1980 yılında Fransa’da geliştirilen sentetik bir steroid / kortizon olan mifepriston, erken dönemde gebeliği sonlandırmada kullanılan bir düşük hapıdır. Geliştirildiği yıllardan günümüze kadarki süreç içinde 60 kadar ülkede ve milyonlarca kadın tarafından erken dönem gebeliği sonlandırmak için kullanılmıştır. 2005 yılında Dünya Sağlık Örgütü'nün Zorunlu İlaçlar Listesi'ne alınmış olan mifepriston, Türkiye'de halen ruhsatlandırılmamıştır.

Uzun yaşamanın sırlarından biri, üremeyle ilgili fizyolojik mekanizmalarda gizli olabilir mi?

Temmuz 2020'de sonuçları yayımlanan ve meyve sinekleri üzerinde yapılan çalışmalar, mifepristonun çiftleşmiş dişi sineklerde bulunan cinsiyet peptidi adında bir molekülü bloke ettiği gösterdi. Cinsiyet peptidi, erkek sineklerin bazılarında bulunup çiftleşme esnasında dişi sineğe aktarılır. Dişi sineğe geçen peptidin, birtakım metabolik değişiklikler yaparak dişiyi inflamasyona (yangı) açık hale getirdiği ve bağışıklık sistemini baskıladığı fark edildi. Yapılan çalışmalar aynı zamanda bu peptidin bulunduğu dişi sineğin yaşam beklentisinin %51 azaldığını gösterdi. Ömürleri kısalan bu sineklere mifepriston verildiğinde ise yaşam beklentilerinin %106 arttığı görüldü. Aynı çalışma solucanlar üzerinde yapıldığında da benzer sonuçlar verdi.

İlacın, denediği dişi hayvanlarda ömrü uzatmasının sebebi araştırıldığında etki mekanizması tam aydınlatılamamış, fakat birçok değişikliğe neden olduğu fark edilmiştir. Bu değişikliklerin temelinde jüvenil hormonun yattığı görülmüş. Bu normalde, sineklerin ömürleri boyunca gelişimlerini düzenleyen bir hormondur. Canlıda cinsiyet peptidi varlığında ise jüvenil hormonun kontrol ettiği mekanizmalar kontrolden çıkarak hızlanır. Bu hızlanma canlının enerji ihtiyacını arttırırken aynı zamanda vücutta inflamasyon oluşumuna ortam hazırlar; bakterilere / enfeksiyonlara karşı savunmasız hale getirir. Mifepriston ise bu sistemlerin normal dengesine dönmesini ve sineklerin daha uzun yaşamalarını sağlayabilir gözüküyor.

Her ne kadar solucanlar ve meyve sinekleri bizlere uzak canlılar olsa da onlardaki bu mekanizma insanlar da dahil olmak üzere birçok canlı için önemli ilerlemelere yelken açmamıza yardımcı olabilir. Bu yüzden bu ilacın etkilerininin ve yaşlanma mekanizmalarının daha net aydınlatılmasının insan yaşamına katkısı olabilir.