T lenfosit hücre nedir? Bağışıklık sistemi tedavilerinin anahtarı
Vücudun zararlılara karşı doğuştan sahip olduğu bağışıklık mekanizmalarının yetersiz kaldığı durumlarda kazanılmış (edinilmiş) bağışıklık sistemi devreye girer. Kazanılmış bağışıklık sisteminden lenfosit hücreleri sorumludur. 3 ana çeşit lenfosit hücresi vardır:
- B lenfosit: ürettikleri antikorlar ile kazanılmış bağışıklık sisteminin hümoral (sıvısal) yanıtında rol alır.
- T lenfosit: direk öldürücü ve bağışıklık sisteminin diğer hücrelerini düzenleyici etkileri ile kazanılmış bağışıklık sisteminin hücresel yanıtında rol alır.
- Doğal öldürücü lenfosit (natural killer, NK): antikor ile işaretlenmiş enfekte olmuş hücreleri ve tümör hücrelerini öldürür, doğuştan gelen bağışıklık sisteminde rol alır.
Bu savunma sistemi hücrelerinden özellikle T hücreler, kanser süreçlerinde ve yeni nesil immünoterapilerde özel bir yere sahiptir
T lenfosit hücre nedir?
Kazanılmış bağışıklık sisteminin hücresel savunmasında rol alan T hücreleri, vücuttaki tüm kan hücrelerinde olduğu gibi kemik iliğindeki kök hücrelerden farklılaşırlar.
Farklılaşmanın ilk aşamasında, kök hücre özelliklerini kısmen kaybetmiş öncül (precursor) T hücreleri oluşur. Öncül T hücreleri timüs bezine gitmezlerse NK hücrelerine dönüşürler. Timüs bezine giden hücreler ise sitotoksik T hücreleri (CD8+) ve yardımcı T hücreleri (CD4+) olarak iki farklı hücre tipine ayrılır.
T lenfosit tipleri nedir? T hücreler, antijenleri nasıl tanır?
Yabancı antijenler, sadece antijen sunucu hücrelerin MHC proteinlerinde sunulursa T hücre reseptörleri tarafından tanınabilir. Sitotoksik (öldürücü) T hücreleri normal vücut hücresinde MHC sınıf-1 proteini ile sunulan antijeni tanırlar. Yardımcı T hücreleri ise MHC sınıf-2 proteini ile sunulan antijeni tanırlar. Patojen, hücre içinde parçalandığı zaman ortaya çıkan antijen, hücre içindeki MHC proteini ile birleşir ve kompleks olarak hücre zarına dahil edilir.
MHC sınıf-1 proteini tüm çekirdekli hücrelerde bulunurken, MHC sınıf-2 sadece antijen sunucu hücrelerde bulunur. Antijeni tanıyan sitotoksik T hücreleri, enfekte olmuş hücrenin zarında delikler açılmasını sağlayan perforini salgılar. Bir diğer yol olarak da, o hücrenin apoptoz mekanizmasını etkinleştirerek ölümünü sağlar. Yardımcı T hücreleri ise diğer immün sistem hücrelerini uyarmak için sitokin salgılar ya da B hücrelerine bağlanıp, o antijene özgül antikor üretmek için plasma hücrelerine dönüşmelerini sağlar. Tüm bu mekanizmalar birleşip patojen hücre içerisine girdikten sonra, son savunma hattı olan hücresel bağışıklığı oluşturur.
T hücrelerin kanserde kullanılmasının en uç örneği canlı ilaç CAR-T hücresel tedavi
"Chimeric Antigen Receptors"ün baş harflarinin kısaltması olan CAR-T hücre tedavisi tamamıyla kişiselleştirilmiş bir tedavi seklidir. Hastanın T hücreleri kanser hücresine saldıracak şekilde genetik tekniklerle eğitilir. Hastadan alınan kan örneğinden öncelikle T hücreler ayrıştırılır. Laboratuvar ortamında, T hücrelerine kanser hücresini yüzeylerinde bulunan antijenleri tanımasını sağlayacak gen transferi yapılır. Daha sonra genetiği değiştirilen T hücreleri hastaya geri gönderilir. Hastaya özel bu ilacın üretimi yaklaşık 3 hafta sürer.
Vücuda canlı hücrelerin gönderilmesi sebebiyle bu tedavi aynı zamanda canlı ilaç olarak da adlandırılmaktadır.
2010 yılında, 5 yaşında akut lenfoblastik lösemi tanısı alan Emily Whitehead’in hikayesi ile tüm onkoloji dünyası CAR-T tedavilerini duymuştu.
Haberin resmi: bir kanser hücresine saldıran T-hücreler resmedilmiştir.
Charles A Janeway, Jr, Paul Travers, Mark Walport, and Mark J Shlomchik.
Immunobiology, 5th edition
The Immune System in Health and Disease