ESMO 2023 Kongresi’nde, jinekolojik kanserlerin tedavi edilme şeklini hemen veya yakın gelecekte değiştirebilecek önemli faz-3 klinik araştırma sonuçları sunuldu.

INTERLACE denemesinden elde edilen sonuçlar, kemo-radyoterapi (KRT) öncesinde indüksiyon kemoterapisi uygulanmasının, lokal ileri evre servikal (rahim ağzı) kanserli hastalar için yeni standart tedavi yaklaşımı olması gerektiğini önermektedir. Bu yaklaşım, KRT'ye geçmeden önce indüksiyon kemoterapisi uygulanmasını içerir.

Not: İndüksiyon kemoterapisi, kanser tedavisinin başlangıcında, genellikle hastalığın yükünü azaltmak ve ana tedaviye (örneğin cerrahi, radyoterapi ya da  kemo-radyoterapi) yanıtı artırmak için kullanılan yoğun bir kemoterapi rejimidir. 

KEYNOTE-A18 çalışmasının sonuçları, servikal kanser için alternatif bir birinci basamak standartı önermektedir: pembrolizumab immünoterapisi ile KRT.

innovaTV 301 denemesinden elde edilen sonuçlar, tekrarlayan veya metastatik servikal kanserli hastalar için, daha önce hızlandırılmış FDA onayı alan tisotumab vedotini yeni bir standart olarak önermektedir.

FLAMES denemesinden elde edilen veriler, ilk basamak kemoterapiye yanıt veren ileri evre over (kadın yumurtalık) kanserli hastalarda senaparib idame tedavisi ile "benzeri görülmemiş" bir ilerlemesiz sağkalım (PFS) iyileşmesi gösterdi.

Not: PFS (progression free survival), yani hastalıksız veya ilerlemesiz sağkalım, kanser tedavisi gören hastalarda, tedavi ile hastalığın ilerlemediği veya kontrol altında olduğu süreyi ifade eder. Bu süre zarfında, hastalığın büyümesi, yayılması veya kötüleşmesi gözlenmez.

AtTEnd denemesinde, kemoterapiye atezolizumab eklenmesi, yeni teşhis edilmiş veya tekrarlayan ileri evre endometriyal (rahim) kanserli hastalarda PFS'yi iyileştirmiştir.

DUO-E denemesinde, kemoterapiye durvalumab eklenmesi ve ardından yalnız durvalumab veya olaparib ile idame tedavisi uygulanması, ileri evre veya tekrarlayan endometriyal (rahim) kanserli hastalarda PFS'yi iyileştirmiştir.

Gelin, şimdi çalışmaları tek tek ele alalım:

INTERLACE: Lokal İleri Evre Servikal Kanserde İndüksiyon Kemo Artı KRT

Faz 3 INTERLACE denemesi, yeni teşhis edilmiş, lokal ileri evre olduğu için ameliyatla çıkarılamayan servikal kanserli 500 hastayı kaydetti. Hastalar rastgele indüksiyon kemoterapisi (6 hafta karboplatin ve paklitaksel) artı standart KRT (250 hasta) veya yalnızca standart KRT (250 hasta) alacak şekilde rastgele iki çalışma kolundan birine atandılar. Ortanca takip süresi 64 aydı.

  • İndüksiyon kemoterapisinin, kanserin ilerleme riskini önemli bir şekilde, %35 azalttığı bulundu (hazard oranı [HR], 0.65; %95 güven aralığı [CI], 0.46-0.91; P =.013).
  • Beş yıllık PFS (ilerlemesiz sağkalım, yani tedavi ile hastalığı kontrol altında tutma oranı) indüksiyon kolunda %73 ve yalnız KRT kolunda %64 idi.
  • İndüksiyon kolundaki hastalar genel sağkalımda önemli bir iyileşme gösterdi; indüksiyon kemoterapisi verilmesinin, yaşam kaybı riskini %39 azalttığı bulundu (HR, 0.61; %95 CI, 0.40-0.91; P =.04).
  • Beş yıllık genel sağkalım oranı, indüksiyon kolunda %80 ve yalnız CRT kolunda %72 idi.

INTERLACE Lokal İleri Evre Servikal Kanserde İndüksiyon Kemo Artı KRT

Bu, son 20 yıldan fazla bir sürede, lokal ileri evre servikal kanserde sağkalım faydasını gösteren ilk faz 3 randomize çalışmadır.

Ciddi (grade 3-4) yan etkiler, indüksiyon kemoterapisi kolundaki hastaların %59'unda ve yalnız KRT kolundakilerin %48'inde görüldü.

Bu sonuçlar, lokal ileri evre servikal kanserde KRT öncesinde indüksiyon kemoterapisinin yeni bir standart olarak düşünülmesi gerektiğini göstermektedir.

KEYNOTE-A18: Lokal İleri Evre Servikal Kanserde Pembrolizumab Artı KRT

Faz 3 KEYNOTE-A18 denemesi, daha önce tedavi almamış, yüksek riskli, lokal ileri evre servikal kanserli 1060 hastayı içerdi. Hastalar rastgele pembrolizumab ve KRT (529 hasta) veya plasebo ve KRT (531 hasta) alacak şekilde atandılar. Ortanca takip süresi 17.9 aydı.

  • Her iki tedavi ile de ortanca PFS’ye ulaşılmadı, ancak pembrolizumab ile PFS %30 iyileştirildi (HR, 0.70; %95 CI, 0.55-0.89; P =.0020). Pembrolizumab ile genel sağkalımda da iyileşme eğilimi vardı; yaşam kaybı riskinde %27 azalma (HR, 0.73; %95 CI, 0.49-1.07).

KEYNOTE A18 Lokal İleri Evre Servikal Kanserde Pembrolizumab Artı KRT

Grade 3 veya daha yüksek tedaviyle ilişkili yan etkiler, pembrolizumab kolundaki hastaların %67’sinde ve plasebo kolundakilerin %60.6'sında meydana geldi.

Bu veriler, yeni teşhis edilmiş, önceden tedavi edilmemiş, yüksek riskli, lokal ileri evre servikal kanserli hastalar için pembrolizumab artı kemoradyoterapinin yeni potansiyel bir standart bakım olabileceğini desteklemektedir.

innovaTV 301: Tekrarlayan, Metastatik Servikal Kanserde Tisotumab Vedotin

Faz 3 innovaTV 301 denemesi, daha önce en fazla iki basamak tedavi almış tekrarlayan veya metastatik servikal kanserli 502 hastayı içermektedir.

Hastalar rastgele tisotumab vedotin (253 hasta) veya araştırmacının kemoterapi tercihine (249 hasta) göre tedavi alacak şekilde atandılar; kemoterapi tercihleri arasında gemsitabin, irinotekan, pemetrekset, topotekan veya vinorelbin bulunmaktadır. Ortanca takip süresi 10.8 aydı.

  • Ortanca PFS, tisotumab vedotin kolunda 4.2 ay iken, kemoterapi kolunda 2.9 aydı (HR, 0.67; %95 CI, 0.54-0.82; P <.0001).
  • Ortanca genel sağkalım, tisotumab vedotin kolunda 11.5 ay iken, kemoterapi kolunda 9.5 aydı (HR, 0.70; %95 CI, 0.54-0.89; P =.0038).

innovaTV 301 Tekrarlayan Metastatik Servikal Kanserde Tisotumab Vedotin

Grade 3 veya daha yüksek tedaviyle ilişkili yan etkiler, tisotumab vedotin kolundaki hastaların %29.2'sinde ve kemoterapi kolundakilerin %45.2'sinde meydana gelmiştir.

Bu verilere dayanarak, tisotumab vedotinin, ilk basamak sistemik tedavi sonrası ilerleme gösteren hastalar için potansiyel yeni bir standart bakım olarak düşünülebilir.

Bu çalışmanın verileri, tisotumab vedotinin daha önce 20 Eylül 2021’de aldığı hızlandırılmış FDA onayı tam onaya dönüştürebilir.

FLAMES: İleri Evre Over Kanserinde Senaparib Bakım Tedavisi

Faz 3 FLAMES denemesi, birinci basamak platin bazlı kemoterapiye yanıt veren III/IV. evre, yüksek dereceli seröz veya endometrioid over, fallop tüpü veya primer peritoneal kanserli hastaları kaydetti.

Hastalar rastgele senaparib (271 hasta) veya plasebo (133 hasta) idame tedavisi alacak şekilde atandılar. Ortanca takip süresi 22.3 aydı.

  • Ortanca PFS’ye, senaparib kolunda ulaşılmazken, plasebo kolunda 13.6 aydı; platin bazlı kemoterapi sonrası idame olarak senaparib kullanılması, kanserin ilerleme riskini %57 azalttı (HR, 0.43; %95 CI 0.32-0.58, P <.0001).

FLAMES İleri Evre Over Kanserinde Senaparib Bakım Tedavisi

BRCA mutasyon durumundan bağımsız olarak, hastalar senaparib ile PFS faydası gördüler.

Grade 3 veya daha yüksek tedaviye bağlı yan etkilerin oranı, senaparib kolunda %66.3 ve plasebo kolunda %20.3 idi.

Bu sonuçlar, bu hasta grubunda idame senaparib kullanımını desteklemektedir. Senaparib ile gözlemlenen PFS'deki bu iyileşme oranının, PARP inhibitörleri ile şimdiye kadar bildirilenlerin en iyisi olduğunu söyleyebiliriz.

AtTEnd: İleri Evre Endometriyal Kanserde Atezolizumab Artı Kemoterapi

Faz 3 AtTEnd denemesi, III-IV evre endometriyal kanserli 549 hastayı içermiştir. Hastalar yeni teşhis edilmiş veya tekrarlayan hastalığa sahip olabilirler, ancak tekrarlamış kanser için önceden tedavi almamış olmaları gerekmektedir.

Hastalar rastgele atezolizumab (360 hasta) veya plasebo (189 hasta) alacak şekilde atandılar; her ikisi de her 21 günde bir 6 ila 8 döngü süresince paklitaksel ve karboplatin ile kombinasyon halinde verildi. Bu, hastalık ilerleyene kadar atezolizumab veya plasebo idamesi ile takip edildi.

  • Ortanca PFS, atezolizumab kolunda 10,1 ay iken plasebo kolunda 8,9 aydı (HR, 0.74; %95 CI, 0.61-0.91; P =.0219).
  • Genel verileri olgunlaşmamış olsa da, ortanca genel sağkalım atezolizumab kolunda 38,7 ay ve plasebo kolunda 30,2 aydı (HR, 0.82; %95 CI, 0.63-1.07; P =.0483).

AtTEnd İleri Evre Endometriyal Kanserde Atezolizumab Artı Kemoterapi

PFS'deki iyileşme, özellikle DNA eşleşme onarımı eksikliği (dMMR) olan hastalarda atezolizumab ile gözlemlenen faydaya bağlıydı.

dMMR kohortunda, Ortanca PFS atezolizumab kolunda ulaşılmazken, plasebo kolunda 6.9 aydı (HR, 0.36; %95 CI, 0.23-0.57; P =.0005). Bu hasta alt grubunda ortanca genel sağkalım, atezolizumab kolunda ulaşılmazken, plasebo kolunda 25.7 aydı (HR, 0.41; %95 CI, 0.22-0.76).

Tüm hastalar için, atezolizumab veya plasebo ile ilişkili grade 3 veya daha yüksek yan etkiler, atezolizumab kolundaki hastaların %25.8'inde ve plasebo kolundakilerin %14.1'inde görüldü.

AtTEnd, özellikle dMMR durumu olanlarda, ileri evre veya tekrarlayan endometriyal karsinomlu hastalarda kemoterapi ile birlikte bağışıklık kontrol noktası inhibitörlerininçok iyi etkinlik gördüğünü teyit ediyor.

Bu sonuçlar, dMMR endometriyal kanserli hastalar için immünoterapi artı kemoterapinin "gerçekten işe yaradığını" doğrulamaktadır. Bu nedenle tüm ileri evre rahim kanserli hastalarda tümörün dMMR durumunu test etmenin önemine vurgu yapmaktadır.

DUO-E: Endometriyal Kanserde Kemoterapiye Durvalumab ve Olaparib Eklenmesi

Faz 3 DUO-E denemesi, PARP inhibitörleri, immünoterapi veya ileri evre hastalık için herhangi bir sistemik tedavi almamış, tekrarlayan veya yeni teşhis edilmiş, III/IV evre endometriyal kanserli 718 hastayı içermektedir.

Hastalar rastgele

  • plasebo artı kemoterapi ile idame plasebo (241 hasta),
  • durvalumab artı kemoterapi ile idame durvalumab (238 hasta), veya
  • durvalumab artı kemoterapi ve idame durvalumab ve olaparib (239 hasta) alacak şekilde atandılar.

Sonuçlar

  • Ortanca PFS, plasebo-kemoterapi kolunda 9.6 ay, durvalumab-kemoterapi kolunda 10.2 ay (HR, 0.71; %95 CI, 0.57-0.89; P =.003), ve durvalumab-olaparib-kemoterapi kolunda 15.1 aydı (HR, 0.55; %95 CI, 0.43-0.69; P <.0001).
  • Ortanca genel sağkalım, plasebo-kemoterapi kolunda 25.9 ay iken, durvalumab-kemoterapi kolunda henüz ulaşılmaz durumda (HR, 0.77; %95 CI, 0.56-1.07; P =.120), ve durvalumab-olaparib-kemoterapi kolunda da ulaşılmazdı (HR, 0.59; %95 CI, 0.42-0.83; P =.003).

DUO E Endometriyal Kanserde Kemoterapiye Durvalumab ve Olaparib Eklenmesi

Deneysel bir karşılaştırmada, durvalumab-olaparib ile PFS durvalumaba göre önemli ölçüde daha uzundu (HR, 0.78; %95 CI, 0.61-0.99), ve durvalumab-olaparib ile genel sağkalımda iyileşme eğilimi vardı (HR, 0.77; %95 CI, 0.53-1.10).

Grade 3 veya daha yüksek yan etkiler, plasebo-kemoterapi kolundaki hastaların %56.4'ünde, durvalumab-kemoterapi kolundakilerin %54.9'unda ve durvalumab-olaparib-kemoterapi kolundakilerin %67.2'sinde meydana geldi. Plasebo kolunda yaşam kaybına neden olan 8 yan etki, durvalumab kolunda 4 ve durvalumab-olaparib kolunda 5 yan etki vardı.

Bu veriler, ileri evre endometrial kanser birinci basamak kemoterapisine immünoterapi entegrasyonunun klinik faydasını doğrulamakta ve bu ortamda bir PARP inhibitörünün eklenmesinin daha fazla fayda sağlayabileceğini gösteren ilk kapsamlı klinik araştırma sonuçlarıdır.

*

Görsellerin açıklaması: Yazının ana görseli ve çalışma verilerinin grafikleri ChatGPT 4.0 ile oluşturulmuştur.