Zerdeçal, zencefilgiller ailesine ait sarı çiçekli, büyük yapraklı, çok yıllık otsu bir bitkidir ve Hint safranı olarak da bilinir. Zerdeçal bitkisinin %2’sini oluşturan kurkumin ise, bitkinin köklerinden elde edilen, sarı-turuncu renkli ve tıbbi özellikleri araştırılan biyolojik aktif maddedir. Kurkumin, özellikle Asya ülkelerinde yemeklerde sıklıkla kullanılan köri baharatının da ana maddesidir. Ayrıca E100 koduyla gıda renklendiricisi olarak da kullanılmaktadır. Zerdeçalın İngilizce’deki karşılığı Turmeric’tir.

Zerdeçal, kanserden sporcu sakatlanmalarına kadar her şeyi tedavi edebilen mucizevi bitkisel tedavi (fitoterapi ürünü) iddiası ile pazarlanmaktadır. Fakat zerdeçalın tıbbi amaçla kullanılması bırakın mucizevi faydalarını, çok sayıda sağlık riski taşımaktadır.

İnsan klinik çalışmaları zerdeçalın kanseri tedavi etmediğini göstermiştir

1. İnsan klinik çalışmaları zerdeçalın kanseri tedavi etmediğini göstermiştir

Zerdeçalın hastalıkların tedavisinde kullanımına ilişkin ilk bilimsel çalışma 1937 yılında yayımlanmış, daha sonra 1949 yılında yayımlanan bir çalışmada antibakteriyel etkinliğine ilişkin umut verici sonuçlar elde edilmesiyle çalışmalar hız kazanmıştır. Yapılan birçok laboratuvar çalışmasında zerdeçalın biyolojik olarak aktif maddelerinden biri olan kurkuminin anti-inflamatuvar ve anti-tümör etkileri gösterilmiştir. Fakat bu etkiler insan klinik çalışmalarıyla doğrulanmamıştır. Örneğin kurkumin ileri evre pankreas kanserli 17 hastada, kemoterapi ilacı gemsitabinle kombine edilerek verilmiş ancak olumlu bir sonuç alınamadığı gibi 5 hastanın şikayetlerinde artış olmuştur.

Doğal olarak sağlık alanında tüm bilimsel deneyler önce laboratuvar sonra hayvan ortamında yapılmakta, burada umut veren sonuçlar insan klinik çalışmalara aktarılmaktadır. Denenen bir ajanın laboratuvarda çalışıp insanlarda işe yaramaması nadir gözüken bir durum olmayıp, denenen her 100 bin molekülün neredeyse sadece 1’i ilaca dönüşebilmektedir. Bu gerçek, bilimle uğraşanlar tarafından onlarca yıldır bilinmesine rağmen, klinik çalışmalarda başarısız olmuş moleküllerin tekrar tekrar laboratuvarda denenip, bir mucize bulmuş gibi yansıtılmaya çalışılması şaşırtıcıdır.

Zerdeçal laboratuvarda işe yarıyor gibi gözükürken insanlarda neden işe yaramamaktadır

2. Zerdeçal, laboratuvarda işe yarıyor gibi gözükürken insanlarda neden işe yaramamaktadır?

Bunun en önemli sebebi, tümör mikroçevresidir! Laboratuvar ortamında kanser hücreleri, sadece kendi kardeşleri ile bir hücre yığını halinde oldukları için büyük oranda savunmasızdır. Hayvanlarda ise tümör mikroçevresi insandakinden farklı ve çok daha az komplekstir.

Tümör dokusunu incelediğimizde kümelenmiş kanser hücrelerini görürüz. Bunun sebebi DNA’sında hasarlar birikmiş olan kanser hücresinin kontrolsüz çoğalmasıdır. Ancak kanser sadece bundan ibaret değildir. Etrafındaki normal hücreleri ve kendisine saldırmaya gelen kimi bağışıklık sistemi hücrelerini manipüle ederek, kendisine yardım edecek şekilde değişikliğe uğratır ve tümör mikroçevresini oluşturur.

Antioksidan etki yarardan çok zarar riski taşıyor

3. Antioksidan etki yarardan çok zarar riski taşıyor

Zerdeçalın en fazla ön plana çıkarılan özelliklerinden biri de antioksidan etkiye sahip olmasıdır. En basit tanımı ile antioksidanlar, hücrelerde meydana gelen kimyasal süreçler sonucu açığa çıkan zararlı/atık maddeleri (serbest oksijen radikalleri) dönüştüren ya da ortamdan uzaklaştıran moleküllerdir. Vücudun kendi antioksidan sistemleri olduğu gibi, birçok gıda da içinde antioksidan maddeler barındırır. Fakat antioksidanlar takviye yani fazla miktarda alındığında, kanser hücrelerini öldürmek bir kenara, kanserin büyümesini tetikleyebileceğine dair bilimsel kanıtlar ağır basmaya başlamıştır. Çünkü kanser hücreleri, normal hücrelere göre daha aktiftir ve hücresel süreçlerinde daha fazla serbest radikaller açığa çıkarır ve bunlar ortamdan uzaklaştırmak zorundadır.

4. Zerdeçal ağızdan alındığında bağırsaklardan emilmiyor, damardan uygulandığında eritrositleri parçalayabiliyor

Ağızdan alınan zerdeçal tozu, hapı veya kapsüllerinin 4000 miligrama kadar olan dozları bağırsaklardan neredeyse hiç emilmez (ağızdan alındığında biyoyararlanımı yok). 8 – 16 gram alındığında ise bağırsaklardan çok az emildiğine dair kanıtlar vardır. Bu haliyle sağlık faydası için ağızdan zerdeçal almak anlamsız gözükmektedir. Bu nedenle günümüzde tıbbi amaçla zerdeçalın biyolojik aktif parçası kurkumin damardan serumla verilmektedir. Fakat damardan verildiğinde de kurkuminin ciddi yan etkilerine dair kanıtlar bulunmaktadır. Örneğin aşağıdaki fotoğrafta, kurkumin uygulandıktan sonra kırmızı kan hücreleri eritrositlerde hızlı ve belirgin şekil değişiklikleri gösterilmiştir.

kurkumin uygulamasından sonra kırmızı kan hücreleri eritrositlerde ciddi şekil değişiklikle

(A) Normal kırmızı kan hücreleri; (B) standart kurkumin uygulaması sonrası; (C) daha az yan etki yapması için kurkuminin lipozomal formülasyonu uygulaması sonrası; (D) uygulamadan 120 dk sonra görünüm

5. Zerdeçal, hem kanser hücresini öldürmede hem bağışıklık sistemini aktive etmede çok zayıftır

Kemoterapiler kanser hücreleri için oldukça toksik/öldürücüdür, fakat normal hücreler üzerine de bir miktar bu zararlı etkileri gösterirler. Bu nedenle kemoterapiler kanser hücreleri üzerine etkili olmakla birlikte ancak belli dozlarda kullanılabilirler. Ayrıca kanser hücreleri kemoterapilere ve birçok diğer kanser tedavisine karşı zamanla direnç geliştirirler.

İmmünoterapiler ise kanser hücrelerine direk etki etmez, bağışıklık sistemi hücrelerini kansere saldırması için düzenler/aktifleştirir. İmmünoterapiler de etkili ilaçlar olmakla birlikte her hasta ve kanser türünde işe yaramaz ve kanser hücreleri zamanla immüoterapilere karşı da direnç geliştirebilr.

- Kanser tedavisini zorlaştıran ana faktör İLAÇ DİRENCİ

Zerdeçal ise ne bir kemoterapi kadar güçlü hücre öldürücü ne de yeni nesil immünoterapiler kadar etkili şekilde bağışıklık sistemi aktive bir ürün değildir. Bununla birlikte birçok yan etki ve ilaç etkileşimi riski taşımaktadır.

Zerdeçalin tedavi amaçla uygulaması masum değildir ölüm riskine dikkat

6. Zerdeçalın tedavi amaçla uygulaması masum değildir, ölüm riskine dikkat!

4 Ağustos 2017’de FDA, damardan kurkumin uygulanan 2 hastada hipersensitivite reaksiyonu denilen ciddi alerji gelişmesi üzerine uyarı yayımlamıştır. Bu hastalardan biri – 30 yaşında bayan – kalp durmasına bağlı yaşamını kaybetmiştir. Diğer hasta – 71 yaşında erkek – ise damardan uygulanan adrenaline cevap vermesi sayesinde hızlı bir şekilde yoğun bakıma kaldırılarak tedavi olmuştur. Her iki kişiye de bu uygulamalar hastane dışı wellness kliniklerde yapılmıştır.

Sonuç olarak;

Ne zerdeçalın ne de zerdeçalın meşhur biyolojik aktif komponenti olan kurkuminin, kanseri tedavi etme veya kanserden korumaya dair kullanılmasının bir kanıtı yoktur. Şimdiye kadar çok sayıda çalışma ile denenen kurkuminin bir kanser ilacına dönüşme şansı da bulunmamaktadır. Bununla birlikte yaşam kaybına varan ciddi ve ani başlangıçlı yan etkileri bilinmekte olup, olasılıkla gerçekte olanlar bildirilen yan etkilerden daha fazladır.