
2017 Kanser Tıbbında Yenilikler Raporu 1: İstatistik, İmmünoterapi ve Hassas tıp
Amerikan Klinik Onkoloji Derneği ASCO Başkanının Mesajı
“Hastaya yönelik kanser araştırmalarında geçmişe kıyasla en umut verici ilerlemeleri vurgulayan Klinik Kanser Gelişmeleri 2017'yi sunmaktan memnuniyet duyuyorum. Son bir yıl içinde hasta odaklı kanser araştırmalarında umut verici gelişmeler olmuştur. Rapor bize, heyecanlı bir zamanda kanser araştırması için kanser anlayışımızı ne kadar çabuk geliştirdiğini yansıtmak için bir fırsat sunuyor. Bir yıl önce, Beyaz Saray kansere karşı ilerlemeyi hızlandırmak için Ulusal Kanser Moonshot programını açıkladı. Bu paylaşılan vizyon, kanser araştırma topluluklarını yeniden canlandırdı, bilimsel iş birliğinin yeni alanlarını tanımladı ve halihazırda yaptığımız ilerlemenin ötesindeki olasılığa ilişkin hırslarımızı yükseltti.
35 yıl önce bu alana girdiğimde, bugün nerede olacağımı hayal edemiyordum. Artık kanseri daha erken algılayabilir, tedavileri daha etkili şekilde hedefleyebilir ve hastaların daha iyi yaşayabilmesi için daha etkili bir şekilde yan etkileri yönetebiliriz. Bugün, kanser hastalığına yakalanan 3 kişiden ikisi tanıdan sonra en az 5 yıl yaşıyor, 1970'lerde kabaca ikisinden biri yaşamaktaydı. Bu ilerleme, kanserin moleküler temelleri konusundaki anlayışımızı topluca genişleten on yıllık ilerlemeler sonucunda ortaya çıkmıştır.
Şu an için ASCO 2017 Yılın Gelişmeleri'ne en iyi örnek şudur:
İmmünoterapi 2.0. Geçen yıl, immünoterapi ile yeni bir başarı dalgası oldu. Araştırmalar, bu yaklaşımın, daha önce tedavi edilemez olarak düşünülen, tedavi edilmesi zor, ilerlemiş kanserlere karşı etkili olabileceğini kanıtladı. Araştırmacılar şimdi, tedavinin etkinliğini arttırmaya ve immünoterapiden muhtemelen kimin faydalanacağını belirlemeye yardımcı olabilecek biyolojik belirteçleri tespit etmeye çalışıyorlar. Bu bilgi, onkologların kanıta dayalı kararlar almasını mümkün kılacak ve mümkün olduğunca çok hasta bu yeni tedavi yönteminden faydalanabilecektir. Artarda gelen her ilerleme, nesiller boyunca kanser araştırmacılarının önceki çalışmalarına dayanır.
Önemli olarak, bu raporda açıklanan ilerlemeler, tedavisinin bir parçası olarak klinik araştırmalara katılan gönüllü çalışanlar olmadan mümkün olmazdı. Hala çok şey var ileride. Kanserin nasıl geliştiği ve yayılımı ve nasıl tedavi edilmesi gerektiği konusunda halen birçok soru durmaktadır (temel onkoloji). Klinik Kanser Gelişmeleri 2017'yi okuduğunuzda, umarım, klinik kanser araştırma topluluğunun geçen yılda kazandırdığı kazançlarla ve ufukta yeni bir gelişme döneminin vaadiyle benim gibi ilham alırsınız.
Bu rapor, 2016 yılının kanser alanında en önemli yeniliklerini sunmaktadır
Sayılarla Kanser
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2012 senesinde 14 milyon olan yeni kanser teşhisi sayısının önümüzdeki 20 yıl içinde yılda 22 milyona ulaşacağını tahmin ediyor. Aynı zaman çerçevesinde kansere bağlı kayıpları da artan kanser sayılarına bağlı artabilir. Kansere bağlı yaşam kayıplarının 10’da 7’si, kanser taramasına ve tedavisine sınırlı erişimi olan Afrika, Asya, Orta ve Güney Amerika bölgelerinde meydana gelmektedir.
ABD’de, tahminen 1.7 milyon kişiye 2016 yılında kanser teşhisi kondu. Yaşlı nüfusun artması nedeniyle, ABD'nin yıllık kanser sıklığının 2030 yılına kadar yılda 2,2 milyona ulaşması bekleniyor.
İyi haber şu ki, çoğu insan için kanser tanısı eskisi kadar korkunç değil
Günümüzde, yetişkinlerin %68'i ve kanserli çocukların %81'i tanıdan sonra en az 5 yıl hayatta kalacaklar. Bu, yetişkinlerin yalnızca %50'si ve çocukların %62'sinin 5 yıl hayatta kaldığı 1970'li yıllara kıyasla büyük bir gelişme. Kanser son 20 yılda azalıyor olsa da, her yıl ABD'de kansere bağlı yaşam kaybı sayıları, toplam nüfus artışı ve yaşlanma nedeniyle hala yüksek kalmaktadır (2017 ABD kanser istatistikleri ve düşündürdükleri).
1971 Ulusal Kanser Yasası ile hızlandırılmış ve daha sonra duyarlı bir araştırma altyapısı ve gittikçe yenilikçi düzenleyici çevre ile kanser tıbbı bugün yeni tedavi seçenekleri sunmaktadır. Son 1 yılda bile ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) çok sayıda yeni kanser ilacına onay verdi. Bu hızlanan ilerlemeye bir örnek kanser immünoterapisidir.
Kanser İmmünoterapisi İçin İleride Neler Var?
Fark edilmesinin üzerinden yüz yıl geçtikten sonra, kanser immünoterapisi artık birçok kanser türü için standart bir tedavi seçeneği haline gelmiştir. 2016'da FDA, akciğer, böbrek, mesane ve baş ve boyun kanserlerinin yanı sıra Hodgkin Lenfoma (HL) için yeni nesil immünoterapileri onayladı. Bu ileri evre kanserlere sahip bazı insanlar için kanser immünoterapisinin ortaya çıkışı gerçekten yaşamı değiştiriyor. Genellikle daha uzun ve daha iyi yaşamak için bir şans sunmaktadır. Birçok araştırmacı, kanser immünoterapisi ile bu ilk başarı dalgasının sadece bir başlangıç olduğuna inanıyor. Başarımızı daha da geliştirmek için, uygulandığı hastalardan yarısından azının gerçekte immünoterapiden fayda sağladığını unutmamak ve immünoterapi direnci için çözümler getirmemiz gereklidir (immünoterapi direnci konusu).
Bazı kanserler için, birçok genetik mutasyona sahip tümör alt kümesinin mevcut immünoterapi seçeneklerine daha duyarlı olabileceği öngörülüyor. Kimin yarar sağlayacağını belirlemeye çalışırken aynı zamanda, immünoterapi tedavilerinin birbiriyle veya radyasyon terapisi ve kemoterapi gibi diğer kanser tedavileri ile birleştirilmesinin bu yeni terapi grubunun etkisini genişletip genişletemeyeceğini araştırıyoruz. Bu çabalar immünoterapinin bir sonraki evresini işaret ediyor: İmmünoterapi 2.0: Hastaların Seçiminin Arttırılması ve Kullanılması.
Hassas Tıp
Bu raporda vurgulanan gelişmeler, günümüzde kansere karşı ilerlemeyi sağlayan önemli bir eğilimi göstermektedir: kanser tedavileri gittikçe daha hassas hale gelmekte ve böylece tedavi seçimine daha kişisel bir yaklaşım getirilmektedir. Kanser biyolojisi üzerine yapılan araştırmalar, kanserlerin büyümesine ve yayılmasına izin veren anahtar molekülleri hedef alan yeni tedavilerin hızla gelişmesini hızlandırıyor. Bu strateji tek başına 2016'da akciğer, meme ve böbrek gibi kanserlere sahip hastalar için yeni hedefli tedavilerin yolunu açtı.
Günümüzde yeni moleküler teknolojiler tümördeki moleküler değişiklikleri hızla gösterebilmekte ya da kanda serbest dolaşan kanser DNA'sını bulabilmektedir (likit biyopsi). Artan sayıda hasta için, bu tür değişiklikler mevcut hedefli tedavilere veya klinik araştırmalarda test edilen deneysel tedavilere uyarlanabilir. Bu yaklaşım henüz rutin bir yaklaşım olmamasına rağmen, erken araştırmalar, geniş kapsamlı tedavi edilemeyen kanser türlerine sahip hastalar için uygulanabilir yeni tedavi seçenekleri sunabileceğini önermektedir.”
Bir sonraki yazımızda, Kanser Tıbbında Yenilikler Raporu’na devam edeceğiz.
Harold J. Burstein, Lada Krilov, Jeanny B. Aragon-Ching et. al.,
Clinical Cancer Advances 2017: Annual Report on Progress Against Cancer From the American Society of Clinical Oncology.
J Clin Oncol 35. 2017 by American Society of Clinical Oncology