Over (kadın yumurtalık) kanserinin neden periton (karın zarı) üzerinden metastaz yaptığı bulundu. Bunu önlemek için kullanılabilecek bazı ilaçlar da mevcut. Yumurtalık kanserinin yayılmasını önleyebilecek yeni tedaviler mümkün olabilir.

Sadece ABD'de over (kadın yumurtalık) kanserinin her yıl yaklaşık 20.000 kadını etkilediği tahmin edilmektedir. Ülkemizde ise over kanseri, kadınlarda en sık görülen 7. kanserdir. Yumurtalık kanseri üreme sistemi kanserleri arasında en çok yaşamı tehdit eden türdür, ancak erken tespit edilebilir veya yayılması önlenebilirse tedavi başarı şansı da artar.

Over kanserine yakalananaların sadece %15'i erken evrede tespit edilirken, %75'inde tümör çoktan peritona yayılmış haldedir.

Metastazı durdurmak için ne yapılabilir? Bunun cevabını bulmak için araştırmacılar yüksek dereceli seröz yumurtalık kanserinde metastatik süreci incelediler. Bulgular Cancer Research dergisinde yayımlandı.

Daha önce yapılan çalışmalar, over kanserinde, makrofaj adı verilen bağışıklık hücrelerinin tümör mikroçevresinde yoğun bir şekilde bulunmasının, daha kötü bir sonuçlarla ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu nedenle çalışmada, makrofajların, kanser hücrelerinin yayılma ve peritona tutunmasına yardım edip etmediği araştırıldı.

Yumurtalık Kanserinin Nasıl Karın Zarına Metastaz Yaptığı Bulundu

Hücre kültürü deneyleri, sağlıklı hücreler ile kanser hücreleri arasındaki karmaşık etkileşimin, kanserin yayılmasını kolaylaştırdığını göstermiştir.

Normalde, periton olarak adlandırılan karın zarı, mezotel adlı hücrelerle kaplıdır; mezotelyal hücreler, vücudun boşluklarını ve iç organları saran zarlarda yoğun olarak bulunur.

Yumurtalık kanserine dair yapılan bu yeni çalışma, makrofajların bu mezotelyal hücreleri, kanser hücrelerin tutunmasına yardımcı yapışkan hücrelere dönüştüğü ortaya çıktı. Yani vücuttaki normal hücreler kanser hücrelerinin yayılmasını tetikleyebilmektedir.

Daha sonra bilim insanları, bu dönüşümde hangi proteinlerin etkisi olduğunu bulmaya karar verdiler. Bilişimsel modelleme ile proteinlerin bir zincir reaksiyonu ortaya çıkarıldı: makrofajların MIP-1β proteinini salgıladığı, bunun mezotelyal hücrelerin P-selektin denen yapışkan bir proteini üretmesine neden olduğu ve P-selektinin de kanser hücrelerinin yapışmasını sağladığı görüldü.

Farelerle yapılan çalışmalar da sonuçları doğruladı. En son araştırmacılar insan örneklerini de incelediler ve yumurtalık kanseri olan kişilerin hem MIP-1β hem de P-selektin düzeylerinin arttığı bulundu.

Mevcut İlaçlar bu Süreç Durdurulabilir mi?

Bu yeni çalışmanın sunduğu yaklaşımlar kısa zamanda verimli yeni tedavilere dönüşebilir. Bu çalışmanın keşfettiği metastatik sürecin önemli yönlerini engellemek için kullanılabilen mevcut ilaçlar bulunmaktadır. Örneğin, Maraviroc adında bir HIV ilacının MIP-1β reseptörlerini bloke ettiği bilinmektedir.

Eğer bulgular daha iyi ispatlanırsa, bilim insanları yakında önemli bir toksisiteye neden olup olmadıklarını görmek için faz-1 klinik çalışma ile var olan ilaçları klinikte kullanmak üzere testlere başlayacaklar.