Beslenme şekliniz çocuklarınızı daha doğmadan bile etkiliyor ve aslında hepimiz biliyoruz ki siz ne yerseniz çocuklarınız da onu yiyor.
Anne adayları, yeni anneler ve diğer annelerin genellikle en çok kaygılandıkları konulardan biri kendi beslenmelerinin çocuklarını nasıl etkileyeceğiyle ilgili. Çocukluk çağı obezitesinin genel olarak artmasıyla anneler ve anne adayları artık hangi yiyecek ve içecekleri tükettiklerine daha çok dikkat etmektedirler. Ancak çocuklar daha dünyaya gelmeden bile anne babalarının beslenme tarzlarından etkileniyorlar.
Çocuğun gelecekteki sağlık durumunun hamilelik öncesi annenin sağlık durumundan etkilediğini gösterilmiştir. Bu öngörü iki farklı kaynaktan doğmuştur; çevresel (ebeveynlerin beslenmelerinin doğrudan çocuğu etkilemesi) ve genetik faktörler (özellikle epigenetik).
Epigenetik Nedir?
Epigenetik, genetiğin ötesinde anlamına gelir ve genlerin nasıl davrandıklarını, düzenlendiklerini inceler. Epigenetik mekanizmalar, DNA ve gen yapısında değişikliğe neden olmazlar ancak genin aktif olup olmayacağını belirlerler, yani mutasyon olmadan genetik ifade değişir. Epigenetik değişikliklerin en bilinenleri DNA metilasyonu ve histon modifikasyonudur. Aşağıdaki şekil, epigenetik mekanizmaları göstermektedir.

DNA metilasyonunda, DNA’ya metil adı verilen kimyasal gruplar eklenir. Metil grubu eklenen gen bölgesi inaktif durumda kalır ve gen işlevini yerine getiremez. Kanser hücrelerinde tümör baskılayıcı genlerde metilasyon oranı çok yüksek bulunmuştur. Aktivitesini kaybeden tümör baskılayıcı gen sebebiyle hücre kontrolsüz çoğalmaya başlamıştır.
Epigenetik bilimi sayesinde biliyoruz ki genlerimiz sabit değildir ve hücreyi etkileyen durumlara göre değişebilir. Genler, yaşam tarzımız (örn. hareketsiz yaşam) ve beslenme gibi çevresel değişikliklere göre kendini değiştirebilir bu da hastalıkların ortaya çıkışını etkiler.
Örneğin yüksek yağlı diyetler! Toplam kalorinin %45’inden fazlasının yağdan geldiği yoğun işlenmiş yüksek enerjili gıdalar, yüksek yağlı diyetleri ifade eder ve tipik bir batı diyetini yansıtır. Batı tarzı sağlıksız beslenme şekillerinin epigenetik mekanizmalar yoluyla çocuklarda obezite, kronik hastalıklar ve metabolik sendrom riskini artırdığını söylemek mümkündür. Araştırmalar, annenin yüksek yağlı bir diyetle beslenmesinin DNA metilasyonu yoluyla epigenetik değişikliklere yol açtığı gösterilmiştir.
Yapılan başka bir çalışmada, annenin doğum öncesi vücut kitle indeksinin, çocuğun ilerideki beden kitle indeksinin en önemli belirleyicilerinde biri olduğu bulunmuştur. Pek çok araştırma gösterilmiştir ki annenin beslenme düzeni ve egzersiz alışkanlığı, çocukların obezite riski ile ilişkilidir. Tabi burada sadece anneyi örnek vermek doğru değildir, bir aileyi bütün olarak ele almak gerekir, sonuçta ailede herkes aynı yemeği yemektedir.
Bu bilgi ailelere kaygıyla; "Yapabileceğim bir şey var mı?", "Çoktan zarar vermiş olabilir miyim?"; veya "Farklı ne yapabilirdim" gibi sorular sordurabilir. Ancak zararın neresinden dönülse kardır; daha sağlıklı bir beslenme tarzını hemen benimseyebilirsiniz.