Over (yumurtalık) kanseri doğası gereği geç evrede tanı konan kanser türlerinden birisidir. Neredeyse hastaların dörtte üçüne, 3. ve 4. evrede tanı konur. Over kanserinin standart tedavisi, karın içine kapsamlı bir temizleme cerrahisi (sitoredüktif cerrahi) sonrası adjuvan (koruyucu ve yenilemeyi önleyici) kemoterapi uygulamasıdır. Ne var ki hastalarımız ve hasta yakınlarımız için çok sevimsiz de olsa bu grup hastaların yarıdan fazlası 5 yıl içinde nüks eder, yani hastalık tekrarlar.

Çoğunlukla hastalığın tekrarlama yeri karın içi bölgesidir, özelikle de peritondur (karın zarı). Bu hastaların tedavi stratejilerini belirlemede en önemli unsur hastalığın tekrarlama süresidir. İlk 1 yılda, özellikle kemoterapinin bitimi sonrası ilk 6 ayda yineleyen hastalar için dirençli ve agresif bir hastalıktan söz edilir ki bu hastalar için farklı kemoterapi ve akıllı ilaç (hedefe yönelik tedavi) uygulanması ana tedavi seçeneğidir. Bu grup hastalara platin dirençli over kanseri denir; tersi olarak, yani platin bazlı kemoterapi bitiminden en az 6 ay sonra kanseri tekrarlayanlara ise platin duyarlı over kanseri denir.

Platin duyarlı over kanserleri (kemoterapi bitiminden en az 6 ay sonra tekrarlama yaşayan hastalar) için sekonder (ikincil) cerrahinin uygun olup olmadığı onkolojinin tartışılan konularından biri olagelmiştir. Hatta günümüzde birçok kanser merkezinden bu cerrahiler yapılmaktadır. Retrospektif (geriye dönük) çalışma sonuçları bu hasta grubunda ikincil cerrahilerin yaşam süresini arttırdığına dair veriler sunmuştur. Bunun üzerine prospektif (ileriye dönük) ve randomize bir klinik araştırma ihtiyacı doğmuştur. İşte böyle bir çalışmanın sonuçları, Kasım 2019'da saygın tıp dergisi NEJM'de yayımlandı.

GOG-0213 çalışması

Dr. Robert L. Coleman ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen faz III GOG-0213 çalışmasında, tekrarlayan ve platin duyarlı over kanserli 485 hastanın verileri sunuldu. Hastaların 240'ına ikincil cerrahi ve sonrasından kemoterapi uygulanırken, 245'ine sadece kemoterapi uygulandı.

İkincil cerrahi uygulanan hastaların % 67'sinde tam rezeksiyon sağlandı, yani karın içinde gözle görülebilen tüm tümörler ameliyatla çıkarıldı. Ortanca 48.1 aylık takipte, ikincil ameliyat yapılmayan hastalar için genel bir sağkalım avantajı vardı:

  • Ameliyat edilen hastalarda ortanca genel sağkalım 50.6 ay iken, cerrahi olmayan hastalarda bu süre 64.7 aydı (HR 1.72, P=0.08).
  • Ortalama progresyonsuz (ilerlemesiz) sağkalım, cerrahi alan hastalarda daha uzundu; ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (18.9 aya karşı 16.2 ay).
  • Ameliyat grubunda cerrahiye bağlı sorunların (morbidite) oranı % 9 idi ve bir hasta ameliyat sonrası komplikasyonlardan öldü.
  • Hastalar ameliyattan hemen sonra yaşam kalitesinde belirgin bir düşüş bildirdiler, ancak bu geçici idi ve iki tedavi grubu arasında yaşam kalitesi farkına dönüşmedi.

Sonuç

Tekrarlayan over kanserinde ikincil cerrahiyi değerlendiren bu en kapsamlı klinik araştırmanın sonucuna göre, ikincil sitoredüksiyon cerrahisi, tekrarlayan yumurtalık kanserli hastalarda sonuçları iyileştirmemekte ve bu tedavi bu hasta grubu için uygun gözükmemektedir. Bu veriler ışığında, ikincil sitoredüksiyon cerrahisi öneren mevcut kılavuzların yeniden gözden geçirilmesi gerekecektir. Bununla birlikte, over kanserinde ikincil cerrahiden fayda görebilecek uygun bir alt grubun özelliklerinin tanımlanması için ek çalışmalara ihtiyaç vardır; devam eden birkaç deneme bu soruları ele alacaktır. Ayrıca bu çalışmada hesaba katılmayan ve over kanseri tedavisine giren kemoterapi dışındaki yeni nesil sistemik tedaviler (PARP inhibitörleri) ile, cerrahi ve sistemik tedavi farkı gelecekte daha da açılabilir. Tüm bu koşullar ve uygunluklar multidsipliner bir onkoloji ekibince değerlendirilmeli ve tekrarlayan over kanserli hastalarda hasta görüşü de alınarak en uygun tedavi belirlenmelidir.

İlgili Konu:

- Tekrarlayan yumurtalık (over) kanserinde sıcak kemoterapi (hipertermik kemoterapi) ile birlikte ameliyat