Vejetaryen veya vegan beslenmeyi tercih edenlerin bazılarının ideolojik olarak bazılarının ise sağlık açısından savundukları düşünceleri var. "Et yemezlik" olarak bilinen vejetaryenliğin çeşitleri de var. En temel olarak iki özellikte ayrılabilirler: vejetaryen diyet; süt, yoğurt, peynir gibi hayvansal gıdaları içerir fakat hayvan etinin kendisini içermez. Vegan diyette ise hiçbir hayvansal gıda tüketilmez. Peki sebze ağırlıklı vejetaryen beslenmenin klasik diyetten farkı ne? Metabolizmayı hızlandırıp, kilo vermeye yardımcı olabilir mi?

Bu konuyla ilgili Dr. Hana Kahleova tarafından ekibiyle yürütülmüş; Journal of the American College of Nutrition’da yayınlanmış bir araştırmayı beraber inceleyelim:

Diyabet; vücudun glikozu (kandaki şeker) enerjiye dönüştürerek kullanma yetisini olumsuz etkiler. Çünkü vücut yeterince insülin salgılamaz veya hücreler insüline glikozu enerji olarak kullanmaları için doğru yanıtı veremez. İnsülin; pankreas organının ürettiği ve kandaki şekerin enerji olarak kullanımını düzenleyen bir hormondur. İnsülindeki dengesizlik ya da direnç, diyabete / şeker hastalığına sebep olur.

2 tür diyabet vardır; tip-1 diyabette beden insülin hormonu üretmez ve dışardan takviye alınması gerekir. Çoğunlukla çocuklarda ve gençlerde birden ortaya çıkar. Tip-2 diyabette ise; sağlıksız yaşam, hareketsizlik, obezite sonucu genellikle orta veya ileri yaşlarda ortaya çıkan vücudun insülin üretmemesi veya onu kullanamamasına yol açan bir diyabet şeklidir. Bu diyabet dünya üzerinde 150 milyon insanın sağlıklarına önemli ölçüde zarar vermektedir. Obezite, sağlıksız diyetler ve yaşam tarzlarıyla ilgili doğru önlemler alınmadığı takdirde bu sayının 2025’e kadar iki katını bulabileceği öngörülüyor.

ABD’de 29 milyondan fazla insan diyabet hastası ve 86 milyonun ise kan şekerleri ortalamanın üzerinde yani tip-2 diyabet riskini taşımaktadır. Bu veriler yaşam tarzını doğru biçimde düzene sokarak tip-2 diyabet riskini %50’den daha fazla oranda azaltabilmenin mümkün olduğunu gösteriyor.

Bu çalışmada; et yememe gibi bir kısıtlamanın olmadığı klasik diyet ile karşılaştırıldığında, vejetaryen diyetin kilo vermede, kan şekerini düzenlemede, insülin hassasiyetini azaltmada ve diğer metabolik düzende olumlu katkıları olduğu savunulmaktadır.

Uzmanlar aynı zamanda vegan - yani hayvansal hiçbir gıda tüketmeden - beslenme biçiminin de sağlık ve diyabet açısından artılarını ve eksilerini araştırmışlar. Örneğin bir bulgu tip-2 diyabeti olanlarda; düşük yağlı vegan diyetin kan şekeri kontrolünü iyileştirdiği (glisemik kontrol), kalp krizi ve felç riskini azalttığıdır.

- İlgili konu: Güzel Bir Meyve Salatası Tarifi ile Glisemik İndeks Nedir Öğrenelim

Vejetaryen ve klasik diyet karşılaştırması

Vejetaryen beslenme şeklinde alınan kalorinin yaklaşık; %60’ı karbonhidrat, %15’i protein ve %25’i de yağdan oluşur. Bu birleşim; sebze, tahıl, baklagil, kuru yemiş, meyve ve hayvansal gıdalardan en fazla bir porsiyon ve az yağlı yoğurdu içerir.

Vejetaryen öğünlerde sık tüketilen gıdalara örnek olarak kahvaltıda; badem-ceviz, peynir, haşlanmış mısır, taze sebze ve meyve, öğlen yemeğinde; kuru fasülye, bulgur pilavı ve cacık, akşam yemeğinde; kepekli makarna ve ara öğünlerde ise; kuru yemiş, taze meyve veya ayran ile bir parça kepekli galeta verilebilir.

Klasik diyabetik diyette ise; alınan kalorinin yaklaşık %50’si karbonhidrat, %20’si protein ve yağ %30’dan fazla değil (doymuş yağ en fazla%7 olmak koşulu ile). Bu klasik diyabetik diyetin öğünleri ise şöyle örneklendirilebilir: kahvaltıda; fıstık ezmesi, yulaf ezmesi ve kuru üzüm, öğlen yemeği; ton balıklı dürüm ve salatalık, akşam yemeği; esmer pirinç pilavı, tatlı ekşi soslu tavuk ve sebze, ara öğünlerde ise; havuç, kereviz sapı ve az yağlı sade yoğurt.

Bu diyetle iki grupta yapılan araştırmanın ilk 3 ayında katılımcılardan fiziksel aktivitelerini hiç değiştirmemeleri istendi. 3. aydan itibaren 6. aya kadar aerobik egzersiz programı eklendi. Araştırmayı yapan doktorlar katılımcıların 3. ve 6. aylarındaki durumlarını ana hatlarıyla muayene etti, inceledi. Bu muayene bedendeki yağ değişimini görmek için emar (manyetik rezonans – MR) taramasını da içerdi.

Vejetaryen beslenme kilo vermede ve özellikle kaslardaki yağ oranının azaltmada daha başarılı oldu

Çalışmanın sonucunda iki grupta ortalama aynı kalori tüketilmesine rağmen; klasik diyet uygulanan grupta bir kişi ortalama 3.2 kg vermişken; sebze ağırlıklı vejetaryen grupta ortalama kişi başı neredeyse iki katını; 6.2 kg vermiştir.

Araştırmacılar aynı zamanda iki grupta da deri altı yağlanmasının yakın seviyede azaldığını gözlemlemişler. Bir tek vejetaryen grupta kas içi yağlanmasının oldukça azaldığı bulunmuş.

Araştırmacıların bulduğu bir gelişme; deri altı ve kas içi yağlanmalarının azalmasıyla; kan şekeri, insülin hassasiyeti, glikozillenmiş hemoglobin gibi metabolik hareketlerin kontrolü sağlanmıştır. Özellikle insülin direnci gelişmiş tip-2 diyabetikler için kas hücrelerindeki yağın azalması glikoz kontrollerinin gelişmesi, yani alınan şekerin enerji olarak kullanılabileceği anlamına gelir.

Araştırmacıların bu çalışma sonucu özellikle değindikleri yaş ilerledikçe sağlık sorunlarını azaltmaya yardımcı olacak bir başka nokta ise; kas içi yağlanmalarının azalmasının hareket özgürlüğünü artırıp, kasların güçlenmesine yardımcı olduğudur.

“Bizim bulduğumuz şey; sebze ağırlıklı vejetaryen diyet sağlıklı ve fit kalmayı ciddiye alan kişiler için çok yardımcı bir araç olabilir, özellikle orta yaşlarda” diyor Dr. Hana Kahleova.

Sonuç

Vejetaryen beslenme, kısa vadede etkili bir zayıflama yöntemi olarak karşımıza çıkmakta, ayrıca sebze ve tahıl ağırlıklı beslenme öğeleri ile Akdeniz Diyeti’ne oldukça benzer özellikler taşımaktadır. Bununla birlikte uzun vadede vejetaryen olmak, önemli hayvansal besinlerden uzak kalmaya neden olduğu için – özellikle çocuk ve ergenlik gibi büyüme döneminde – sağlık üzerine olumsuz etkilere yol açabilmektedir. Bu nedenle Oncotrust ekibi olarak vejetaryen beslenme tarzına oldukça yakın olan Akdeniz Diyeti’ni veya illa vejetaryen diyet isteniyorsa, bu ikisinin dönüşümlü kullanılmasını önermekteyiz.