72 yaşında bir kadın kanser hastası müzik terapistinin seçtiği şarkıya eşlik eder ve sonunda iki kalp tek bir kalp gibi attığında.. diye şarkının sonuna yeni sözler ekler. Tam o sırada hemşire içeri girmiştir, gülümseyerek daha fazla duymak için bekler ve şöyle der: günlerdir hiç bu kadar konuşmamıştı.

Bu hastanın tekrarlayan lenfoma ve tıbbi açıdan karışık başka sağlık sorunları da vardır. Doktorları hastalarına iyimser, mutlu duyguları ve hatıraları anımsatacak müzikler seçilip dinlettiklerini belirtmişlerdir. Hastaları müziğe farklı ve güzel tepkiler vermişlerdir. Örneğin bir çalışmalarında terapist gitar ile samba müzik çalışmıştır ve hastalar hafif hareketlerle dans ederek eşlik etmişlerdir. Terapisti kalkıp dansa başlamasına yardım ettiği ve müziğe birlikte eşlik ettikleri hastalardan biri kendiliğinden duygularını ifade etmiştir: bu harika hissettiriyor

Müzik terapisi çok yönlü faydalar sağlayabilir; pozitif duyguları artırır, kendini ifade etmeyi kolaylaştırır ve fiziksel harekete teşvik eder. Eski çağlardan beri insan ruhunu etkileyen ve şifa niyetine kullanılan müzik; günümüzdeki adıyla müzik terapisi; resmi olarak 1940’larda ABD’de uygulanmaya başlandı. Bununla birlikte İbn-i Sina’nın ( 980-1037) müzikle tedaviyi öven yazıları mevcuttur. Ayrıca Sultan II. Bayezid’in, 1488 yılında Edirne’de yaptırdığı darüşşifada su sesi ve müzikle tedavi yapıldığı, ünlü seyyah Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde “Müziğin insan ruhu üzerindeki olumlu etkisi konusunda yeterli bilgi ve deneyime sahip darüşşifanın hekimbaşısı, hastalarına önce çeşitli müzik makamları dinletiyor, kalp atışlarının hızlanıp ya da yavaşladığına bakıyor, yararlandıkları uygun melodiyi belirliyor ve ondan sonra tedaviye başlıyor.” sözleri ile anlatılmaktadır.

Müzik; psikiyatri, uyuşturucu ve alkol rehabilitasyonu, gelişimsel yeti, palyatif bakım, genel cerrahi ve onkoloji dahil olmak üzere farklı alanlarda kullanılmakta ve olumlu geri bildirimler alınmaktadır. Müzik terapisti tarafından yönlendirilen hastalar şarkı sözlerine dahil edilirler, yeni sözler yazabilirler, doğaçlama eşlik edebilirler, beste yapabilirler veya yaratıcı ses temelli farklı çalışmalarla ilerleyebilirler.

Müzik terapisinin amacı; zihinsel veya fiziksel hastalığı olan ve rahatsızlıklarıyla ilgili tedavi alan hastaların zihinsel ve fiziksel iyileşmelerine destek olmaktır.

müzikle tedavi kemoterapi ve sanat merkezi canlı müzik dinletisi

Kanser Hastaları İçin Müzik Terapisi

Kanser hastalarının deneyimledikleri fiziksel ve zihinsel iyileşmelerine; kanser belirti ve şikayetlerinin hafiflemesine yönelik yapılan farklı çalışmalar olmuştur. 3.731 hastayı içeren, 52 farklı klinik çalışma gözden geçirilmiş ve sonuçta müziğin; kaygı, halsizlik, kalp ritmi, solunum sayısı, kan basıncı üzerinde olumlu etkiler yarattığı bulunmuştur.

Kök hücre nakli uygulanan kanserli hastaların psikolojik sorunlarının azaldığı, bu sorunlarla başa çıkma yetisinin artmasıyla beraber sosyal becerisinin de geliştiği rapor edilmiştir.

2015 yılında meme kanseri ameliyatı geçiren kadınların kendi seçtikleri şarkılar üzerinden ilerleyen müzik terapi seanslarının sonunda; müzik ile anksiyetenin etkili bir şekilde azaldığı görülmüştür. Diğer bir örnek ise; yeni baş-boyun kanseri veya meme kanseri tanısı alan hastalara radyoterapi uygulanırken canlı veya kayıtlı müzikler dinletilmiş. Anksiyete ve sıkıntıda belirgin azalma gözlemlenmiştir.

Müzik terapisinin çocuk hastalarda da çok yararlı olduğu görülmekte. Özellikle kanser tanısı almış, hastanede tedavi gören çocukların daha rahat hissetmeleri, korkularının azalması, psikolojik olarak daha iyi hissetmeleri için çok büyük yardımcı olarak işaret edilmektedir.

Müzik terapisinin başa çıkma becerisini geliştirdiği de belirtiliyor. 4-7 yaşlarındaki 83 kanser tedavisi gören çocukla yapılan bir çalışmada düzenli yapılan müzik terapisinin şöyle olumlu sonuçları rapor edilmiştir:

  • Aktif katılım ile davranış problemlerinde iyileşme
  • Sorunlarla başa çıkma becerisinde gelişme
  • Daha mutlu hissetme

Müziğin faydalarının altında yatan mekanizma tam olarak aydınlatılamamış olsa da, bu güne kadar yapılan çalışmalar müziğin beynin limbik ve paralimbik bölümlerini aktive ederek düzenlediği görülmektedir. Bu beyin bölgeler arasında; ventral striatum, dorsomedial orta beyin, amigdala ve hipokampüs yer almaktadır. Müziğin; ağrı, anksiyete ve depresyonun oluşumunun altında yatan sebepleriyle ilgili olan nöronal yani sinirsel yolları etkilediği düşünülmektedir.

Sonuç

Kanser tanısı almış tüm hastalar için kişiye özel planlanmış doğru medikal tedavilerin yanında, yan etkisi olmayan, zihinsel ve fiziksel iyileşmeye yardımcı, maliyeti oldukça düşük bir yardımcı yöntem olan müzik terapisinin uygulanması desteklenmelidir.