Rahim ağzı (serviks) kanseri, rahim ağzının hücrelerinin kontrolsüz şekilde büyümesine yol açarak oluşan bir kanser türüdür. Rahim ağzı kanseri, kadınların kanser türleri arasında dünya çapında en sık görülen kanser türlerinden biridir ve özellikle Afrika, Latin Amerika ve Orta Doğu'da daha yaygındır. Rahim ağzı kanseri genellikle 45 yaşından sonra görülür ve riski, kadınların erken yaşta cinsel yaşamına başlaması, çok sayıda cinsel partneri olması ve HIV enfeksiyonu gibi faktörlerle artar.

Rahim Ağzı Kanserlerinin %95’ten Fazlasının Nedeni HPV’dir

HPV (Human Papilloma Virus) cinsel yolla en sık bulaşan virüstür ve rahim ağzı kanserinin en önemli nedenidir. HPV, rahim ağzı hücrelerinde değişikliklere neden olur ve bu değişiklikler zamanla kanserleşmeye neden olabilir.

HPV ve rahim ağzı kanseri hakkında kritik bilgiler şöyledir:

  • Çoğu HPV enfeksiyonu vücudun bağışıklık sistemi tarafından ortadan kaldırılır ve rahim ağzı kanseri oluşturmaz.
  • Rahim ağzında kronik HPV enfeksiyonlarının %0,8 kadarı 20-30 yıl içinde kanserleşir.
  • İnsanlarda enfeksiyon yapan 40 kadar HPV türü vardır ve bunların bazıları rahim ağzı kanserine neden olabilir ve bu nedenle rahim ağzı kanserine neden olan HPV türlerine maruz kalan kadınların daha yüksek bir riski vardır.
  • Rahim ağzı kanserine yol açan HPV türleri arasında en yüksek riskli olarak kabul edilenler 16 ve 18 türleridir. Bunların yanı sıra, 31, 33, 45, 52, 58 türleri de rahim ağzı kanserine yol açabilecek türler arasındadır.
  • Bu nedenle, HPV aşıları sayesinde bu risk azaltılabilir. 3 türlü HPV aşısı vardır: 2’li aşı, 4’lü aşı ve 9’lu aşı.
  • Rahim ağzı kanserinin erken teşhis edilmesi, bu kanserin tedavi edilebilir olması nedeniyle çok önemlidir. Bu nedenle, kadınların rahim ağzı kanseri için düzenli olarak tarama testleri yaptırmaları önerilir.
  • Bu tarama testleri, Pap-smear testi ve HPV taraması gibi testleri içerir.
  • Pap-smear testi, rahim ağzından alınan bir örnek üzerinde incelenir ve anormal hücrelerin varlığı tespit edilirse, daha ayrıntılı bir inceleme yapılır. HPV taraması ise, rahim ağzı kanseri ile ilişkili olan bazı HPV türlerinin varlığını tespit eder.
  • Rahim ağzı kanseri tarama testleri yaptırılması ve HPV aşısı yaptırılması, rahim ağzı kanserine karşı korunma yollarıdır.
  • Kadınlar 25 yaşında rahim ağzı kanseri taraması başlamalı ve 65 yaşına kadar her 5 yılda bir HPV testine girmeli. Eğer HPV testi mevcut değilse, 25 ila 65 yaşları arasındaki bireyler her 5 yılda bir çift test (smear ile birlikte HPV testi) veya 3 yılda bir tek başına smear ile taranmalıdır.
  • HPV aşısı, rahim ağzı kanseri ile ilişkili olan HPV türlerine karşı koruyucu etki gösterir ve 11-12 yaş grubundaki çocuklar ve 26 yaşın altındaki yetişkinler için önerilir. 9’lu aşı, 45 yaşına kadar yapılabilir.
  • Ülkemizde 2’li ve 4’lü aşı bulunmaktadır, henüz 9’lu aşı gelmemiştir.
  • HPV aşısı sayesinde rahim ağzı kanserinin sıklığı önemli ölçüde azalmıştır ve aşıların etkinliği yüksektir. Dünya genelinde HPV aşılamasını toplumuna en başarılı şekilde uygulayan ülke olan Avustralya, rahim ağzı kanserini bitirme hedefinde kararlı bir şekilde ilerlemektedir.
  • HPV, sadece rahim ağzı kanserine neden olmaz, tüm kanserlerin %6’sının sebebi HPV’dir. HPV, rahim ağzı kanseri dışında anüs, penis, yutak, ağız, boğaz, vajina ve meme kanserine neden olabilmektedir.

Rahim Ağzı Kanserinin Önemi

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) verilerine göre, 2018 yılında rahim ağzı kanseri nedeniyle ortaya çıkan yaşam kayıplarının yüzde 70'i, gelişmekte olan ülkelerde gerçekleşmiştir. Yine DSÖ verilerine göre, 2020 yılında dünya çapında rahim ağzı kanseri 604 bin yeni vaka ile en sık gözüken 7. kanser türüdür ve tüm yeni kanser vakalarının %3,1’ini oluşturmaktadır. 2020 Türkiye Kanser İstatistikleri’ne göre yıllık 2.532 yeni vaka ile rahim ağzı kanseri ülkemizde en sık gözüken 18. kanser türüdür. Aynı yıl bu kansere bağlı 1.245 yaşam kaybı meydana gelmiştir.

ABD’de Beyaz Kadınlarda Rahim Ağzı Kanseri Oranı Siyah Kadınlardan Daha Hızlı Artıyor

İki bağımsız çalışma, ABD'de beyaz kadınlarda rahim ağzı kanseri sıklığındaki artışın, siyah kadınlardan daha hızlı olduğunu gösterdi. Bu sonucun beklenmedik olması nedeniyle, araştırmacılar bu bulguların, sadece kadın sağlığının ötesinde, ABD'deki sağlık hizmetlerinde problemleri gösterme ihtimali olabileceğini söylemektedir.

ABD'de rahim ağzı kanseri insidansı (yıllık yeni ortaya çıkan kanser oranı) 2010 yılından bu yana sabit kalmış ve şu anda her 100 bin kişide 7,5 olarak durmaktadır.

Rahim ağzı kanseri için beyaz ve siyah kadınlar arasında bilinen farklılıklar vardır. Beyaz kadınlara göre, siyah kadınların tanı anında 4. evre (uzak doku/organlara yayılmış) kanserleri olma ve kanserlerine bağlı yaşam kaybetme ihtimali daha yüksektir. Ancak, geçtiğimiz 5 ay içinde yayınlanan iki bağımsız çalışma, beyaz kadınların rahim ağzı kanserine hızla yakalandığını öne sürmektedir.

İlk araştırma sonucunda görüldü ki, 30-34 arasında beyaz kadınların rahim ağzı kanseri oranları yıllık %2,8 artıyorken, siyah kadınlar için sabit kalıyor. UCLA (University of California Los Angeles, Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles) tarafından yapılan aynı veritabanı için 2001-2018 yılları arasında yapılan bir analiz ise, ileri evre rahim ağzı kanserinin (mesane ve/veya rektuma yayıldığı şeklinde tanımlanmış) beyazlarda yıllık %1,69 oranında artış gösterirken, siyahlarda %0,67 oranında artış gösterdiğini buldu.

Çeşitli araştırmalar, ABD'de beyaz kadınların siyah kadınlardan daha hızlı bir şekilde rahim ağzı kanserine yakalandığını göstermiştir. Bu bulgular, araştırmacılarda şaşkınlık yaratmıştır, çünkü kanserde siyah hastaların beyaz hastalardan daha iyi durumda olma olasılığı nadirdir. Bu bulguların nedenleri hakkında teorik açıklamalar vardır ve bunlar arasında verilerin hatalı olma ihtimali de vardır. Bunun yanı sıra, beyaz kadınların kanser tarama ölçütlerine uymadıkları ve bu nedenle daha geç tanı almaya eğilimli oldukları da gösterilmiştir. Beyaz kadınların bu eğiliminin, sosyal, siyasi ve sağlık sisteminde meydana gelen değişikliklerle ilişkili olma ihtimali de bulunmaktadır. Bu çalışmalar, ABD'de rahim ağzı kanseri taramasının iyileştirilmesi gerektiğini ve bu konuda eşitliklerin sağlanması gerektiğini göstermektedir.

Sonuç olarak, rahim ağzı kanserinin en önemli nedeni, cinsel yolla bulaşan HPV adlı virüsün yol açtığı kronik bir enfeksiyondur. Bu kanser, dünya genelinde kadınlar arasında önde gelen yaşam kaybı sebeplerinden biridir. HPV aşıları, rahim ağzı kanserlerini tama yakın oranda azaltabilir. Bununla birlikte birkaç ülke dışında aşılama oranları oldukça düşüktür. Ayrıca COVID-19 Pandemisi, zaten ideal oranda gerçekleşmeyen kanser taramalarını sekteye uğratmıştır. Bu nedenlerle rahim ağzı kanseri sıklığında artış beklenmektedir.