Kanser tedavilerinde sıklıkla kullanılan kemoterapi ilaçları, kanser hücrelerinin DNA'sına hasar vererek tümörleri yok etmeye çalışır. Ancak bu tip ilaçlar sağlıklı hücrelere de zarar verir. Son zamanlarda kemoterapi ilaçlarının hangi zamanlarda kullanılabileceğine dair çalışmalar artmıştı. Mayıs 2018'de Nobel Ödüllü Türk Profesör Dr. Aziz Sancar ve ekibi tarafından yayımlanan çalışmaya göre, sağlıklı hücrelerde DNA tamirin en yoğun olduğu zamanda sisplatin ilacının verilmesi, tedavi sonuçlarını iyileştirebilir; yani sirkadyen ritme göre tedaviyi düzenlemek, kemoterapinin yan etkilerini azaltabilir.

- İlgili konu: Devrim yaratan kanser ilacı Sisplatin ve şaşırtan öyküsü

Siplatin, over (kadın yumurtalık), akciğeri, mesane, testis, baş ve boyun kanserlerinin tedavisinde kullanılan bir kemoterapi ilacıdır. Sisplatin, kanser hücrelerinde DNA'ya zarar vererek DNA tamirini bozar ve kanser hücresinin apoptozuna (programlı hücre ölümü) neden olur. Ancak bu ilacın yan etkileri oldukça fazladır. Özellikle karaciğer, böbrek, beyin ve sinir sisteminde yan etkilere neden olabilir. Kansere karşı oldukça etkili olan fakat yan etkileri nedeniyle kullanım sınırlılıkları bununan sisplatin kemoterapisinin yan etkilerini düşürmeye yönelik stratejiler geliştirmeye yoğunlaşmaktadır. Kronoterapi, kanser ilaçlarını doğru biyolojik saatte verilerek yan etkileri en aza indirmeyi amaçlar. Bu alanda 2015 Nobel Kimya Ödülü'ne layık görülen Türk Profesör Aziz Sancar, DNA tamirinin biyolojik saatle nasıl çalıştığını araştırmaktaydı.

İlgili konular:

Profesör Aziz Sancar ve ekibi, genlerin protein kodlayan kısmındaki DNA tamirinin gün doğumundan veya batımından hemen önce en yoğun seviyede olduğunu keşfetti.

Peki, bu çalışma bize neyi ifade ediyor?

  • Bir kanser ilacının uygulanmasından 24 saat sonra ilk defa DNA tamirinin haritası çıkarıldı. Bu çalışma sisplatin ilacının verilmesindeki en doğru zamanı tespit etmesi açısından önem taşımaktadır.
  • Sisplatinin, sağlıklı hücrelerdeki DNA tamirinin en yoğun olduğu zamanlarda verilmesi, sağlıklı hücrelerde meydana gelen hasarı azaltabilir.
  • Kronoterapi, kanser ilaçlarının doğru zamanda verilmesini amaçlar. Bu durumda, kemoterapilerde maksimum etki gözlenirken, yan etkiler en aza indirilir. Kronoterapi araştırmaları bugüne kadar oldukça deneyseldi. Doktorlar farklı zamanlarda ilaç vererek, sonuçları karşılaştırarak anlamaya çalışmaktaydı. Bu çalışma, kronoterapinin genetik temeliyle birlikte açıklaması açısından önemlidir.

Önemle vurgulamak gerekir ki, bu çalışma fare modellerinde gerçekleştirilmiştir. Fare modelleri genetik mekanizmalar açısından farklıdır. Bu sebeple insanda da bu çalışmaların doğrulanması gerekir.

Değerli hocamız Profesör Doktor Aziz Sancar’ı bu çalışmadan dolayı tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.