Aşkenaz Yahudiler’i yüzyıllar boyunca Doğu Avrupa’da yaşamış, daha öncesinde ise şimdiki Rusya’nın güneyinde, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve İran’ın kuzeyinde Hazar bölgesinde yaşayan bir toplum olarak biliniyor. Yahudi soykırımı (holocaust) öncesi dünya Yahudi nüfusunun beşte dördünü oluşturmaktayken, günümüzde yaklaşık yarısına düşmüşlerdir ve 2. Dünya Savaşı sonrası büyük kısmı şimdiki İsrail’e göç etmiştir. Karl Marx, Albert Einstein, Steven Spielberg ve Sigmund Freud, Aşkenaz Yahudisi olduğu söylenen dikkat çeken tarihi şahıslardır. Günümüzde Yahudi toplumu dünyanın birçok yerinde yaşamalarına karşın, Aşkenaz Yahudileri yüzyıllar boyunca Doğu Avrupa 'da coğrafik açından izole kalmışlardır. Bu durum aynı zamanda az genetik çeşitliliğe uğramalarını sağladı.

Bu toplumda, atalarındaki genetik değişikler kuşaklar boyunca “korunarak” geçiş gösterdi. Aşkenazi Yahudileri'nde BRCA1 ve BRCA2 genlerinde yüksek oranda değişiklikler gözlemlenmiştir. BRCA1 ve BRCA2 genleri, kalıtsal meme ve yumurtalık kanseri sendromlarından sorumlu genlerdir. Bu sebeple Aşkenazi Yahudilerinde meme ve yumurtalık kanseri riski fazladır. Amerikan Hastalık Kontrolü verilerine göre, Aşkenaz Yahudilerinde her 40 bireyden birinde BRCA1 ya da BRCA2 gen mutasyonları görülmektedir. Genel toplumda ise bu durum 800 kişi de 1’dir.

Akşenazi Yahudi bireylerde en sık olarak 2’si BRCA1 geninde, 1’i BRCA2 geninde olmak üzere 3 mutasyon görülmektedir. Önemle vurgulamak gerekir ki, BRCA1 ya da BRCA2 genlerinde mutasyon olan kadınların yaşam boyu meme kanserine yakalanma riski yüzde 85’e kadar çıkmaktadır. Normal bireylerde bu risk yüzde 12’dir. Yumurtalık kanserine yakalanma riski ise mutasyon taşıyan bireylerde yüzde 40’ları bulurken, normal bireylerde bu oran yüzde 1.8’dir.

Aşkenazi Yahudi toplumunda, kanser riskini artıran diğer mutasyonların varlığı da araştırılmaktaydı. Temmuz 2017 de yayınlanan çalışmada tipik 3 mutasyonu taşımayan Aşkenazi Yahudi bireylerde gen analizleri yapılarak diğer genlerdeki mutasyonlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmayı yürüten ekibin başında BRCA genini keşfeden Mary-Claire King bulunmaktadır. Araştırmada 1007 meme kanseri hastası Aşkenazi Yahudi kadının genleri sekanslanmıştır.

Araştırma sonuçlarına göre;

  • 903 hastada, Aşkenazi toplumunda görülen 3 tipik mutasyona rastlanmamıştır.
  • 903 hastadan, 7 hastada BRCA1 ve BRCA2 genlerinde farklı mutasyonlar görülmüştür. 31 hastada ise meme kanseri ilişkili CHEK2, BRIP, NBN gibi genlerde tehlikeli mutasyonlar tespit edilmiştir. Araştırmayı sınırları sadece bilinen meme kanseri ilişkili genleri içerdiğinden, diğer bireylerdeki genetik değişiklikler tam olarak bilinmemektedir.

Bu çalışmanın en önemli sonuçlarından biri ise, Aşkenazi Yahudi toplumunda BRCA1 ve BRCA2 dışındaki genlerde de kanser riskini artıran mutasyonların saptanmasıdır.

Kanserin tarihi, insanlık tarihinden bile eskidir (dinazor fosillerinde kanser bulguları saptanmıştır) ve mevcut bilgilerimiz ışında şimdiye kadar kanser görülmeyen bir topluluk olmamıştır. Ayrıca bazı toplumlarda belirli gen bozukluklarının daha yoğun olması, o toplumlarda kanser riskini artırmaktadır. Bu sebeple, kanser ülkelere ve milletlere göre değil, genlerde mutasyona bağlı olarak meydana gelir.

İlgili Konu:

- İsrail’de kanser yokmuş - tarihin en büyük yalanlarından biri!