Akciğer kanserinde erken tanı amaçlı kanser taramasının işe yaradığı, bu konuda yapılmış en büyük ikinci çalışma ile gösterildi.

Sigara içtiği için akciğer kanseri açısından yüksek riske sahip olduğu düşünülen kişiler için, düşük doz bilgisayarlı tomografi ile yapılan akciğer kanseri taramasının yaşam kaybı riskini belirgin bir şekilde düşürdüğü 19. Dünya Akciğer Kanseri Konferansı'nda sunuldu.

Akciğer kanserinde taramanın erken tanı ve mortalite (yaşam kaybı) oranlarını azaltabileceğini gösteren en büyük alışma ABD kaynaklı Ulusal Akciğer Tarama Çalışması [National Lung Screening Trial (NLST)]; Hollanda ve Belçika kaynaklı şimdiki NELSON çalışmasında ise akciğer taramasının, akciğer kanserine bağlı yaşam kaybını önlemede daha etkili olduğunu gösterildi.

Çalışmada, akciğer taraması yapılan erkeklerde, kansere bağlı yaşam kaybı oranının, tarama yapılmayan kontrol grubuna kıyasla %26 azaldığı bulundu.

Kadınlarda akciğer kanseri daha az görülmekle birlikte, akciğer taraması daha fazla fayda gösterdi. Öyle ki, takip yılı arttıkça, akciğer taraması kadınlarda, bu kansere bağlı ölüm riskini % 39'dan % 61'e kadar varan oranlarda azaltıyordu. Sonuç olarak akciğer taraması, her iki cins için de erken tanı ve yaşam kaybı oranlarını azaltmada etkili bulundu.

İkinci En Büyük Akciğer Taraması Çalışması Olan NELSON'ın Detayları

Çalışmaya katılan toplam 16 bin kişiye ulaşmak için 606 bin kişiye genel sağlık anketi gönderildi. Takibinde çalışmaya şu özelliklere sahip kişiler dahil edildi:

  • 50-74 yaş arası,
  • günde en az 10 adet 30 yıl,
  • günde en az 15 adet 25 yıl sigara içme öyküsü olan kadın ve erkekler.

Çalışmaya dahil edilen kişilerin ortalama sigara içim öyküsü 40 paket/yıl idi (paket/yıl hesabı şu şekilde yapılmaktadır: örneğin 20 yıl buyunca günde 2 paket sigara içmiş bir kişi 20x2= 40 paket/yıl sigara içmiştir. Bir başka örnek: 40 yıl boyunca günde 1 paket sigara içmiş bir kişi de 40x1= 40 paket/yıl sigara içmiştir.)

Katılımcıların yaklaşık yarısı halihazırda sigara içicisi idi; %45 kadarı ise sigarayı son 10 yıl içinde bırakmıştı.

7900 kişi akciğer taraması koluna alındı, 7892 kişi ise kontrol koluna alındı.

Akciğer taraması koluna alınanlarda çalışma başlangıcında, 1 yıl sonra, 2 yıl sonra ve 2.5 yıl sonra bilgisayarlı tomografi görüntülemesi yapıldı.

İlk 3 tarama büyük oranda başarı ile tamamlandı, fakat 4. taramaya kişilerin 3'te 2'si katılmadı. Dördüncü tarama sonu toplam 27053 tomografi çekilmişti.

Final analizde taramaların %2.2'si pozitifti ve toplamda akciğer kanseri tespit etme oranı %0.9 olarak bulundu.

Bu şu anlama gelmektedir: akciğer taraması için eğer pozitif bir test sonucunuz varsa ve bunu doğrulamak için çağrılmışsanız, akciğer kanseri olma ihtimaliniz %41'dir. Buna, pozitif bir sonuç üzerine testin pozitif prediktif gücü denmektedir.

Akciğer Kanserine Erken Evrede Tanı Koymanın Önemi

Bu tarama programında tanı koyulan akciğer kanserlerinin %50'si oldukça erken aşamadadır (evre IA); %69'u evre IA ve IB.

Tarama programında tanı konulan akciğer kanserlerinin sadece %10'u 4. evrededir.

Fakat biliyoruz ki günümüzde, normalde (kanser taraması olmada) tanı alan akciğer kanserlerinin en az yarısı 4. evrede tanı almaktadır ve akciğer kanserleri çoğunlukla ileri evrede tanı aldığı için 5 yıllık yaşam süresine sahip olma oranları %19 civarıdır.

Bu çalışmada ise 10 yıllık takipte akciğer kanserine bağlı yaşam kaybı oranının %39 azaldığı bulundu (8 yılda %61, 9 yılda %53).

Sonuç Olarak Bu Çalışma;