Tat almada bozukluk - kanserli hastalarda ve kanser tedavisine bağlı

Tat almada bozukluk - kanserli hastalarda ve kanser tedavisine bağlı

Tat duyuları kimyasal olarak algılanmaktadır. Tat alma hücreleri harekete geçtiğinde, tat sinirleri aracılığıyla beyne mesajlar gider. Beyinde bu mesajlar tanımlanır. Her tat hücresi bir reseptörü ifade eder. Esas olarak 4 ana tat algılanmaktadır: tatlı, acı, ekşi ve tuzlu.

Bu kimyasal duyusal mekanizma, burnun, ağzın ve boğazın ıslak yüzeylerinde binlerce sinir ucu içerir. Bu sinir uçları, baklavanın tatlısını, biberin acısını algılamamızı sağlar.

Tat alma bozukluğu, aslında koku almada oluşan problemlerle de yakın ilişkilidir. Çiğnediğimizde, damakla burnu birleştiren özel bir kanal aracılığıyla, yediğimiz yiyeceğin aromasını algılarız. İşte bu kanalda oluşan tıkanıklık, kokuların algılanmasını engeller. Böylece lezzet alma zevkimizin büyük bir kısmı yok olur, yiyecekleri lezzetsiz hale getirir. Buda, iştahsızlık veya kilo kaybına sebep olur.

Kanserli bazı kişiler kanser tedavisi sırasında veya sonrasında tat almada bozukluk veya tat değişikliği yaşayabilir. Fark edebileceğiniz bazı tat değişiklikleri şunlardır:

  • Özellikle acı, tatlı ve / veya tuzlu yiyeceklerin tadı, öncekinden daha farklı gelebilir.
  • Tüm yiyeceklerin tadı aynıymış gibi gelebilir. 
  • Özellikle et veya başka yüksek proteinli yiyecekler yedikten sonra ağzınızda metalik veya kimyasal bir tat bırakabilir.

Tat değişiklikleri, iştah kaybına, kilo kaybına ve belirli gıdaların tamamen reddedilmesine yol açabilir. Bu nedenle, onkoloji ekibinize, yeme kabiliyetinizi etkileyecek herhangi bir tat değişikliği yaşarsanız söylemelisiniz. Bu yan etkilerin giderilmesi, kanser tedavisi ve tedavisinin önemli bir parçası olup semptom (şikayet) yönetimi veya palyatif bakım olarak adlandırılır.

Kanser ve kanser tedavisi ile ilgili tat değişikliklerinin birkaç olası nedeni vardır. Nedeni anlamak size ve sağlık ekibinizin bu değişiklikleri yönetmesine yardımcı olabilir.

Kanser hastaları neden tat almada sorun yaşarlar?

Kemoterapi: Tat değişiklikleri kemoterapilerin ortak bir yan etkisidir. Kemoterapi alan kişilerin yaklaşık yarısı tat değişikliği yaşar. Kemoterapinin neden olduğu tat değişiklikleri genellikle tedavi bittikten yaklaşık 3 ila 4 hafta sonra durur.

Aşağıdaki kemoterapi tipleri genellikle tat değişiklikleriyle ilişkilidir:

Bunların dışında, ağrıyı gidermek için merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olan morfin gibi bazı opioid ilaçlar ve enfeksiyonları tedavi etmek için kullanılan antibiyotikler de tat sorunlarına neden olabilir.

Radyoterapi: Baş-boyun ve beyin bölgesine uygulanan radyasyon terapisi tat alma tomurcuklarına ve tükürük bezlerine zarar vererek tat değişikliklerine neden olabilir. Ayrıca koku duyusunda değişikliklere neden olabilir. Koku duyusuna yapılan değişiklikler, gıdaların nasıl tatlandığını etkileyebilir.

Radyasyon tedavisinin neden olduğu tat değişiklikleri genellikle tedavi sona erdikten 3 hafta ila 2 ay sonra iyileşmeye başlar. Tat değişiklikleri yaklaşık bir yıl boyunca iyileşmeye devam edebilir. Bir kişinin tükürük bezleri hasar görürse, tat alma duyusu tamamen tedaviden önce olduğu gibi geri dönmeyebilir.

Tat değişikliklerinin diğer nedenleri şunlardır:

  • Burun, boğaz veya ağızdan ameliyat
  • İnterlökin-2 (IL-2) gibi biyolojik tedaviler 
  • Kuru ağız
  • Tadımda yer alan sinirlerde hasar 
  • Ağız enfeksiyonları 
  • Diş veya diş eti problemleri
  • Mide bulantısı ve kusma

Kanser hastaları tat bozukları ile nasıl baş edebilir?

  • Yiyeceklerinize az miktarda baharat ekleyin.
  • Beğenmediğiniz yiyeceklerden uzak durun.
  • Yiyeceklerinize tat katması için sos ekleyin.
  • Güzel bir tat vermesi için eti marine edin.
  • Eğer et yemekten hoşlanmıyorsanız, yüksek oranda protein içeren yiyecekler tüketin (peynir, yumurta, fasulye, ceviz, yoğurt, buğday tohumu, göğüs tavuk gibi).

Tat sorunları konusunda ne zaman doktora başvurmak gerekir?

Tedavinin iştahınızı etkilediğini fark ederseniz veya yukarıda belirtilen belirtiler söz konusu olursa doktorunuza başvurunuz. Doktorunuzdan habersiz, asla kendi başınıza kulaktan dolma tavsiyeleri uygulamayınız. Doktorunuz, gereken tetkikleri yaparak gerekli tedavi önlemlerini alacaktır.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Kanser Tedavisiyle Oluşan Akne Benzeri Döküntüler İçin Yeni Çözüm: Topikal BRAF İnhibitörü

Kanser Tedavisiyle Oluşan Akne Benzeri Döküntüler İçin Yeni Çözüm: Topikal BRAF İnhibitörü

Erbitux ve Vectibix gibi EGFR (epidermal büyüme faktörü reseptörü) inhibitörleri, başta kolorektal kanser olmak üzere pek...

Oksalipilatin Alan Hastalara Soğuk Neden Dokunur?

Oksalipilatin Alan Hastalara Soğuk Neden Dokunur?

Oksaliplatin, DNA’ya bağlanarak kanser hücrelerini öldüren bir platin bazlı kemoterapi ilacıdır. Ancak aynı zamanda sinir sistemi...

Kanser Hastalarında Pıhtı Önleme: Düşük Doz Apiksaban Hem Etkili Hem Daha Güvenli!

Kanser Hastalarında Pıhtı Önleme: Düşük Doz Apiksaban Hem Etkili Hem Daha Güvenli!

Kanserde Çoğu Zaman Gözardı Edilen Bir Sorun Kanser hastalarında toplardamar pıhtıları – yani venöz tromboemboli (VTE) – tedaviden...

Kemoterapi Kaynaklı Sinir Hasarına Karşı Soğutma Tedavisi: Gerçekten Çalışıyor mu?

Kemoterapi Kaynaklı Sinir Hasarına Karşı Soğutma Tedavisi: Gerçekten Çalışıyor mu?

Kriyoterapi ile Kemoterapinin En Zor Yan Etkilerinden Birini Engellemek Mümkün Mü? Kemoterapi kaynaklı periferik nöropati, kanser tedavisi...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında