Neden Aşı? Çünkü Grip Enfeksiyonu, Kalp Krizi Riskini 6 Kat Artırıyor!

COVID-19 pandemisi sonrası dünya genelinde aşı karşıtlığı yükselişe geçti. Ancak, aşıların keşfi, yüz milyonlarca hayatı kurtararak modern tıbbın en büyük başarılarından biri olarak tarihe geçmiştir. İnfluenza virüsüne karşı geliştirilen grip aşısı da bu önemli koruyucu önlemlerden biridir. Buna rağmen, solunum yolu enfeksiyonlarının kendisinin kalp-damar hastalıkları riskini çok belirgin bir şekilde artırdığı unutularak, aşılar suçlanmaktadır. Bu kafa karışıklığını giderecek önemli bir çalışma yayımlandı.  

Yeni bir araştırma, grip enfeksiyonunun kalp krizi riskini altı kat artırdığını göstermiştir. Bu nedenle, özellikle kardiyovasküler hastalık geçmişi olmayan bireyler için grip aşısının önemi bir kez daha vurgulanmaktadır. Aşı olmak, sadece kendimizi değil, toplumumuzu da koruyarak daha sağlıklı bir geleceğe katkıda bulunur.

Dikkat Çekici Bir Araştırma

Yeni bir çalışmada, influenza virüsünün neden olduğu grip enfeksiyonunun kalp krizi riskini altı kat artırdığını göstermiştir. Ayrıca bu riskin özellikle daha önce koroner arter hastalığı teşhisi konulmamış bireylerde daha yüksek olduğu ortaya çıktı.

25 Haziran 2024'te NEJM Evidence dergisinde yayımlanan çalışmanın baş yazarı olan Hollanda'dan Dr. Patricia Bruijning-Verhagen "Çalışma sonuçlarımız, akut şiddetli grip enfeksiyonu sırasında veya hemen sonrasında kalp krizi riskinde artış olduğunu ve bu hastalara profilaktik antikoagülasyon (kan sulandırıcı) vermeyi düşündürdüğünü doğruluyor," diye belirtti.

"Sonuçlarımız aynı zamanda, odak noktasının kardiyovasküler hastalık geçmişi olmayan bireyler olması gerektiğini ve grip aşısının bu grup için önemini vurguluyor," diye ekledi.

Bu gözlemsel vaka serisi çalışmasında, Hollanda'daki 16 laboratuvardan alınan solunum virüsü PCR testi sonuçları, ulusal yaşam kaybı, hastaneye yatış, ilaç ve idari kayıtlarla ilişkilendirildi. Araştırmacılar, grip enfeksiyonundan sonraki 1-7 gün (risk dönemi) ile grip enfeksiyonundan 1 yıl önce ve enfeksiyondan sonraki 51 haftalık süreyi (kontrol dönemi) karşılaştırarak akut kalp krizi sıklığını incelediler.

Çalışmanın Detayları

Araştırmacılar, grip enfeksiyonu için 26.221 pozitif PCR testi tespit etti ve bu testler 23.405 benzersiz influenza vakasını temsil ediyordu. Grip enfeksiyonundan önceki ve sonraki bir yıl içinde meydana gelen akut kalp krizi vakaları incelendiğinde, grip enfeksiyonundan sonraki 1-7 gün içinde 25 akut kalp krizi vakası, kontrol döneminde ise 394 vaka meydana geldi. Risk döneminde, yani grip enfeksiyonundan sonraki 1-7 gün içinde, akut kalp krizinin kontrol dönemine göre ayarlanmış göreceli sıklığı 6.16 (95% CI, 4.11-9.24) olarak belirlendi.

Daha önce koroner arter hastalığı nedeniyle hastaneye yatmamış bireylerde akut kalp krizinin göreceli sıklığı 16.6 (95% CI, 10.45-26.37) iken, koroner arter hastalığı nedeniyle daha önce hastaneye yatmış olanlarda ise bu oran 1.43 (95% CI, 0.53-3.84) idi.

Kalp krizi riskinde geçici bir artış, daha önceki birkaç çalışmada bildirilmiştir. 2018'de Kwong ve arkadaşları tarafından yapılan bir Kanada çalışması, influenza enfeksiyonundan sonra akut kalp krizi riskinde altı kat artış gösterdi ve bu daha sonra ABD, Danimarka ve İskoçya'dan gelen çalışmalarla doğrulandı.

Çalışmalarında, Bruijning-Verhagen ve meslektaşları, laboratuvarca doğrulanmış influenza enfeksiyonu ve akut kalp krizi arasındaki ilişkiyi daha da nicelendirmeyi ve önlemeye yönelik daha bireyselleştirilmiş bir yaklaşıma yol gösterebilecek belirli alt gruplara bakmayı amaçladılar.

Laboratuvarca doğrulanmış influenza enfeksiyonundan sonraki ilk haftada akut kalp krizi riskinde altı kat artış.

Şaşırtıcı Sonuç: Kardiyovasküler Hastalığı Olmayanlar En Yüksek Risk Altında

Araştırmacılar, influenza enfeksiyonu olan ve olmayan kardiyovasküler hastalığı olan bireyler arasındaki risk farkını da incelediler.

Grip ve kalp krizi hakkındaki önceki çalışmaların çoğu, mevcut kardiyovasküler hastalığı olan ve olmayan bireyler arasında ayrım yapmadı. Ve bu konuya bakanlar da herhangi bir güvenle fark gösterecek durumda değildi. Akut grip enfeksiyonu olan ve bilinen kardiyovasküler hastalığı olmayan bireylerde kalp krizi riskinin daha yüksek olduğuna dair öneriler vardı, ancak bu belirsizdi.

Mevcut çalışma, iki grup arasında büyük bir fark gösterdi ve bilinen kardiyovasküler hastalığı olmayan bireylerde grip ile ilişkili kalp krizi riskinin çok daha yüksek olduğunu gösterdi.

Mevcut kardiyovasküler hastalığı olan hastaların grip enfeksiyonu ile MI riskine daha yatkın olacağını düşünürdünüz, bu yüzden bu şaşırtıcı bir sonuçtur.

Neden Fark Bu Kadar Büyük?

Influenza, kanın pıhtılaşma eğilimini artıran hiperkoagülabilite durumu, sistemik inflamasyon ve damar değişiklikleri gibi kalp krizini tetikleyebilecek durumlara yol açabilir. Bu, daha önce kalp krizi riski taşımadığı düşünülen hastalar için bile geçerlidir. Ayrıca, akut enfeksiyon kalbin üzerine ekstra yük bindirir ve bu da riski artırır.

Zaten kardiyovasküler hastalığı olan hastalar, aldıkları kardiyovasküler ilaçlar tarafından bir ölçüde korunuyor olabilir.

Bu sonuçlar, ciddi grip enfeksiyonu olan hastalara yüksek risk döneminde kısa süreli antikoagülasyon kullanımını haklı çıkarabilir. Ameliyat sırasında hastalara profilaktik olarak kısa süreli antikoagülasyon veriyoruz; bu, benzer bir uygulama olacaktır. Ancak, bu yaklaşımın etkili olup olmadığının test edilmesi gerekmektedir.

Böyle bir stratejiyi inceleyen klinik çalışmalar şu anda devam etmektedir.

Grip Aşısı Olun!

Sonuçlar, aşıya uygun olan herkesin grip aşısı yaptırması gerektiğini bir kez daha vurguluyor. Bu çalışma, grip aşısı yaptırma mesajına ekstra ağırlık katmalı. Kendinizi kardiyovasküler hastalık riski altında biri olarak görmeseniz bile, bu çalışma ciddi grip enfeksiyonu sonucu kalp krizi riskinizin artabileceğini gösteriyor.

Birçok ülkede, grip aşısı 60 veya 65 yaşın üzerindeki herkes ve kardiyovasküler hastalık geçmişi olan daha genç insanlar için önerilmektedir. Mevcut çalışmada grip aşısı verileri mevcut değildi, ancak grip olan hastaların ortalama yaşı 74 idi, bu nedenle çoğu hastanın aşı almaya uygun olduğu belirtildi.

Araştırmanın yapıldığı Hollanda'da grip aşısı 60 yaşın üzerindeki herkes için önerilmektedir ve katılım oranı yaklaşık %60'tır.

Daha genç insanlarda bazı vakalar olacaktır, ancak daha genç insanlarda fayda göstermek için aşılanması gereken kişi sayısı çok daha fazla olur ve bu maliyet etkin olmayabilir.

Grip aşılama politikaları dünya genelinde farklılık göstermektedir ve birçok faktör dikkate alınmaktadır; bazı ülkeler zaten her yıl evrensel aşılama önermektedir.

Aşı, henüz ilk kalp krizi vakasını yaşamamış olanlar için kolay ve etkili bir çözümdür. Grip aşısını, statinler (kolesterol düşürücüler), tansiyon kontrolü ve sigara bırakma gibi önlemlerle birlikte, akut kalp-damar hastalıkları risk faktörleri taşıyan insanlar için rutin bir önleyici tedbir olarak görme zamanı geldi.