Pek çok çalışmayla en sağlıklı beslenme tipi olduğu doğrulanmış olan Akdeniz tipi beslenme ile kalp-damar hastalıkları, diyabet, obezite, kanser gibi birtakım kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltmanın ve yaşlanmayı yavaşlatmanın mümkün olabileceği düşünülmektedir.

Akdeniz diyeti de denilen Akdeniz tipi beslenme; taze sebze ve meyveler, tahıllar, baklagiller, kabuklu yemişler, balık, zeytinyağı tüketiminin ağırlıkta olduğu, tam tahıllı ekmeklerin tercih edildiği; buna karşın trans yağlar, hayvansal yağlar, kırmızı et, kümes hayvanları, süt ve süt ürünleri tüketiminin düşük tutulduğu bir beslenme şeklidir. Akdeniz toplumlarında kalp-damar hastalıkları, diyabet, obezite, kanser gibi birtakım kronik hastalıkların daha az görülüyor olmasının beslenme şeklinden kaynaklanabileceği düşünülerek, bu konuda pek çok çalışma yapılmış ve Akdeniz tipi beslenmenin en sağlıklı beslenme tipi olduğu sonucuna varılmıştır.

Telomerler, kromozomların (kalıtsal bilgimizi taşıyan yapılar) uç kısımlarında bulunur ve kromozomların yapısal bütünlüğünün korunmasında önemli rol oynar. Ancak, bu kısımlar her hücre bölünmesi sırasında bir miktar kısalmaktadır. Telomer kısalmasının, hücrelerinin ömrü ve yaşlanması ile yakından ilişkili olduğu pek çok çalışmada gösterilmiştir. Bu durum bu bölgeleri gerek kanserin tanı ve tedavisinde gerekse yaşlanmanın geciktirilmesinde önemli bir hedef haline getirmiştir.

Beslenme şekli telomer kısalmasını etkileyebilir

Telomer uzunluğu bireyler ve toplumlar arasında farklılık göstermekte ve bu da beslenme gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle açıklanmaktadır. Dolayısıyla beslenme şeklindeki birtakım değişikliklerle telomer kısalması yavaşlatılarak kanser gibi birtakım kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltmanın ve yaşlanmayı geciktirmenin mümkün olabileceği düşünülmektedir. Ayrıca, hücre düzeyinde yangısal olayların (inflamasyon), telomerlerin kısalmasını hızlandırdığı, buna karşın anti-inflamatuvar etkinin bu kısalmayı yavaşlattığı da birçok çalışmada gösterilmiştir. Bu yüzden meyve, sebze ve kuru yemişlerin anahtar rol oynadığı Akdeniz tipi beslenmenin inflamasyonu ve hücresel hasarı azaltıcı etkilerinin olması nedeniyle, bu beslenmenin daha fazla telomer uzunluğu ve daha sağlıklı yaşlanmayla ilişkili olabileceği düşünülmüş ve kapsamlı bir çalışma yapılmıştır. Bu çalışma, Akdeniz tipi beslenme ile telomer uzunluğu arasındaki ilişki üzerine yapılmış en kapsamlı çalışmadır.

42-70 yaşları arasında, sağlıklı 4700 kadına ait verileri içeren çalışmada, hastalar Akdeniz tipi beslenmeye uygunluğuna göre skorlanmış, kan testleriyle de telomer uzunlukları belirlenmiştir. Tüm bu veriler ilişkilendirildiğinde, Akdeniz tipi beslenme skoru yüksek olanlarda (yani beslenmesi Akdeniz tipi beslenmeye daha yakın olanlarda) telomer uzunluklarının daha fazla olduğu görülmüştür. Buna karşın, başka beslenme türlerinde (Batı tipi diyet gibi) böyle bir ilişki görülmemiştir.

Sonuç olarak, Akdeniz tipi beslenme ile telomer uzunluğu arasında, dolayısıyla da kalp-damar hastalıkları, diyabet, obezite, kanser gibi birtakım kronik hastalıklara yakalanma riski ve yaşlanma arasında anlamlı derecede ilişki olduğu görülmektedir. Bu durumda pek çok çalışmayla en sağlıklı beslenme tipi olduğu doğrulanmış olan Akdeniz diyetini benimsemek, sağlığınız adına son derece faydalı bir değişim yaratacaktır.