Covid-19 bulaşmasının yarıdan fazlasının BELİRTİSİZ kişilerle gerçekleştiği bulundu

Covid-19 bulaşmasının yarıdan fazlasının BELİRTİSİZ kişilerle gerçekleştiği bulundu

Covid-19 vakaları artarken ve aşılar geciktikçe, sağlık yetkilileri yeni koronavirüsün yayılmasını hafifletmek için ek yollar aramaya devam ediyor.

Bir modelleme çalışması, bulaşmaların yarısından fazlasının asemptomatik (belirti vermeyen) bireylerden geldiğini tahmin ediyor, bu da semptom temelli taramanın yayılma üzerinde çok az etkisi olacağını gösteriyor. Asemptomatik bireyler, henüz belirti vermeye başlamamış hastaları (presemptomatik) veya hiç belirti vermeyecek sessiz taşıyıcıları kapsamaktadır.

7 Ocak 2020'de JAMA Network Open'da çevrimiçi olarak yayınlanan ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (US-CDC) çalışması, özetle şu sonuca varıyor: maske takma ve sosyal mesafe gibi koruyucu önlemlerin yanı sıra temas öyküsü olan veya riskli bireylerin – hatta tüm toplumun – sıkı bit şekilde test edilmesi gerekir. Ancak bu şekilde asemptomatik bireyler tespit edilip izole edilebilir.

Hastalık süresini kısaltabilen veya ortadan kaldırabilen ilaçların veya aşıların etkili ve yaygın kullanımının yokluğunda, SARS-CoV-2'nin başarılı bir şekilde kontrol edilmesi, yalnızca semptomatik (belirti veren) vakaların tanımlanmasına ve izole edilmesine dayanamaz; etkili bir şekilde uygulansa bile, bu strateji yetersiz olacaktır. SARS-CoV-2'yi kontrol etmek için semptomların yokluğunda bulaşma riskini etkili bir şekilde ele alan birden fazla önlem zorunludur...

Çin'in Covid-19'u kontrol altına alınmasında – veya öyle gözükmesinde – çok sıkı bir şekilde test yapması en önemli etken olarak gözükmektedir. Wuhan'da hastalık kontrol altına alındıktan sonra yeni vakaların gözükmesi üzerine 1 hafta içinde 9 milyon vatandaşın test edilerek tekrar salgının kontrol altına alındığı bildirilmişti.

Yazarlara göre, bazı mevcut bulaşma önleme çabalarının etkinliği tartışmalıdır. Bu nedenle, muhtemelen hiçbir belirti göstermeyen ve bilmeden başkalarına bulaştıran bireylerin sonucu olan COVID-19 enfeksiyonlarının oranını modellemeye karar verdiler.

Böylelikle hastalığı hafifletme önlemlerinin ve aşı uygulaması yoluyla bağışıklık oluşturmanın önemini vurgulamak için asemptomatik insanlardan ne kadar bulaşma meydana geldiğine dair temel bir varsayıma sahip olmak için bu çalışma gerçekleştirildi.

Analiz

Geçen yıl birkaç Covid-19 çalışmasından elde edilen verilere dayanarak, enfekte bireylerin % 30'unun hiçbir zaman semptom geliştirmediğini, ancak yine de % 75'inin bulaştırıcı olduğunu biliyoruz.

Araştırmacılar daha sonra, farklı inkübasyon (kuluçka) ve bulaşıcı dönemler ve enfeksiyon noktasından semptom başlangıcına kadar değişen sayıda gün varsayarak, bulaşmaya dayalı pre- (semptom öncesi) ve daima semptomatik kalacak bireylerin çoklu senaryolarını modellediler.

Modeller birleştirildiğinde, tüm bulaşmanın % 59'unun asemptomatik bulaşmadan geleceğini öngördüler; % 35'i presemptomatik kişilerden ve % 24'ü hiç semptomatik olmayan kişilerden.

Yazarlar, semptom göstermeyen ve hiçbir zaman semptomatik olmayan bireylerden bulaşmanın genel oranının, SARS-CoV-2'yi kontrol edebilecek hafifletme önlemlerinin belirlenmesinde anahtar olduğunu belirtiyor.

Örneğin, belirli bir ortamda enfeksiyon yeniden üretim sayısı (R= bir kişinin kaç kişiye enfeksiyonu bulaştırdığı) 2.0 ise, R'yi 1.0'ın altına düşürmek için bulaşmada en az % 50'lik bir azalma gerektiğini açıklarlar. Bazı ortamlarda R'nin muhtemelen 2'den çok daha fazla olduğu ve bulaşmaların yarısından fazlasının bulaşma anında asemptomatik olan kişilerden gelebileceği göz önüne alındığında, etkili kontrolün semptomları olmayan kişilerden bulaşma riskini azaltması gerekir. Bu da ancak çok daha fazla test yapmakla mümkün gözükmektedir.

Bu hastalık için hala belirsizliğini koruyan bir başka konu ise presemptomatik ve asemptomatik bulaşma oranlarının ve kuluçka dönemlerinin tam olarak bilinmemesidir. Ayrıca, önceki araştırmalara göre, semptomların ve bulaşmaların gençler ve daha yaşlı bireyler arasında da farklı olduğu görülüyor. 

Herkesin potansiyel olarak enfekte olduğunu varsayın

Uzmanlar, çok daha genişletilmiş test yaklaşımı ile asemptomatik bireylerin tespit edilmesinin önemli olduğu konusunda hemfikirdir. Semptomatik bireylerin izolasyonu için tarama, yayılmayı önlemeye yardımcı olmak için sağduyulu bir yaklaşımdır, ancak bu önlemler hiçbir şekilde yeterli değildir, çünkü asemptomatik veya pre-semptomatik bireylerin virüsü hala yayabileceği açıkça belgelenmiştir.

Test edilen kişi, henüz pozitif hale gelmediği veya test yanlış negatif olduğu için farkında olmadan enfeksiyonu bulaştırabilir. Ayrıca, hastalığın sıklığı şu anda ABD'de olduğu kadar yüksek olduğunda, tarananların büyük bir kısmı bilmeden enfekte olacaktır ve bu nedenle yanlış negatiflerin oranı yüksek olabilir.

Şu an birçok hastane, AVM, özel veya devlet kurumunda, tüm ziyaretçiler ve personel girişte bir ateş ölçer ile taranıyor ve pandeminin ilk günlerinden beri herkesin evinin dışında maske takması zorunlu hale geldi. Ulusal olarak, personelin birlikte öğle yemeği yemesi nedeniyle birçok hastane dinlenme odası salgını vakası yaşandı ve bu salgınlar ayrıca semptomatik izolasyonun eksikliğini gösteriyor.

İLGİLİ KONULAR

Michael A. Johansson, Talia M. Quandelacy, Sarah Kada, et al. SARS-CoV-2 Transmission From People Without COVID-19 Symptoms. 7 Jan 2021 JAMA Netw Open.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Kanser İlaçları Vücuttan Ne Kadar Sürede Atılır?

Kanser İlaçları Vücuttan Ne Kadar Sürede Atılır?

Kanser tedavisi sırasında kullanılan ilaçların vücuttan atılım süreleri, ilacın tipi, uygulanma şekli, hastanın böbrek ve karaciğer...

Kanser Tedavilerinde 30 Yılın Bilançosu – Neler Değişti ve ve Devam Eden Zorluklar?

Kanser Tedavilerinde 30 Yılın Bilançosu – Neler Değişti ve ve Devam Eden Zorluklar?

Kanser araştırmalarında ve tedavisinde son yıllarda kaydedilen olağanüstü ilerlemeler, milyonlarca yaşamı kurtarmaya devam ederken, kanser hâlâ...

2050'ye Kadar Kanser Salgınına Karşı Neler Yapılabilir?

2050'ye Kadar Kanser Salgınına Karşı Neler Yapılabilir?

Kanser, küresel sağlık sistemlerini ve toplumları etkileyen en büyük sorunlardan biri olarak karşımızda duruyor. Dünya Sağlık...

Yeni Bir Kanser İlacını Geliştirme Maliyeti 1.2 Milyar Dolar!

Yeni Bir Kanser İlacını Geliştirme Maliyeti 1.2 Milyar Dolar!

ABD pazarında yeni bir ilaç geliştirme maliyeti, hem ilaç geliştirme başarısızlıkları hem de sermaye maliyetleri dikkate...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında