Nöroendokrin tümörler (NET), vücudun nöroendokrin sisteminde hormon üreten endokrin ve sinir hücrelerinde başlar. Genellikle yavaş seyirli olsa da hızlı yayılma eğilimi de gösterebilen bu tümör türleri, bulundukları yer ve salgıladıkları hormonlar sebebiyle farklı gelişim gösterirler.

Nöroendokrin kanser hücreleri somatostatin dediğimiz bir reseptör türü taşıyıp taşımamasına göre somatostatin reseptörü pozitif ya da negatif nöroendokrin tümör olarak sınıflandırılır.

Nöroendokrin tümörler için istatistiki verilere bakıldığında, yıllık her 100,000 kişi içinde yaklaşık 2.5 - 5 kişiye bu hastalığın tanısının konulduğunu görmekteyiz. Bu tümörlerin en sık ortaya çıktığı organlar mide, pankreas, ince bağırsak, tiroit, akciğer ve prostattır. Bu tümörler kaynaklandıkları organın ismi ile anılırlar; örneğin mide nöroendokrin tümörü, pankreas nöroendokrin tümörü gibi.

- Akciğerin nöroendokrin tümörlerinde yeni tedavi: Everolimus ile uzayan yaşam süreleri

Nöroendokrin tümörlerin tedavisinde son yıllarda nükleer tıp uzmanları ile birlikte planlanan moleküler radyoaktif tedaviler başarılı sonuçları ile dikkat çekmeye başlamıştır ve Lutesyum 177, nöroendokrin tümörlerde en iyi çalışılmış moleküler tedavidir. Bu tedavi öncesi tümörlerdeki somatostatin reseptör yaygınlığı ve dokudaki miktarı Galyum 68-PET/BT ile görüntülenir. Galyum 68 PET/BT'de işaretleyici olarak, klasik PET'te (F18-FDG PET/BT) olduğundan farklı olarak şeker molekülleri yerine radyoaktif Galyum 68 molekülleri kullanılır. Böylelikle hastalık yaygınlığı, metastazları saptanır ve verilecek tedavi dozu için planlama yapılır. Tedavide damar yolu ile verilen radyoaktif peptidler ( 177 Lu-DOTATATE ) hedeflenen hücrelerin üzerine yapışarak yüksek miktarda ışın yayarlar ve kanserli hücreleri tahrip edebilirler. Hastaların tedaviden sonra birkaç gün hastanede kalması gerekebilir. Tedavinin genellikle 3-5 kür uygulanması gerekmektedir. Cerrahi şansı olmayan, tümörün vücuda yayıldığı ve kemoterapinin yanıt vermediği somatostatin reseptörü pozitif nöroendokrin tümörlü hastalar için bu tedavi uygun gözükmektedir.

177 Lu-DOTATATE doğrudan tümör hücrelerine radyasyon sunmak için somatostatin reseptörlerine bağlanır.

lutesyum lu 177 dotatate nöroendokrin tümör tedavisi

Lu 177’ye mide, bağırsak ve pankreas nöroendokrin tümörlerinin tedavisinde FDA onayı getiren çalışmalar

FDA onayını 2 klinik çalışmaya dayandırdı. Faz 3 NETTER-1 çalışmasında araştırmacılar somatostatin reseptörü pozitif mide-bağırsak-pankreas nöroendokrin tümörlü 229 hastayı rastgele iki gruba ayırdı. Bir gruba bu hastalığın standart tedavisi olan oktreotid LAR uygulanırken, diğer gruba standart tedavi artı 177 Lu-DOTATATE uygulandı.

Çalışma sonucunda, 177 Lu-DOTATATE kolundaki hastaların 20 aylık hastalık kontrol (progresyonsuz sağkalım) oranı % 65, tek başına oktreotid LAR alan hastaların ise % 11 bulundu. 177 Lu-DOTATATE ve kontrol grupları için tedaviye yanıt oranları sırasıyla % 18 ve % 3 bulundu. Yalnızca oktreotid LAR alan hastalarla karşılaştırıldığında, 177 Lu-DOTATATE kolundaki hastalarda, tümör büyümesi ve yaşam kaybı riski daha düşüktü.

İkinci çalışmada, somatostatin-pozitif nöroendokrin tümörlü 1214 hastaya 177 Lu-dotatate verildi. Bu hastaların içinden mide-bağırsak-pankreas nöroendokrin tümör olan 360 hastanın % 16'sında tümörünün radyolojik olarak tamamen ortadan kalktığı veya küçüldüğü görüldü.

177 Lu-dotatata ile en sık bildirilen ciddi yan etkiler kan hücrelerinde düşüklük (miyelosupresyon), sekonder kanserler, böbrek-karaciğer hasarı, nöroendokrin hormonal krizler ve infertilitedir (kısırlık).