Tehlikeyi hissettiğimiz anda beynin bir bölümü olan amigdala daha aktif çalışmaya başlar. Amigdala, duygusal olaylarla ilgili hafızanın oluşumunda ve depolanmasında önemli rol oynar. Travma yaşamış kişilerin beyinleri "hayatta kalma mücadelesi" yaşamıştır denebilir. Hayatta kalma korkusunu yaşamış kişiler, bundan sonra gerçek bir yaşamsal tehditle karşılaşmasa bile; bir stres veya tehlike hissettiği anda beyni o anıyı hatırlar ve reaksiyon gösterir. Travmalarımızı hatırladığımızda veya travmatik olayı hatırlatan bir uyaran olduğunda "savaş - kaç - don kal" tepkisi güdüsel olarak devreye girer. O an beynin karar veren bölümü olan korteks şunları gerçekleştirme yetisine sahip olmayabilir;

  • Ne söylenmesi gerekiyorsa kelimelerle söyle
  • Seçim yap veya karar ver 
  • Problemleri çöz

Biz stres veya kaygı altındayken beynimiz pek çok düşünce ve planları başından savar. Korku ve kaygı durumunda beynimizin sağlıklı düşünememesi bu noktada çok normal diyebiliriz. Bu durumda durup kendimize şu soruları sorabiliriz; ”Aklımdan neler geçiyor?”, “Kafamdaki kaygı şu an neye benziyor?”

Aşırı kaygı ve korku durumunda beynimiz yoğun adrenalin (kalp atışını ve kan basıncını artıran hormon) altında bir çeşit boğulma yaşar. Bilinçsizce yaşanan bu deneyimler hemen hemen hepimizin başından geçmiştir. Güzel haber ise dışavurumcu sanat ile kaygı ve korkularımızı kontrol altına alarak duyguları yönetebiliriz.

1) Zihninizi Eğitin: Bu durumu yaşadığınızı hissettiğiniz an bunun çok normal ve doğanın bir parçası olduğunu hatırlayın. Kendinizi seçtiğiniz bir sanat aktivitesine hazırlayın; unutmayın kimse sizden sanatçı olmanızı beklemiyor. Kaldı ki sanatçılar bile uzun zamandır gerçeklikten uzak bir özgürlük içinde resim yapıyorlar. Örneğin aşağıdaki resim

picasso balik resmi

Picasso'nun çizdiği balık resmini gören bir adam şöyle der: "Bu hiç balığa benzemiyor" Picasso: "Zaten o balık değil, resim"

2) Bedeninizi Dinleyin: Bu kaygı ve boğulmayı en çok bedeninizde nerede hissediyorsunuz kendinize sorun. Daha önce bahsettiğimiz Body Outline; Beden şablonu çalışması bu konuda çok faydalı bir çalışma olabilir.

3) Harekete Geçin: Enerjiniz olmadığını hissetseniz bile kendinizi motive etmeye çalışarak büyük kağıtlara renkli karalamalar bile yapabilirsiniz. Bu sırada ayakta olmak, kolları geniş daireler çizerek hareket ettirmek, ne çizip boyadığınızı düşünmeden kendinizi bırakmak, sadece size en güzel gelen rengi özgürce kullanmak yardımcı olur.

4) Tekrarlayın: Düzenli yapıldığı takdirde daha fazla yararını göreceğiniz sanat aktiviteleri örnekleri ve uygulamaları için daha önceki yazılarımıza bakabilirsiniz.

Sonuç olarak; dışavurumcu sanat aktiviteleri, kaygı ve korku durumunda, yaşanılan travmaların ardından duygularımızı yönetmeye yardımcı bir terapi gibidir. Örneğin resim yapmayı seçtiniz ve 'fotoğraf' veya 'gerçek' gibi olsun istiyorsunuz. Ne yazık ki bu şekilde gibi resmetme kaygısından uzak ve rahat hissettiğimiz zaman ancak duygularımızı yönetebiliriz.

O zaman şu kısa hikayeyi hatırlamakta yarar olabilir;

Başka bir zaman diliminde bir adam yine Picasso'ya şöyle sorar: "Neden resimlerinizi gerçekte olduğu gibi yapmıyorsunuz?" Picasso: "Gerçekte olduğu gibi kısmını açıklar mısınız?" Adam cüzdanından eşinin fotoğrafını çıkarıp gösterir. Ardından Picasso: " Eşiniz sizce de çok küçük ve biraz yassı görünmüyor mu?"