Adrenalin Keşfi 1893 – Vücut Fonksiyonlarında Önemi
Adrenalin keşfi, bir bezden salgılanan hormonun ilk kez laboratuvar ortamında üretilmesi nedeniyle dikkate değerdir.
Hormonlar, vücudun bir bölgesinde bir hücre tarafından salınan ve başka hücreleri etkileyen “kimyasal haberciler"dir.
İngiliz Doktor George Oliver ve İngiliz Fizyolog Edward Sharpey-Schafer, adrenalinin etkileri üzerine ilk sistemli çalışmalarını 1893'te yapmaya başladılar. Doktor Oliver, adrenal bezlerinin (böbreklerin üstünde bulunan) özütlerini oğluna vererek deneyler yapıyordu. Deneyler sonunda oğlunun kan damarlarının çapında değişiklik gözlemleyen Oliver, Sharpey- Schafer’a özütü bir köpeğe enjekte etmesini önerdi. Şaşırtıcı bir şekilde, cıvalı tansiyon aleti köpeğin kan basıncında çok dramatik bir değişiklik gösterdi. İkili, günümüzde adrenalin veya epinefrin olarak bilinen böbrek üstü bezlerinin etken maddesinin, arteriyollerin (küçük çaplı kan damarları) daralması üzerinde etkisi olduğu ve buna bağlı olarak kan basıncının arttığını gösterdi.
Anatomist Stephen Carmichael bu gelişmeler üzerine şunları söylemiştir:
"1894’te gözlemlerini paylaştıkları yayınlar, hormonal bir etkinin ilk gösterimidir. Birçok tarihçi, adrenal medullanın (böbreküstü bezinin merkezi) hakkındaki bu çalışmanın endokrinolojide bir dönüm noktası olduğuna inanıyor.”
Japon Kimyager ve Samuray Jokichi Takamine, adrenalinin izole edilip büyük ölçüde saflaştıran ilk kişi olarak kabul edilir. Aslında asistanı, ilk kristal ürünü elde etmiş olsa da Takamine, kan basıncını yükseltme prensibini içeren patentiyle zengin olmuştur. Adrenalin kanama kontrolü, kardiyoloji, obstetrik ve alerji tedavisinde kullanılmaya başlandı.
Adrenalin normal vücut fonksiyonları için hayati önem taşmaktadır.
- Stresli zamanlarda daha çok miktarda salgılanır ve kalp atış hızını artırarak her atışta kalp odacıklarından pompalanan kan hacmini artırır.
- Böylece kaslara kan akışı artar.
- Adrenalin aynı zamanda havayollarındaki düz kasları gevşetir ve periferik arterleri ve kalpten uzak olan damarları daraltır.
- Adrenaline bağlı kaslarda, karaciğerde ve kalpte damar genişlemesine (vazodilatasyon) dikkat edilmesi önerilir.
Yazı Görselinin Açıklaması: Adrenalin, böbrek üstü bezleri (böbreklerin üzerinde gösterilen donuk turuncu organlar) tarafından üretilen fenilalanin ve tirozin amino asitlerinden üretilir. Görselin solundaki George Oliver, sağındaki Edward Albert Sharpey-Schafer. Görselin ortasındaki adrenalin molekülü.
Yazıda Geçen Tarihi Kişiler: George Oliver (1841–1915), Edward Albert Sharpey-Schafer (born Schäfer; 1850–1935), Jokichi Takamine (1854–1922)
- Önceki konu: Osteopatik Tıp 1892 – Manipülatif Tedavi
- Sonraki konu: Veba 1894 – Tanrı’nın Gazabı Kara Ölüm
Discovery of Adrenaline 1893. Page 261. The Medical Book: From Witch Doctors to Robot Surgeons, 250 Milestones in the History of Medicine. 2012