklılıklar gösterir.
Tedavisi Var mı?
Şap hastalığı için spesifik/net bir tedavi yoktur. Tedavi, destekleyici bakım ve belirtilere tedavi yöntemlerini içerir. Hayvanların iyileşme süreci, hayvanın yaşına, genel sağlık durumuna ve hastalığın ciddiyetine bağlı olarak değişebilir. Ağrı kesiciler, ateş düşürücüler ve anti-inflamatuar ilaçlar gibi ilaçlar belirtileri hafifletmek için kullanılabilir.
Özellikle etkili bir tedavisi olmadığı için, Şap hastalığının kontrolü, aşılamaya, veteriner yetkililer tarafından yapılan sıkı takip ve hastalığın tespit edilmesi ile mümkündür.
Türkiye'de Endişe Veren Salgın
Mart 2023'te Türkiye'de yeni bir şap hastalığı salgını başlamıştır. Salgınla ilgili olarak, Avrupa Birliği Şap Hastalığı ile Mücadele Komisyonu (EuFMD) koordinasyonunda numuneler gönderilmiş ve incelenmiştir. Bu numunelerden bir tanesinde, Türkiye'de daha önce rastlanmayan SAT-2 serotipi tespit edilmiştir. Bakanlık tarafından, bu serotipe karşı aşı üretimi için çalışmalar hızla başlatılmış ve ilgili kurumlarla iletişime geçilerek sınır gözetim ve yol kontrol faaliyetleri artırılmıştır. Şu anda hastalık görülen 8 işletmede tedbirler alınmış ve kordon-karantina uygulanmaktadır. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütüne de gerekli bildirimde bulunulmuştur. Bakanlık, büyükbaş hayvan varlığının tamamının aşılanması için gerekli çalışmaları süratle yürütmektedir.
Şap Hastalığına Neden Olan Virüs Nedir?
Şap hastalığına Foot-and-Mouth Disease Virus (FMDV) neden olur. FMDV, pikornavirüs ailesinden, RNA içeren bir virüstür. Çok yüksek bulaşıcılığa sahip olan bu virüs, geniş bir yelpazedeki otlayan hayvanları enfekte eder. FMDV'nin yedi farklı serotipi vardır ve her serotip, farklı antijenik özelliklere sahiptir. Bu nedenle, her serotipin spesifik aşıları mevcuttur. FMDV'nin hızlı mutasyona uğrama kabiliyeti, aşıların sürekli güncellenmesini ve uygun şekilde uygulanmasını gerektirir.
Şap Hastalığı İnsanlara Geçer mi?
Şap virüsü yalnızca çiftlik hayvanlarına bulaşan bir virüstür ve insana bulaşmaz. Ancak, insanlar virüsün taşıyıcısı olabilir ve virüsün hayvanlar arasında yayılmasına katkıda bulunabilirler. Bu nedenle hayvanlarla temas eden kişilerin iyi hijyen kurallarına uyması, el yıkaması, eldiven takması ve sık eldiven değiştirmesi önemlidir. Ayrıca, şap hastalığına neden olan virüsün insanlarda benzerliği olan diğer virüsler (örneğin, rastlantısal olarak aynı isme sahip olan "aphtoviruslar") nedeniyle bazı testlerde yanıltıcı sonuçlar alınabilir. Bu nedenle, şap hastalığı tespit edilirken dikkatli olunması gerekir ve insanlarda herhangi bir bulaşma riski yoktur.
Şap Aşısının Kısa Tarihi
Tarihte bilinen ilk şap aşıları, 1898 yılında Alman bakteriyolog August von Wassermann ve İngiliz veteriner Sir Frederick William Fitzsimons tarafından ayrı ayrı geliştirilmiştir. Bu aşılar, canlı virüsler yerine öldürülmüş şap virüslerinin kullanıldığı inaktif aşılar olarak adlandırılmaktadır.
Türkiye'de ilk şap aşı çalışmaları, 1920'li yıllarda başlamıştır. O dönemde ülkemizde şap hastalığı çok yaygındı ve özellikle sınır bölgelerindeki hayvanlar arasında büyük kayıplara neden oluyordu. İlk aşılar yurtdışından temin edilirken, sonraki yıllarda Türkiye'de de aşı üretimi başlamıştır. Günümüzde, Türkiye'de şap aşısı üretimi devlet tarafından yapılmaktadır ve büyükbaş hayvanlar düzenli olarak aşılanmaktadır.
1. A review on foot-and-mouth disease virus vaccines: efficacy and serotype match aspects. (2020)
2. Foot-and-mouth disease: past, present and future. (2019)
3. A global perspective on the control of foot-and-mouth disease. (2019)