Dünya genelinde en önemli kanser toplantısı olan ASCO Kongresi'nin bu yıl açılış konuşmasını 35 yaşında bir doktor yaptı: Tıbbi Onkolog Dr. David Fajgenbaum. Peki, nedir Dr. Fajgenbaum'u bu kadar özel kılan?

Pensilvanya Üniversitesi’nin Parelman Tıp Fakültesi’nde Asistan Profesör Dr. David Fajgenbaum, hayatını bilime adamış Amerikalı bir immünobiyolog ve yazardır. Üçüncü sınıf tıp öğrencisiyken Castleman hastalığına yakalandıktan sonraki mücadelesi ve öyküsüyle daha çok biliniyor. Bilinmeyen sebeplerden dolayı bağışıklık sisteminin vücuda saldırmasıyla organ yetmezliğine sebep olan bu hastalık çok nadir görülür ve ölümcüldür. Haftalarca yoğun bakımdayken hastalığının tedavisinin olmadığını öğrenen David Fajgenbaum neredeyse 5 kez ölümden döndüğünü ve kemoterapinin onun hayatını kurtardığını söylüyor. O zamanlarda kimsenin tam olarak anlamadığı bu hastalık ve David’in keşfettiği kendi tedavisinin öyküsü herkesi şaşırtıyor.

Lise yıllarında okulunun futbol takımındayken annesinin beyin kanseri (GBM) olduğunu öğrendi. Annesi 15 ay sonrasında bu hastalıktan hayatını kaybetti. Annesine, doktor olup kanser gibi hastalıklarla savaşacağına ve insanlara yardım edeceğine söz verdikten sonra David, yakınını kaybetmiş öğrencilerin birbirine zihinsel destek verdiği "Actively Moving Forward" adında bir kampanya başlattı. Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okurken halsiz hissetmeye başladı. Üçüncü sınıftayken karın boşluğunda oluşan sancılı ağrılar ve boynunda oluşan şişliklerin sebebini anlamak için hastaneye gittiğinde çok nadir görülen idiyopatik çok merkezli Castleman hastalığı tanısı konuldu. Doktoru ona organlarının iflas etmek üzere olduğunu ve acilen yoğun bakıma alınması gerektiğini söyledi. Birkaç gün sonra durumu daha da kötüleşti. Retina kanamasıyla sol gözü körleşti, vücudunda 32 litre ekstra sıvı birikti ve hayatta kalabilmek için sürekli kan nakline ihtiyaç duyuyordu. Doktorlar David’in hayatını kaybedeceğini düşünüyordu ve ailesine onunla vedalaşmasını söylemişlerdi.

David Fajgenbaum, Caitlin Fajgenbaum ile nişanlıydı ve 24 Mayıs 2014te düğünleri olacaktı. David düğününü kaçırmak istemiyordu ve ailesi yanından ayrılınca hemen telefonunu çıkarıp hastalığını araştırmaya başladı. Araştırırken çok tedirgin olmuştu çünkü bu hastalığa yakalanan hastaların yüzde 80’inin yaşam süresinin iki yılı geçmediğini, bu alanda yeterli tıbbi araştırmanın olmadığını ve bu hastalığın tedavisine yönelik geliştirilmiş ilacın olmadığını öğrendi.

Hastaneye geldiğinden beri ağır dozlarda kemoterapi alarak hayatta kalmayı başarmıştı ve düğününe yetişebilmek için 7 farklı kemoterapi ilaçlarının kombinasyonu olan ağır bir kemoterapi aldı. Bu tedaviler David için çok ağır geliyordu ama aynı zamanda da hayatta kalmasını sağlıyordu. Artık bunun çözümünün kendi çabalarıyla olacağının farkına varmıştı. Laboratuvarda kan testleri ve araştırma yapmaya başladı.

Bilinmeyen sebeplerden dolayı bağışıklık sistemi sağlıklı organlara saldırıyordu. Bağışıklık sisteminin saldırması için sinyal yolaklarının aktif olması gerek. 17 farklı sinyal yolağı var ve bunların bir tanesinin veya hepsinin aktif olma ihtimali vardı. Hangi sinyal yolunun aktif olduğunu öğrenmek için lenf nodlarının dokusunu incelerken mTOR sinyal yolağının aşırı aktif olduğunu öğrendi. Bu sinyal yollarını kapatırsa bağışıklığının düzeleceğini umuyordu ve bunun için mTOR inhibitörüne ihtiyacı vardı. mTOR inhibitörü ilacı mevcuttu ancak daha önce Castleman hastalığı tedavisinde kullanılmamıştı. Aslında böbrek nakli için kullanılan sirolimus adındaki bu immünosüpresan ilacı 1999 yılında FDA onayı almıştı. David bunun Castleman hastalığının tedavisinde işe yarayacağının garantisinin olmadığını biliyordu fakat bu ilacı kullanmak onun hayatını kurtardı.

David Fajgenbaum Eylül 2019’da bu umut veren öyküsünü anlatan “Chasing My Cure” adlı kitabını yazdı. 5 kez ölümden dönen ve her seferinde kemoterapi ile hayata tutunup umudunu yitirmeyen David diyor ki “Hayatın bütün zorluklarının içinde bir mizah bulmaya çalışın, umut ettiğiniz şeylerin peşini bırakmayın. Kimsenin aklına gelmeyen sirolimus ilacı aslında her gün önünde geçtiğim eczanede vardı. Bazen en zor sorunların çözümleri gözünüzün önünde olabilir.