Meme ve tüm diğer kanser türlerinde ağrı, bulantı, halsizlik, iştahsızlık, depresyon ve kaygı (anksiyete) bozukluğu gibi sorunlar karşımıza çıkabilmektedir. Hastalığın kendisi ve/veya tedavi sürecinin getirdiği bu sağlık sorunlarına yaklaşımlar, yaşam kalitesini artırmak amacıyla giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bilimsel geçerliliği kanıtlanmış yaklaşımların arayışı ve bilimsel çalışmaların sayısı günden güne artmaktadır. Palyatif bakım alanına giren bu sorunlar bilimsel ve yasal kabul görmüş modern tıp yöntemleri ile çözülebildiği gibi tamamlayıcı tedavilerin kullanımı da yeterli kanıtlar kılavuzluğunda kullanılmaktadır (ya da kullanılmalıdır). Akupunktur, meditasyon, yoga, refleksoloji, müzik terapisi, stres yönetimi, masaj ve çeşitli bitkisel içerikler tamamlayıcı tıp yöntemleri arasındadır.

Meme Kanserli Hastalarda Karşılaşılan Hastalığa veya Tedavilere Bağlı Sorunlar:

Meme kanserli hastalarda karşılaşılan hastalığa veya tedavilere bağlı yan etkiler

Çok yakın zamanda meme kanserinde tamamlayıcı tedavi yöntemleri kılavuzu güncellendi. Tedavi kılavuzları (guideline) değerli bilimsel çalışmaların değerlendirilip burdan elde edilen verilerin derlendiği sağlık mensuplarının tedavileri yönlendirmede kullandıkları temel kaynaklardır. Bu kılavuzda ortaya koyulan sonuçlar kanıt düzeyine göre A, B, C, D, H ve I olarak sınıflandırılmış. Kanıt düzeylerinin ne anlama geldiğini açıklamak gerekirse;

  • Kanıt düzeyi A: söz konusu tedaviden önemli düzeyde fayda olduÄŸuna dair üst seviye kesinlik olması
  • Kanıt düzeyi B: söz konusu tedaviden orta-önemli düzeyde fayda olduÄŸuna dair üst seviye kesinlik olması
  • Kanıt düzeyi C: söz konusu tedaviden az düzeyde fayda olduÄŸuna dair orta seviye kesinlik olması
  • Kanıt düzeyi D: söz konusu tedaviden etkinin gösterilememiÅŸ olması
  • Kanıt düzeyi H: söz konusu tedavinin zarar vermesi
  • Kanıt Düzeyi I: söz konusu tedaviden için mevcut kanıtlar sonuçsuz

Kanıt düzeyi A ve B yani yüksek kanıt düzeyi söz konusu ise o tedavinin verilmesinin önerilir. Kanıt düzeyi C ise tedavinin yararı tartışmalıdır. Kanıt düzeyi D, H, I ise tedavinin verilmesi önerilmez.

Kılavuzda tamamlayıcı tedavilerin tümü tek tek ele alınmış. Her tamamlayıcı tedavinin meme kanserli hastalardaki etkinliğini değerlendirildiği çalışmalar ayrı ayrı değerlendirilmiş. Meme kanserine özgü çalışması olmayan tedavi yöntemleri ile ilgili öneriler için bu diğer kanser türlerindeki etkinlikleri değerlendirilmiş.

Oklar Meditasyonu Göstermekte!

Meme kanserli hastalarda araştırılan tamamlayıcı tedavi yaklaşımlarından kanıt düzeyi A ve B olanları saymak gerekirse; meditasyon, müzik terapisi, yoga, akupunktur, masaj (refleksoloji), elektroakupunktur, gevşeme (relaksasyon) tekniklerinin adı geçmektedir (bakınız aşağıdaki tablo).

Meme kanseri tedavisi için kanıt düzeylerine göre tamamlayıcı ve alternatip tıp uygulamalarÄ

Bu yeni kılavuzdaki en çarpıcı değişiklik meditasyonun stres ve anksiyeteyi (kaygı) azaltmada etkinliği adına kanıt düzeyinin artmasıdır. Bir önceki kılavuzda kanıt düzeyi B iken meditasyonun stres ve anksiyete üzerine etkilerinin ortaya koyulduğu randomize kontrollü bir çalışmanın eklenmesiyle ile kanıt düzeyi A olmuştur.

Bugüne kadar birçok meditasyon / hipnoterapi tekniği geliştirilmiş ve kullanılmıştır. Ancak işin özünde zihnin boşaltılıp, arınması ve dinginliğe ulaşma hedeflenir. Sadece meme kanserinde değil diğer kanserler ve kanser dışı bazı hastalılarda da özellikle hastalığa bağlı ruhsal yakınmalarda önerilmektedir.

Kanıt Düzeyi D, H, I Olarak Bulunan Tedavileri İse Şunlardır:

  • Aloe vera ve hiyaluronik asit kremlerinin radyasyon cilt hasarı üzerine etkisi (D)
  • Glutaminin kemoterapiye baÄŸlı bulantı kusmaya etkisi (D)
  • Asetil L karnitin ve Guarana’nın halsizliÄŸe etkisi (D)
  • Asetil L karnitinin nöropatiye etkisi (H)
  • Soya’nın sıcak basmalarına etkisi (D)

Kulaktan dolma bilgilerle veya kaynağı belirsiz gazete/internet haberleriyle tamamlayıcı tedaviler hakkında bilgi sahibi olunmaktadır. Bu durum hasta ve yakınlarının anlamsız beklentiye girmesine veya hastalık süreci adına zaman kaybedilmesine yol açabilmektedir. Biz yine hastalık sürecinde her tür tedavi seçeneği için bilimin ışığında ve güvendiğiniz hekiminizin görüşüyle hareket etmenizi önermeye devam edeceğiz.

İlginizi Çekebilir: