Takviye edici gıda kullanımı kanser tedavisini etkiler mi?
A, C, D vitaminleri, çinko, kalsiyum, selenyum gibi mineraller, esansiyel aminoasitler, bitkisel ürünler (fito besinler) ve paketli satılan sindirim enzimleri (probiyotikler) takviye edici gıdalardan bazılarıdır. Birçok insan hastalıkla mücadelede diyet takviyelerinin kendini daha iyi hissettireceğini düşünür. Ancak tedavi sırasında kullanılan diyet takviyeleri vücudumuzda istenmeyen birçok etki (yan etki) gösterebilir. Bu ürünlerin olası yan etkileri konusunda bilgi sahibi olmalısınız. Eğer takviye edici gıdayı aktif olarak kullanan biriyseniz bunu geciktirmeden doktorunuzla paylaşmalısınız.
Günümüzde bazı hastalar modern kanser tedavilerini redderek alternatif tıbba yönelebiliyor. Oysa güncel tedaviler yerine diyet takviyeleri veya fitoterapi ürünleri kullanmak sağlığınıza zarar vermekte. Bu seçim, hastalığınızı iyileştirme veya kontrol etme şansını büyük ölçüde azaltır. Kanser tanısı alan Apple'ın kurucularından Steve Jobs’un hüzünlü hikayesi bunun en trajik örneklerinden biridir. Steve Jobs dünyada uygulanabilen tüm tedavilere ulaşabilecek biri olmasına rağmen, tedavisinin en önemli dönemini alternatif tedavilerle geçirmiş daha sonra kaybettiği bu değerli zamanın bedelini yaşamıyla ödemişti.
Bununla birlikte diyet takviyelerini tedavi ile birlikte kullanılması da doğru değildir. Bazı vitaminler ve diğer diyet takviyeleri ilaçlarla farklı bir şekilde etkileşime girebilir. Hatta bazen tedavinin yan etkilerinin ağırlaşmasına neden olabilir.
Aralık 2019’da Journal of Clinical Oncology'de yayımlanan bir çalışmada kemoterapi sırasında vitamin, antioksidan ve koenzim Q10 kullanan hastaların kanser nüksü/tekrarı gelişme olasılığının % 41 fazla olduğu görüldü. Vitamin B12, demir ve omega-3 takviyesi almanın meme kanseri nüksünü artırdığı görüldü.
Piyasada satılan diyet takviyeleri ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) veya başka bir kurum tarafından denetlenmez. Aynı şekilde, ilaçların kullanım onayı aldığı sağlık kurumları tarafından onay almaz. Bazı besin takviyeleri temiz ve kontrollü laboratuvarlarda üretilip etiketlenir. Ancak bir kısmı etiketinde bulunan maddelerin hepsini içermeyebilir. Hatta listelenmeyen farklı bitkisel bileşenleri veya zararlı olduğu bilinen başka maddeleri bile içerebilir.
Güvenliğiniz için kullanılan bileşenlerin ne dozlarda kullanıldığı bilmek önemlidir. Örneğin mutfakta kullandığınız baharatlar az miktarda güvenli şekilde alınabilir. Sıvı veya hap olarak satılan ekstreler bitkilerin kimyasallarını çok fazla içerebilir ve güvenli olmayabilir. Bir şeyin “tamamen doğal” olması onun güvenli olduğu anlamına gelmez. Doğadaki bazı toksik maddeler de doğal bir şekilde oluşmuştur. Örneğin doğada bulunan zehirli mantarlar da tamamen doğal olduğunu unutmayın!
Türkiye'de bitkisel ürünler ve takviyeler hakkında yasal düzenlemeler nelerdir?
Türklye'de bitkisel ürünlerin hazırlanması ve pazara sunulmasına ilişkin değerlendirmeler Sağlık Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın (eski adı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı) kendi mevzuatlarına göre, farklı uygulamalar şeklinde yürütülmektedir. Türkiye'de takviye edici gıdalardan sorumlu bakanlık Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'dır. Bu bakanlıkça yürütülen esaslar çerçevesinde üretici veya ithalatçılar oldukça basitleştirilmiş bir başvuru sistemi ile çok kısa zamanda aldıkları izinlerle ürettikleri ve/veya ithal ettikleri gıda takviyelerini piyasaya sürmektedir.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından denetlenen bitkisel ürünlerin analiz edilmesi gibi bir zorunluluk yoktur. Buna karşılık Sağlık Bakanlığı tarafından 6 Ekim 2010 tarihinde yayımlanan "Geleneksel Bitkisel Tıbbi Ürünler Yönetmeliği" ile insan sağlığını koruyucu, tedavi edici etkileri olan ve geleneksel kullanıma sahip tıbbi bitkilerden hazırlanan bitkisel tıbbi ürünlerin ve bitkisel preparatların ruhsatlandırılması Sağlık Bakanlığı'na verilmiştir. Bununla beraber şu andaki durum kesin çizgilerle ayrılmış değildir. Yasal zeminde yaşanan bu bilinmezlikler sonucunda tıbbi bir bitkiden hazırlanan bir ürün, Sağlık Bakanlığı'ndan izinli bitkisel bir ilaç olarak eczanelerde satılırken; aynı tıbbi bitkiden gıda takviyesi adı altında hazırlanan bir başka ürün de büyük bir alışveriş merkezinin içindeki bir satış noktasında denetimden uzak bir biçimde satılabilmektedir. Bugün ülkemizde bazı gıda takviyelerinin eczanelerde de satıldığını görmek mümkündür. Fakat bu durum tam bir güveni yansıtmaktan uzaktır. Çünkü bu durumdaki ürünler esasen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilmiş ürünler olduklarından eczanede satılabilecek ürünler için gerekli olan esasları tam olarak taşımayan; sadece ilgili firma ile o eczane arasında varılmış bir anlaşma ile satılmakta olan ürünlerdir. Bu bakımdan eczanelerde satılmalarına karşılık bu ürünlerin gereken kalite ve etkinlik güvencesini tam olarak taşıdıklarını söylemek mümkün değildir.
Sonuç
Kanser tedavisi süresinde yeme-içmede zorlandığınız ve beslenmenizin yetersiz olduğu dönemler olabilir. Bazen hastalığınız nedeniyle besinlerin sindirim sisteminizden emilimi zorlaşabilir, bazen de kullanılan ilaçlar hormon dengenizi değiştirebilir. Böyle durumlarda ihtiyaç duyulan bir besin takviyesi doktorunuzun, diyetisyeninizin önerileriyle veya tıbbi ekibinizin gözetimi altında kullanılmalıdır. Ancak beslenme sorununuz yoksa ihtiyacınız olan vitamin ve mineralleri yiyeceklerden almaya çalışmak her zaman en doğrusudur. İhtiyacınız olan tüm besin öğelerini yeterli ve dengeli bir diyetle doğal yollardan almak en sağlıklı olanıdır.
*
- D vitamini ve kanser! Eksikliği kanser yapar mı? Yüksekliği kanseri önler mi?
1. Vitamins and diet supplements, Cancer Research UK, 31 Jan 2019
2. Christine B. Ambrosone et all. Dietary Supplement Use During Chemotherapy and Survival Outcomes of Patients With Breast Cancer Enrolled in a Cooperative Group Clinical Trial, 2019
3. Jeanne Besser and Barbara L. Grant, MS, RDN, CSO with American Cancer Society, What to eat during cancer treatment, 2019