0
Uykunun Enfeksiyonlara Karşı Nasıl Koruma Sağladığı Keşfedildi

Uykunun Enfeksiyonlara Karşı Nasıl Koruma Sağladığı Keşfedildi

Uyku, insanın en temel ihtiyaçlarından biridir. Uykunun, bağışıklık sistemi üzerindeki etkisi tam olarak aydınlatılamamıştır. Bu bağlamda, Şubat 2019'da Journal of Experimental Medicine'da yayımlanan çalışmaya göre düzenli uyku, bağışıklık sistemi hücrelerinin enfeksiyonlara karşı daha etkili hale gelmesini sağlıyor.

T hücreleri, bağışıklık sisteminde kritik öneme sahip beyaz kan hücrelerinden biridir. T hücreleri, virüsle enfekte olmuş bir hücre tespit ettiğinde, integrin adı verilen yapışkan proteinleri aktif hale getirir. İntegrinler, T hücrelerinin hedeflerine bağlanmalarını sağlar. Şu ana kadar integrinleri aktif hale getiren yolaklar konusunda az sayıda bilgi mevcuttu. Bu amaçla, Almanya'da bulunan Tübingen Üniversitesi'nden araştırmacılar, bir grup sinyal molekülleri olan G reseptör agonistlerinin (uyarıcı) T hücrelerdeki etkilerini analiz ettiler. G reseptör agonistlerinin çoğu, bağışıklık sistemini genel olarak baskılamaktadır, ancak T hücrelerini baskılayıp baskılamadığı bilinmemekteydi.

Araştırmada, G reseptör agonistlerinin (adrenalin ve nöroadrenalin gibi hormonlar, prostaglandin E2 ve D2, adenozin gibi nöromodülatörler) T hücrelerin integrinlerini aktif etmesini engellediği keşfedildi. Bir başka deyişle, G reseptörlerinin aktivitesinin yüksek olması, T hücrelerin fonksiyonunu engellemektedir.

Not: G reseptör agonistlerinin yüksek sevide olması pek çok patolojik durumla (tümör büyümesi, sıtma enfeksiyonu, hipoksi ve stres) ile ilişkilendirilmektedir!

Adrenalin ve prostaglandin seviyesi, uykudayken en düşüktür. Aynı zamanda, araştırmacılar gece boyunca uyanık kalan veya düzenli uykuya sahip sağlıklı katılımcıların T hücrelerini karşılaştırmıştır.

Gece boyunca uyuyan katılımcıların T hücrelerinde integrin aktivasyonunun daha fazla olduğu görülmüştür. Bir başka deyişle, uyku, G reseptör agonistlerinin seviyesinini düşürerek T hücrelerinin aktivitesini yüksek tutmuştur.

g reseptor yolagi uzerinden t hucreleri aktive etmek duzenli uykunun onemi sirkadyen ritim 382673

Yukarıdaki şekilde, G reseptörlerinin uykuya bağlı olarak değişimi gösterilmiştir. Etkili bir bağışıklık sistemi için T hücrelerinin virüsle enfekte olmuş hücreleri tanıması ve integrinler aracılığıyla bağlanması gerekir. Bu bağlanma sonucu virüslere karşı bir bağışıklık tepkisi oluşur. G reseptör agonistlerinin (UYARICILARI) T hücrelerin aktivasyonunu engellediği bu çalışmada keşfedilDİ. Uyku boyunca G reseptör agonistleri (isoproterenol, epinefrin, nöroepinefrin, prostaglandinler, adenozin) en düşük seviyededir. Böylelikle T hücreleri aktif haldedir. Kanser, sıtma, hipoksi, stres ve uyku bozuklukları artan G reseptör agonistleri ile ilişkilidir.

Peki bu Çalışma Bize ne İfade Ediyor?

  • Uykunun, bağışıklık sistemi üzerindeki bir etkisi daha keşfedildi. Düzenli uyku, T hücrelerinin düzgün çalışmasını sağlıyor.
  • Uykunun, T hücre tepkisini artırmada potansiyele sahip olduğu görülmektedir. Uyku bozuklukları, depresyon, kronik stress, erken yaşlanma gibi durumlarla ilişkilendirilmektedir.
  • Bağışıklık sisteminin düzeninin bozulması, net olmamakla birlikte, kanser riskini artıran faktörlerden biri olarak araştırılmaktadır. Bu çalışma, özellikle kansere karşı T hücre hedefli yeni tedavilerin geliştirilmesine olanak sağlayabilir.

İlgili Konular:

Stoyan Dimitrov ve ark.

Gαs-coupled receptor signaling and sleep regulate integrin activation of human antigen-specific T cells.

Journal of Experimental Medicine. 12 February 2019.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Tip 1 Diyabet: Kök Hücreden Türetilmiş Adacık Hücreleriyle İnsülin Bağımsızlığı Mümkün mü?

Tip 1 Diyabet: Kök Hücreden Türetilmiş Adacık Hücreleriyle İnsülin Bağımsızlığı Mümkün mü?

Onyıllardır Beklenen Gelişme Tip 1 diyabet, pankreastaki beta hücrelerinin otoimmün yıkımı sonucu gelişen ve ömür boyu dışarıdan...

Düşük Doz Kolşisinle Kalp Damarlarındaki Tehlikeli Plaklar Sakinleşiyor

Düşük Doz Kolşisinle Kalp Damarlarındaki Tehlikeli Plaklar Sakinleşiyor

Neden Bu Çalışma Önemli? Kronik koroner arter hastalığı olan bireylerde, kalp krizine neden olan en büyük risklerden...

Meme Silikon Protezleri ve Kalp Sağlığı: Sessiz Bir Tehdit Mi?

Meme Silikon Protezleri ve Kalp Sağlığı: Sessiz Bir Tehdit Mi?

Güzelliğin Bedeli Ne Kadar? 1960'lardan bu yana estetik ve rekonstrüktif amaçlarla kullanılan silikon meme protezleri, dünya genelinde...

Menenjit Nedir? Aşısı Var mı? Belirtileri Neler? Okullarda Artan Vakalara Dair

Menenjit Nedir? Aşısı Var mı? Belirtileri Neler? Okullarda Artan Vakalara Dair

Neden Şimdi Menenjit Konusunu Konuşuyoruz? Son günlerde özellikle okul çağındaki çocuklarda menenjit vakalarında artış olduğu bildiriliyor. Aileler...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında