Covid-19 Günlerinde KANSER TEDAVİ KARARI Vermede Mitolojiden Bir Örnek – Scylla ve Charybdis
Scylla ve Charybdis, Yunan Mitolojisi’nde dar bir su kanalının iki kıyısında yaşayan iki su canavarıdır. Geçidin iki yakası bir ok atımı erişimindedir, o denli yakındır ki iki kıyı, Charybdis'ten kaçınmak isteyen denizciler Scylla'ya yaklaşmış bulurlar kendilerini ve Scylla'dan kaçınmak isteyenler de Charybdis'e. Buradan hareketle, Scylla ve Charybdis arasında kalmak deyişi, "kişinin iki tehlike arasında kaldığı ve birinden uzaklaşmanın kişiyi diğerine yaklaştırdığı" durumlar için kullanılagelmiştir.
Günümüzde Scylla ve Charybdis, "iki ateş arasında kalmak" veya "aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık" deyimleriyle ifade edilebilir.
Aşağıda NEJM adlı öncü tıp dergisinde yayımlanmış perspektif yazısında, Scylla ve Charybdis arasında kalmış bir onkoloji doktorunun satırlarından alıntıları okuyacaksınız:
‘’Doktor, sepsis protokolünü (hayatı tehdit eden ciddi bir enfeksiyonda yapılması gereken basamaklar) etkinleştirmeli miyiz?’’ Asistanım bunu endişeli bir şekilde sormuştu. Söz konusu hastanın ilk değerlendirmesini ben yapmıştım. Geldiğinde dikkat çeken belirtileri kalp çarpıntısı ve hızlı nefes alıp vermesiydi. Ancak orta yaşlı bu kadında ateş veya tansiyon düşüklüğü bulunmuyordu. Muayene ederken gerçekten hızlı nefes alıp veriyordu ve hızlı-düzenli bir nabız alınıyordu. Ancak sorunun nedeniyle ilgili çok büyük ipuçları vardı. Göz bebekleri büyümüştü. Terlemişti ve ayaklarıyla zemine çarparak tıkırtı oluşturuyordu. Bazı sorgulamalardan sonra tüm kanıtlar aşırı kaygıya karşı oluşmuş hiperadrenerjik bir yanıtı işaret ediyordu.
Yeni ve Başka Bir Korku İle Yüzleşmek
Ben bir tıbbi onkoloğum. Rahatsız edici bir sıklıkta, insanlara kanser olduklarını söylüyorum, birçok durumda da hastalıklarının tamamen tedavi edilemez olduğunu eklemek zorunda kalıyorum. Yaptığım görüşmelere sıklıkla bir kulak çınlaması eşlik eder – hasta kendisine kanser tanısını konduğunu an sadece bunu duyar ve sonrasında başka bir şey duyamaz. Mesleğim süresince pek çok korkuya tanık oldum, ancak hastalarımın yeni tip koronavirüsün (SARS-CoV-2) ortaya çıkması ile içerisine girdikleri panik gibisini görmedim.
Kar Zarar Hesabı
Bir onkolog olarak, tehlikeyi yüzdeler yardımı ile belli bir çerçeveye oturtmaya alışkınız. Zor hesaplamalarla hastalarıma kemoterapinin faydalarının yan etkilerine üstün geleceğini göstermeye çalışırım. Sitotoksik (hücre öldürücü) ilaçları uygularken, kafamda yüzdelerle dolaşırım. Hastaların seçimleri ise çoğu zaman, beyinlerinin diğer kısımlarından daha çok, korku merkezi olan ‘amigdalalarından’ kaynaklanır. Zorlu tedavilerine devam etmeleri için hastaların ölüm korkusu, vücutlarına yüklenecek ilaçların korkusuna üstün gelmelidir.
Her Hastanın İç Hesaplaşması Farklıdır
En ufak bir iyileşme ihtimali bile o ilacı hastaların kabul etmesini sağlayabilir. Bazı zararlı etkileri yüksek olan ilaçların, "istisnai fayda göreceklerini" düşünen hastalar tarafından uygulanma isteğine oldukça şaşırmaktayım.Ancak bu bugüne kadardı.
Dünyanın boğuştuğu Covid-19 Pandemisi sebebiyle ölümler arttıkça hastalarım yalnızca ölümlere dikkat kesilir oldular. Onlara kanıtları göstermeme rağmen artık kemoterapi istemez duruma geldiler. Zaten öncesinde de çok istenmeyen kemoterapi rejimleri onlar için artık daha da ürkütücü.
Bu Salgın Küresel Anlamda Tehlike Arz Etmesine Karşın, Bazı Gruplar Hastalıklara ve Ölüme Karşı Özellikle Savunmasız Görünmektedir
Çinli araştırmacılar, Covid-19’dan etkilenen kanser hastalarının, yoğun bakıma yatma ve yaşam kaybı risklerinin daha fazla olduğunu bildirdiler. Kanserin uzun süreli bir bağışıklık yetmezliğine sebep olması ve muhtemelen ileri yaş buna neden olmaktadır. Rahatsız edici faktörlere rağmen, kanserli çoğu hasta özellikle tedavi gördükleri dönemde, mevcut hastalıklarını Covid-19’dan daha büyük bir risk olarak algılarlar.
Sıkıntılı vicdanım şimdi, kanser hastalarının daha da kompleksleşen olasılık hesaplamalarıyla boğuşuyor: tedavi yüzünden bağışıklığı azalmış hastamın Covid-19’a yenik düşmeye yaklaşması mı, yoksa gecikmiş veya tamamen iptal edilmiş bir tedavi için ödenecek bir bedel mi daha iyi? SARS-CoV-2’den kaçarken tedavi almadığı için hastanın ilerleyen süreçte kanserinin ilerlemesi, büyük kayıplarla yol almaya benzeyecektir. Enfeksiyonun kaçınılmaz oluşu ve kanserin kronikliği, onkologların ve hastaların gerçekten temkinli bir yol çizmesi gereken Scylla ve Charybdis’i karşılarına çıkarmaktadır. İşte burası, tam olarak iki ateş arasında kalınan noktadır.
Covid-19 ile karşılaşıldıkça tablo nasıl olacak, bunu sadece zaman gösterecek.
1. Mark A. Lewis, M.D.
Between Scylla and Charybdis — Oncologic Decision Making in the Time of Covid-19
NEJM - 08 April 2020
2.Saul Newman - Bakunin'den Lacan'a adlı kitaptan alıntı yapılmıştır.