
Kanser İmmünoterapisine Karşı Direnci Kırmak İçin Rotavirüs Aşısı
Kanser Araştırmaları Amerikan Birliği Yıllık Toplantısı 2018'de sunulan bir çalışmaya göre, rotavirüs aşısı, immün kontrol noktası inhibitörü olarak adlandırılan yeni nesil immünoterapilere karşı kanser hücrelerinin geliştirdiği direnci kırabilir.
İmmün kontrol noktası inhibitörü sınıfından immünoterapiler, bağışıklık sisteminin kanser hücrelerine karşı körlüğünü ortadan kaldırabilen ilaçlardır. Bazı kanser türlerinde daha belirgin olmak üzere, birçok kanser türünde çeşitli derecelerde etkili, yeni kanser tedavilerinin başında gelmektedir. Çok değil, 2012 yılına kadar kanser tedavisi denilince akla sadece kanser ameliyatları, kemoterapiler, radyoterapi, girişimsel radyoloji uygulamaları, moleküler tedaviler ve hedefe yönelik akıllı ilaçlar gelmekte iken, günümüzde bu listeye immünoterapiler de eklenmiştir. İmmünoterapilerin şimdiye kadar FDA onayı aldığı kanserler; cilt kanseri malign melanom, küçük hücreli dışı akciğer kanseri, Hodgkin lenfoma, mesane kanseri, baş-boyun kanserleri, Merkel hücreli deri kanseri, kalın bağırsak kanserleri, mide kanseri ve karaciğer kanseridir. Bunların dışında organdan bağımsız olarak, ileri evre mikrosatellit instabilite yüksek (MSI-H) kanserler için de onay almıştır.
İmmünoterapiler, yeni bir kanser tedavi seçeneği olarak elbette elimizi güçlendirmiştir, fakat bunlar da mucizevi ilaçlar değildir; onaylı oldukları kanser türlerinde dahi her hastada yüksek objektif yanıt oranları elde edilememekte veya kanser hücreleri immünoterapiye zamanla direnç geliştirebilmektedir. Bu nedenle immünoterapiye direnç mekanizmalarını kırmanın yollarını araştıran çok sayıda çalışılma yürütülmektedir.
Patern tanıyan reseptörler (pattern recognition receptors, PRR), kanser hücrelerinin immünojenisitesini (bağışıklık sistemi tarafından farkedilebilirliği) arttırmak ve tedavi direncini yenmek için potansiyel bir araç olarak kabul edilir. Yazımızın konusu olan çalışmada araştırmacılar, çeşitli kanser hücre dizilerini, patern tanıyan reseptörleri uyaracak şekilde rotavirüs aşısı ile infekte ettiler.
Çalışmada görüldü ki rotavirüs aşısı sadece patern tanıyan reseptörleri uyarmakla kalmayıp, onkolitik özellik de gösterdi. Tedavi edici amaçlı geliştirilen kanser aşılarının bir kısmında virüsler kullanılır. Bu aşıların geliştirilmesinde kullanılan virüsler, onkolitik virüs olarak adlandırılır. Onkolitik kelimesinin anlamı, "tümörü yok eden"dir.
Rotavirüs aşısı, sağlıklı fibroblast hücrelerde bir olumsuz etki göstermeden, kanserli hücre serileri üzerinde immünojenik bir hücre ölümünü tetiklemiştir. Bu laboratuvar çalışması farelere de uyarlanmış ve tümörün içine enjekte edilen rotavirüs aşısı immün-aracılıklı bir anti-tümör etki göstermiştir.
Nöroblastoma ve lenfoma fare modellerinde, tümör içine rotavirüs aşı terapisinin, özellikle ipilimumab (Yervoy) gibi anti-CTLA-4 immün kontrol noktası inhibitörlere karşı gelişen direncin üstesinden gelebileceğini göstermiştir. Bu deneme aşamasındaki kanser aşısı sonrası, tümör mikroçevresinde aktive olmuş T-hücrelerinin arttığı gözlenmiştir.
Aşartırmacılar, zayıflatılmış rotavirüs aşısının tümör içi enjeksiyon stratejilerinin, pediatrik (çocuk) kanserler dahil klinikte hızlı bir şekilde uygulanabileceği sonucuna varmışlardır. Rotavirüs aşısının onkolitik ve immün-tetikleyici özellikleri, kanser hastalarında anti-PD-1 / anti-CTLA-4 tedavisine karşı direncin üstesinden gelmek için uygun bir strateji olabilir. İmmünoterapi ve başka onkolitik virüs aşıları hakkında da araştırmalar yürütülmektedir, klinik çalışmaları da takip edip sonuçları sizlerle paylaşıyor olacağız.
Shekarian T, Depil S, Jallas AC, et al.
Immunostimulatory and oncolytic properties of rotavirus can overcome resistance to immune checkpoint blockade therapy.
Oral presentation at: 2018 American Association for Cancer Research Annual Meeting; April 14-18, 2018