Bağışıklık Sistemi Hücrelerinin Yaşlanması Kanserle İlişkilendirildi
Kanserin meydana gelmesinde yaşam tarzı, çevresel ve kalıtsal faktörler önemli rol oynar. Bununla birlikte kanser, çoğunlukla bir yaşlılık hastalığıdır. Yaşın ilerlemesiyle birlikte DNA tamir sistemlerinin kapasitesinde azalma görülür ve buna bağlı olarak mutasyonlar birikir. Mutasyonların birikmesi sonucu hücreler bölünme üzerindeki kontrollerini kaybeder ve sürekli çoğalmaya başlayarak kötü huylu tümör oluşturur. Kanser nedenlerinin tespit edilmesi kanser araştırmalarındaki en temel konulardan biridir. Şubat 2018’de PNAS dalı dergide yayımlanan çalışmaya göre, bağışıklık sistemi hücrelerinin yaşlanması kanser gelişiminin önemli bir nedeni olabilir.
Araştırmada 18-70 yaşları arasında 2 milyon kişinin bilgileri analiz edilmiştir. Matematiksel denklemlerle yaşlanmanın kanser oranları üzerindeki etkisi incelenmiştir.
Araştırma Sonuçlarına Göre;
- Bağışılık sisteminin yavaşlamasının, genetik mutasyonlara nazaran kanser oluşumunda daha önemli olduğu tespit edilmiştir.
- Kadınlarda bağışıklık sisteminde yaşlanmanın daha yavaş olduğu gözlemlenmiştir. Bu durum erkeklerdeki kanser görülme sıklığının kadınlara göre neden fazla olduğunun nedenlerinden biri olarak gözükmektedir.
- Bağışıklıktan sorumlu temel hücreler T hücreleridir ve timus bezinde üretilirler. Erkeklerde timus bezinin yaş ile birlikte daha hızlı küçüldüğü gözlemlenmiştir. Bu durum bağışıklık sistemi kapasitesinin düşmesine ve hasarlı hücrelerinin yok edilememesine neden olmaktadır.
Peki Bu Çalışma Ne İfade Ediyor?
- Bağışıklık sisteminin, yaşlanmaya bağlı kanser oluşumunda önemli bir faktör olduğu keşfedildi.
- Şu ana kadar yapılan araştırmaların çoğunluğu kanserde genetik mutasyonları anlamaya ve buna yönelik ilaç geliştirmeye yönelikti. Bu keşifle birlikte bağışıklık sistemini kontrollü bir şekilde aktif etmeye yönelik çalışmalar (immünoterapiler) artacaktır.
- Kanserde, bağışıklık sisteminin önemi bir kez daha anlaşılmış oldu. Yeni nesil kanser tedavilerinin çoğunluğu bağışıklık sistemi ve genetik tabanlı olarak geliştiriliyor.
- Timus bezini kontrollü bir şekilde aktif halde tutmak kanseri kontrol altına almada önemli rol oynayabilir.
Bu çalışmayı okuyan hemen herkesin aklına ilk olarak “bağışıklık sistemini nasıl genç tutarım, nasıl güçlendiririm” sorusu gelecektir.
Bağışıklık sistemi güçlendirme fikri oldukça caziptir ve bu, sağlık alanında en yaygın kullanılan "ticari" söylemdir. Ancak bunu yapabilmek birkaç nedenden ötürü zordur. Bağışıklık sistemi tek bir varlık değil, bir sistemdir; toplam sayısı trilyonu bulan onlarca çeşit hücreden oluşur. İyi çalışması için denge ve uyum gerekir. Bağışıklık sistemini incelemeye devam ediyoruz, fakat hala bilmediğimiz çok şey var. Yaşam tarzı ve olumlu-olumsuz alışkanlıklar, bağışıklık sistemini herkeste aynı şekilde etkilememekle birlikte, sağlıklı bir yaşam tarzının bağışıklık sistemi olumlu etkilediği düşünülmektedir.
Sonuç olarak belirtmek gerekir ki bağışıklık sistemini gençleştirecek veya güçlendirecek bir reçete, doğal ürün, vitamin, mineral veya takviye yoktur! Bağışıklık sistemini desteklemenin yolları aktif bir yaşam (egzersiz), ideal kiloda kalmak, sebze-meyve ağırlıklı sağlıklı bir beslenme (örneğin Akdeniz diyeti), aralıklı açlık, aşı ile korunulabilir hastalıklara karşı aşılama ve olumsuz alışkanlıklardan (sigara ve alkol gibi) uzak kalmaktır.
Sam Palmer, Luca Albergante, Clare C. Blackburn and T. J. Newman.
Thymic involution and rising disease incidence with age.
PNAS 2018.