Beyin Tümörü için Yeni Bir Hedef – DNA Çoğalma Stresini Kontrol Eden TUG1 Geni
Beyin tümörleri, özellikle glioblastomlar, tedavisi en zor kanser türlerinden biridir. Yeni bir çalışma, Taurine Upregulated Gene 1 (TUG1) adlı genin, kanser hücrelerinin replikasyon stresiyle başa çıkma yeteneği üzerinde kritik bir rol oynadığını ortaya koymuştur. Bu çalışma, agresif beyin tümörlerine karşı potansiyel bir tedavi stratejisi sunabilir.
Replikasyon, bir hücrenin bölünmesi sırasında DNA'nın kopyalanması veya çoğaltılması işlemidir. Bu süreçte, hücrenin çift iplikli DNA molekülü ayrılır ve her bir iplik yeni bir DNA ipliği oluşturmak için bir şablon olarak kullanılır. Sonuçta, iki tane genetik olarak aynı çift iplikli DNA molekülü oluşur. Bu moleküller, hücre bölündüğünde iki yeni hücreye dağıtılır, böylece her biri tam bir genetik bilgi setine sahip olur. Replikasyon, hücrelerin genetik bilgiyi korumaları ve yeni hücrelere aktarmaları için kritik bir süreçtir.
TUG1 Geni ve Replikasyon Stresi Arasındaki Kritik Bağlantı
Yeni bir araştırma, kanser hücrelerinin replikasyon stresiyle nasıl başa çıktığını ve Taurine Upregulated Gene 1 (TUG1) adlı genin rolünü çözmüştür. TUG1 genini hedefleyen bir ilaçla, araştırmacılar farelerde beyin tümörü büyümesini kontrol edebildiler. Bu, glioblastomlar gibi agresif beyin tümörleriyle savaşmak için potansiyel bir strateji olabilir.
Tedaviye Dönüşme Potansiyeli
"Bu bulgular, yeni ilaç uygulamalarına dönüştürülebilir, çünkü TUG1, glioblastomada yüksek derecede ifade edilir," diyor Nature Communications dergisinde yayımlanan çalışmanın baş araştırmacısı Profesör Yutaka Suzuki.
Araştırmada, TUG1'i seçici bir şekilde hedefleyen TUG1-DDS adlı deneysel bir ilaç başarıyla geliştirildi. Bu ilaç, özellikle standart temozolomid tedavisiyle birlikte verildiğinde, tümör büyümesini önemli ölçüde baskıladı ve hayatta kalma şansını artırdı.
Kanser Hücrelerinin DNA Replikasyonunu Nasıl Kullandığı
Kanser hücreleri, hücrelerin normal süreçlerini kendi lehlerine çevirerek kanser hücresi büyümesi için uygun bir ortam yaratır. Temel hücre süreçleri bile, örneğin replikasyon, kanserin avantajına kullanılır.
Replikasyon Stresi ve Genom Kararsızlığı
Kanser hücreleri, DNA replikasyonunun doğal sürecini engelleyerek koşulları kendi lehlerine iyileştirir. Normalde DNA'nın her replikasyonunda çeşitli hatalar (örneğin kırılma, yanlış eşleşme vb) olabilir. Kanser hücreleri, DNA replikasyon sürecini manipüle ederek, replikasyon stresi (RS) oluşturabilirler. Bu stres, DNA ipliklerinin kırılmasına ve eşleşmemiş tek iplikli DNA'nın artmasına yol açar. Bu durum, genomda kararsızlığa neden olur ve bu kararsızlık, tümör büyümesini destekleyebilir.
Ancak, bir noktayı belirtmek önemli olabilir: Replikasyon stresi sadece kanser hücreleri tarafından tetiklenmez; normal hücrelerde de replikasyon stresi olabilir, fakat kanser hücreleri bu durumu kendi avantajları için kullanabilirler.
Uzun Olmayan Kodlayıcı RNA'lar (lncRNA) ve TUG1
Kanser hücreleri, kendi DNA hasarlarını onarmak ve istenmeyen R-döngülerini kaldırmak için uzun olmayan kodlayıcı RNA'lara (lncRNA) başvurur. Araştırmacılar lncRNA TUG1'in rolünü tanımladılar.
- Uzun Olmayan Kodlayıcı RNA'lar (lncRNA): Bunlar, protein kodlamayan fakat hücresel işlemleri düzenlemeye yardımcı olan RNA molekülleridir.
- Kendi DNA Hasarlarını Onarmak ve R-döngülerini Kaldırmak: Kanser hücreleri, DNA'da oluşan hasarı onarmak ve R-döngüleri adı verilen DNA:RNA hibrid yapıları kaldırmak için lncRNA'ları kullanır. R-döngüleri, DNA replikasyonu sırasında problem oluşturabilir, bu yüzden onların kontrol altında tutulması önemlidir.
- lncRNA TUG1'in Rolü: Araştırmacılar, TUG1 adlı bir lncRNA'nın bu süreçte önemli bir rol oynadığını keşfetmişler. TUG1, DNA hasarını onarmak ve R-döngülerini kontrol altına almak için çalışır.
- DHX9 ve RPA32 Proteinleri: Bu iki protein, TUG1 lncRNA'sı ile birlikte çalışarak R-döngülerini bastırır. Yani, bu üç molekül bir araya geldiğinde, potansiyel olarak zararlı R-döngülerini kontrol altına alabilirler.
Özetle, kanser hücreleri DNA hasarını onarmak ve R-döngülerini kaldırmak için TUG1 adlı bir lncRNA ve DHX9 ile RPA32 adlı proteinleri kullanır. Bu mekanizma, kanser hücrelerinin DNA replikasyonu sırasında oluşabilecek problemleri çözmelerine yardımcı olur.
Sonuç: Diğer Kanser Türleri İçin de Umut Var
TUG1 inhibitörlerinin pankreas kanseri ve yumurtalık kanseri gibi diğer kanser türlerinde de etkili olduğu bulunmuştur. Dolayısıyla, bu yeni tedavi adayı TUG1-DDS, TUG1'in ifade edildiği diğer kanser türlerinde de etkili olabilir.
Bu çalışma, agresif beyin tümörleri için potansiyel bir tedavi stratejisi sunuyor ve kanser tedavisinde yeni ufuklar açıyor.
Miho M. Suzuki, Kenta Iijima, Koichi Ogami, Keiko Shinjo, Yoshiteru Murofushi, Jingqi Xie, Xuebing Wang, Yotaro Kitano, Akira Mamiya, Yuji Kibe, Tatsunori Nishimura, Fumiharu Ohka, Ryuta Saito, Shinya Sato, Junya Kobayashi, Ryoji Yao, Kanjiro Miyata, Kazunori Kataoka, Hiroshi I. Suzuki, Yutaka Kondo. TUG1-mediated R-loop resolution at microsatellite loci as a prerequisite for cancer cell proliferation. Nature Communications, 2023; 14 (1) DOI: 10.1038/s41467-023-40243-8