
Erken Evre HER2 Pozitif Meme Kanseri Koruyucu Tedavide Dikkat Çekici İki Çalışma: APHINITY ve ATEMPT
Erken evre olup meme kanseri ameliyatı olmuş hastalarda, operasyon sonrası verdiğimiz tedavilerdeki amacımız hastalığın tekrarlama ihtimalini azaltmaktır ve onkolojide buna adjuvan tedavi denir. Hastalığın tekrarlama ihtimali, hastanın ve tümörünün özelliklerine göre değişmektedir. San Antonio Meme Kanseri Sempozyumu'nda bu alanda pek çok yeni çalışma açıklandı. HER2 pozitif erken evre meme kanserinde adjuvan tedavinin değerlendirildiği iki çalışmaya göz atacak olursak; İlk çalışma APHINITY (BIG 4-11) çalışması, standart erken evre HER2 pozitif hastalarımızda kullandığımız trastuzumab (Herceptin) ve kemoterapi kombinasyonuna pertuzumab (Perjeta) eklenmesinin etkinliğini değerlendiren bir çalışmaydı. Bu çalışmanın 6. yıl sonuçları yayınlandı. Çalışmaya toplam 4805 hasta alındı. Bu çalışmada standart tedavi olan trastuzumab-kemoterapiye pertuzumab eklenmesinin, genel yaşam süresine sadece %1'lik katkı sağladığı gösterildi (%94.8'e karşı almayanlarda %93.9). Pertuzumabın hastalıksız yaşam süresine ise %3 katkı sağladığı saptandı. Alt grup değerlendirmesinde bu hastalardan koltuk altı lenf bezine sirayet etmiş hastalarda ek % 4.5’lik (%87.9’a karşı %83.4), hormon reseptörü pozitif olan hastalarda ek %3 katkı sağladığı gösterildi. Yan etkiler açısından her iki grupta anlamlı bir farklılık saptanmadı. Bilindiği gibi pertuzumab, HER2 pozitif metastatik meme kanserli hastalarda ve de bölgesel ilerlemiş hastalarda operasyon öncesi dönemde kemoterapi ve trastuzumab ile birlikte kullanımı standart yaklaşımımızdır. Sağladığı katkıyı, maliyeti göz önünde bulundurduğumuzda pertuzumabın erken evrede koruyucu tedaviye eklenmesinin yeri yok gibi duruyor. Operasyon sonrası koltuk altı sirayeti saptanan hastalara baştan ameliyat öncesi bu tedavilerin uygulanmasının daha iyi bir seçenek olacağı düşüncesindeyiz. Bu alandaki ikinci çalışma ise erken evre hastalarda koruyucu tedavi olarak trastuzumab emtansin (T-DM1, Kadcyla) ile paklitaksel ve trastuzumab kombinasyonunun karşılastırıldığı ATEMPT çalışmasıydı. Çalışmaya erken evre koltuk altı sirayeti olmayan tümör çapı 3 cm'den küçük ameliyat olmuş 497 hasta alındı. Evre 1, HER2 pozitif olan bu hastaların 7 yıllık takip sonuçları açıklandı. Hastalardaki 7 yıllık hastalıksız sağkalımın (disease free survival, DFS) T-DM1 kullananlarda ek % 4 daha iyi olduğu gözlendi (%97.5 karşı 93.2), nükssüz (tekrarsız) sağ kalım süresi ise % 99 olarak saptandı. Her iki hasta grubunda yan etki oranları benzer olmakla beraber T-DM1 alan hastalardan %11’i ilaca bağlı yan etkiler nedeniyle ilacı kesmek zorunda kaldı. Bu çalışmaya göre T-DM1’i erken evre HER2 pozitif hastalıkta koruyucu tedavide önermek uygun değil. Çalışmanın sonuçlarında hastada gelişecek saç kaybı, yumurta fonksiyonlarının etkilenmesi gibi uzun süreli yan etkiler ayrıntılı açıklanmadı. Yayınlanacak makalesinde bunları da ayrıntılı değerlendirmek gerekiyor.
Her İki Çalışmanın Özeti
Erken evre hastaların sağ kalım süreleri çok iyi ve hastalığın tekrarlama ihtimali düşüktür. Bu grup hastalarımız için tedavileri azaltıcı yaklaşımlara yönelmeye çalışırken, daha fazla ilaç eklemenin hastaya ne kadar katkısının olacağı net değil. Özellikle katkı sağlayacağı gösterilen bir alt grup belirlenene kadar erken evre HER2 pozitif meme kanserinde kemoterapi-trastuzumab kullanımı standart yaklaşımımız olmaya devam edecektir.
- Aşağıdaki şekilde, HER2 pozitif meme kanserinde ülkemizde kullanım onaylı tüm bu akıllı ilaçların etki mekanizmalarını görebilirsiniz.
