
Mesane Kanserinin Nedenleri Nelerdir? Bir 2023 Araştırmasının Sonuçları
Mesane kanseri üzerine yapılan son çalışmalar, mesane kanserlerinin bilinen nedenlerini teyit ederken, opyum (afyon) tüketimi, dengesiz bir mikrobiyom, itfaiyecilik ve dizel egzozu gibi yeni risk faktörlerini de ortaya çıkardı. Bu bilgiler, European Urology'de 15 Mayıs 2023'te yayımlanan yeni bir incelemede belirtildi.
Kanser için risk faktörü, bir kişinin kanser olma olasılığını artıran herhangi bir şey anlamına gelir. Bu risk faktörleri, kişinin kontrol edebileceği (çevresel, yaşam tarzı) ve kontrol edemeyeceği (genetik) faktörleri içerir. Kanserle ilişkili isk faktörlerinin her biri, belirli türdeki kanserlere daha yatkın hale getirebilir. Ancak, bir risk faktörüne sahip olmanın mutlaka kanser anlamına gelmediğini bilmek önemlidir. Aynı şekilde, bir risk faktörünüz olmaması, kanser olmayacağınız anlamına gelmez.
Birleşik Krallık, Sheffield Üniversitesi'nden Dr. Ibrahim Jubber ve meslektaşları, 2018-2022 yılları arasında yayınlanan 349 çalışmayı sistematik bir şekilde inceledi.
Bu kapsamlı sistemetik derleme çalışmasında görüldü ki, sigara içmek ve kimyasal karsinojenlere mesleki maruziyet mesane kanseri için en büyük risk faktörleri.
Çalışmalar ayrıca mesane kanseri ile belirli diyet faktörleri, dengesiz bir mikrobiyom, gen-çevre risk faktörü etkileşimleri, dizel egzoz emisyonlarına maruz kalma ve pelvik (kasık bölgesine daha önce başka sebeplerle) radyoterapi almanın diğer risk faktörleri olduğunu önermektedir.
Sigara İçme
Araştırmacıların belirttiği gibi, tütün ürünleri kullanmak hala mesane kanseri vakalarının yarısından sorumludur. Mesane kanseri riski, sigarası içme yoğunluğu ve süresiyle artar ve sigarayı bırakmakla azalır.
Minimal sigara veya opyum (afyon) kullanımının bile mesane kanseri riskini belirgin bir şekilde, yaklaşık 2.9 kat artırdığı görüldü. Ayrıca, bazı araştırmalar elektronik sigara buharının karsinojen bileşenler taşıdığını iddia etmektedir. Ancak, bu konudaki kesin bir sonuca ulaşabilmek için elektronik sigaraların 20-30 yıl boyunca kullanılmasının etkilerini gözlemlememiz gerekebilir. Cannabis (esrar) kullanımı hakkındaki araştırmalar ise çelişkili sonuçlar sunmaktadır.
İlgili konu: CBD, THC ve Esrar Yağı Nedir? Kenevir Bitkisinden Elde Edilen Maddelerin Sağlık Etkileri
Mesleki Karsinojen Maruziyeti
Sanayileşmiş ülkelerde işyerinde yaşanan kimyasal maruziyetler, mesane kanseri risk faktörlerinde ikinci sırada en sık rastlananı oluşturur. Bir dizi potansiyel kanserojen maddeye maruz kalma riski bulunan meslek grupları arasında itfaiyeciler, boyacılar, kuru temizlemeciler, otomotiv sektörü çalışanları, kuaförler ve alüminyum, metal, kauçuk, tekstil, baskı ve boya endüstrilerinde görev yapanlar bulunmaktadır.
Endüstriyel süreçler ve yanma olayları sonucu oluşan gazlar, asetaldehit, formaldehit, kükürt dioksit, benzen, toluen ve etilbenzen içerir. Diğer olası mesleki karsinojenler arasında kömür, is, benzidin, 4-aminobifenil, orto-toluidin, 2-naftilamin, 4-kloro-orto-toluidin, 2-merkaptobenzotiyazol ve tetrakloroetilen bulunur.
Diyet ve Egzersiz
Fast-food, kızartma, rafine/işlenmiş gıdalar ağırlıklı batı tarzı diyet, mesane kanseri riskini artırma ile bağlantılıdır ve Akdeniz diyeti riski azaltma ile bağlantılıdır. Yüksek sebze, meyve ve tahıl alımı ve orta ila yoğun egzersiz riski azaltabilir. Ağır et ve alkol tüketimi ve düşük D vitamini seviyeleri riski artırabilir.
Çevresel Karsinojenler
İçme suyundaki arsenik, dizel egzoz emisyonları ve dış hava kirliliğine yüksek maruz kalma, mesane kanseri olasılığını artırabilir.
Detoksifikasyon, vücudumuzun zararlı maddeleri - bu durumda kansere neden olan maddeler olan karsinojenler - zararsız hale getirmek için kullandığı hayati bir süreçtir. Ancak bazı genetik faktörler, bu süreci olumsuz etkileyebilir ve bu da sağlık sorunlarına yol açabilir. Özellikle, belirli gen varyasyonlarına (genotipler) sahip olan kişiler, detoksifikasyon sürecinde bozulmalara neden olabilir. Bu, karsinojenlerin vücutta daha fazla zarar vermesine ve bu da mesane kanseri riskini artırmasına neden olabilir. Örneğin, eğer bu gen varyasyonları detoksifikasyon sürecini yavaşlatır veya durdurursa, karsinojenler vücutta daha uzun süre kalabilir ve kanser oluşumuna yol açabilir. Bu nedenle, bu tür gen varyasyonlarına sahip kişilerin, karsinojenlere maruz kaldıklarında mesane kanserine yakalanma riski daha yüksek olabilir.
Mikrobiyom
Mikrobiyom, insan vücudunda yaşayan trilyonlarca bakteri, virüs ve diğer mikroorganizmaların topluluğudur. Bu mikroorganizmalar, sağlıklı bir yaşam için önemli olan bir dizi işlevi yerine getirirler. Bağışıklık sistemini güçlendirirler, besinleri parçalarlar ve hatta bizi hastalıklardan korurlar. Ancak, bu mikroorganizmalar arasında dengesizlik olduğunda, bazı sağlık sorunları meydana gelebilir. İşte bu noktada, idrar mikrobiyomu ve mesane kanseri arasındaki ilişki devreye girer.
İdrar mikrobiyomunun dengesi, mesane kanserinin gelişimine etki edebilir. Özellikle, Schistosoma haematobium gibi belirli parazitlerle enfekte olma durumu, mesane kanseri riski ile bağlantılıdır. Dahası, Pseudomonas, Micrococcus ve Acinetobacter gibi bakteri türleri, kanser oluşumuna neden olabilecek maddeler olan polisiklik aromatik hidrokarbonları karsinojen metabolitlere dönüştürebilirler. Ancak, Lactobacillus gibi bakteri türlerinin bol miktarda bulunması, bu riski azaltabilir ve mesane sağlığını koruyabilir. Bu nedenle, idrar mikrobiyomunun dikkatlice yönetilmesi ve dengede tutulması, mesane kanseri riskini azaltmada önemli bir strateji olabilir.
Diğer araştırmalar, sağlıklı bir bağırsak mikrobiyomunun mesane kanseri risklerini azalttığını belirtiyor. Bacteroides-dominant enterotipi olan hastaların, Prevotella-dominant enterotipi olan hastalara göre agresif mesane kanseri olma olasılığı daha yüksekti.
İdrar Yolu Enfeksiyonu
Nörojenik mesane hastalarında, kronik kateter kullanımı ve tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları gibi durumlar, idrar yolu iltihabına yol açabiliyor. Bu iltihaplanma, mesane kanseri gelişiminde önemli bir etken olabilir. Bunun yanı sıra, bazı araştırmalar idrar taşları, mesane divertikülleri (mesane duvarında küçük çıkıntılar) ve benign prostat hiperplazisi (iyi huylu prostat büyümesi) gibi durumların da mesane kanserine neden olabileceğini öne sürüyor. Bu durumların hepsi, idrarın mesanede birikmesine veya mesane duvarlarının tahriş olmasına sebep olabilir. Bu durumlar, mesanede hücrelere zarar vererek ve anormal hücre büyümesini tetikleyerek, sonuçta mesane kanserinin oluşmasına zemin hazırlar. Bu nedenle, bu tür belirtileri olan kişilerin düzenli olarak sağlık kontrollerinden geçmesi ve gerektiğinde uygun tedaviyi alması önemlidir.
Tıbbi Durumlar
Birkaç büyük ölçekli araştırma, prostat kanseri tedavisi için kullanılan dıştan uygulanan radyasyon tedavisi ve brakiyoterapi (içten uygulanan radyasyon tedavisi) yöntemlerinin, mesane kanseri gelişimine yol açabileceğini göstermiştir. Ayrıca, jinekolojik kanserler ve non-seminomatöz testis kanseri tedavisi kapsamında uygulanan radyoterapi ile sisplatin bazlı kemoterapinin de mesane kanseri riskini arttırdığına dair bulgular mevcuttur.
Ayrıca, mesane kanseri riskinin obezite, metabolik sendrom, diyabet, hipertansiyon, hiperlipidemi, inme, astım, otoimmün hastalıklar, romatolojik durumlar ve solid organ nakilleri gibi çeşitli tıbbi durumlarla ilişkilendirildiği bir dizi araştırma bulunmaktadır. Ancak, bu çalışmalar genellikle bazı kritik faktörlerin eksikliği nedeniyle sınırlıdır. Bu faktörler, her bir tıbbi durumun mesane kanseri riskine ne ölçüde etki ettiğini belirlemek ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan spesifik ilaçların bu riski nasıl etkilediğini anlamak için gerekli olabilir. Bu nedenle, mevcut bilgiler hala tam ve kesin bir resim sunmamaktadır ve daha fazla detaylı ve kapsamlı araştırmalara ihtiyaç vardır.
İlaçlar
Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı'na (IARC) göre, mesane kanseri ile siklofosfamid ve klorafazin (her ikisi de farklı tiplerde kullanılan ilaçlar) arasında "yeterli kanıt" bulunmaktadır. Bu kanıtlar, bu ilaçların uzun süreli veya yoğun kullanımının mesane kanseri riskini artırabileceğini düşündürmektedir.
Ön araştırmalar, mesane kanseri riski ile potansiyel olarak pioglitazon (bir diyabet ilacı), ranitidin (mide asidi sorunları için bir ilaç), levotiroksin (tiroid hormon replasmanı için bir ilaç) ve anjiyotensin 2 reseptör blokerleri (yüksek tansiyon ve kalp hastalığı için kullanılan bir grup ilaç) arasında bir bağlantı olabileceğini de öne sürmektedir. Ancak bu ilişkilerin kesinlik kazanması için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Androjen yoksunluk tedavisi (genellikle prostat kanseri tedavisinde kullanılan bir yöntem) ve 5-alfa redüktaz inhibitörleri (genellikle prostat büyümesini tedavi etmek için kullanılan ilaçlar) ile mesane kanseri riski arasındaki ilişki ise daha belirsizdir. Birçok araştırma, bu tedavilerin mesane kanseri riskini hem artırabileceğini hem de azaltabileceğini bulmuştur. Bu nedenle, bu konuda bir sonuca varmak için daha fazla ve daha titiz araştırmalar gereklidir.
Jubber I, Ong S, Bukavina L, et al. Epidemiology of bladder cancer in 2023: A systematic review of risk factors. Eur Urol. Published online May 15, 2023. doi:10.1016/j.eururo.2023.03.029