Çay içmenin, sağlık açısından bildirilen birçok faydası bulunmaktadır ancak bu çalışmaların çoğu yeşil çayın daha fazla olduğu bölgelerde yapılmıştır. İngiltere’den – ikindi çayı geleneğinin yaygın olduğu yerden – elde edilen yeni veriler şimdi de siyah çayın sağlık açısından faydalı olduğunu gösteriyor.

İkinci En Çok Çay Tüketen Toplumda Yapılan Çalışma 

Dünya genelinde kişi başına en çok çay tüketen ülke Türkiye, daha sonra Birleşik Krallık.

Birleşik Krallık (BK) Biobank’ta, özellikle siyah çay tüketen kişilerin yaygın olduğu neredeyse 500 bin katılımcı arasında yapılan çalışmada ileriye dönük bulgular elde edildi. Annals of Internal Medicine'de yayımlanan çalışmada, siyah çay içmek, tüm nedenlere bağlı yaşam kaybı riskinde ılımlı bir azalma ile ilişkili bulundu. Bu fayda günde iki veya daha fazla fincan çay içenler arasında en belirgindi.

Maryland, Bethesda Ulusal Kanser Enstitüsü’nden Maki Inoue-Choi ve meslektaşları, 11,2 yıllık medyan takip süresi boyunca, her gün en az iki fincan çay içen kişilerin tüm nedenlere bağlı yaşam kaybı riskinin daha düşük olduğunu bildirdi. Çok fazla değişkenin de olduğu çalışmada, çay içenlerin yaşam kaybı için belirlenen tehlike oranları, çay içmeyenlerle karşılaştırıldı.

Günlük çay tüketimine bağlı tehlike oranları şöyleydi (tehlike oranı düştükçe risk azalır);

  • 1 fincan çay için tehlike oranı 0,95
  • 2-3 fincan çay için tehlike oranı 0,87
  • 4-5 fincan çay için tehlike oranı 0,88
  • 6-7 fincan çay için tehlike oranı 0,88
  • 8-9 fincan çay için tehlike oranı 0,91
  • 10 veya daha fazla fincan çay için tehlike oranı 0,89

Çay tüketmek ayrıca kardiyovasküler hastalıklar, iskemik kalp hastalığı ve inme (beyin felci) riskinde azalma ile ilişki gösterdi. Ancak araştırmacılar, "kanser veya solunum yolu hastalığı yaşam kaybı riskinde azalma için net bir eğilim görülmediğini" ekliyorlar.

Inoue-Choi ayrıca, mevcut çalışmada çay tüketimi ile kansere bağlı yaşam kayıpları arasında neden bir ilişki gözlemlenmediğine dair "net bir cevap" olmadığını söyledi.

kalp damar hastaligi cesitleri

Özellikle, çaya süt veya şeker eklenip eklenmediğine, çay sıcaklığına veya katılımcılar arasında kafein metabolizmasındaki genetik varyasyonlara bakılmaksızın etkilerin belirgin olduğunu söyledi. Ekip ayrıca, bu faktörlerin yanı sıra kahve tüketimi ve temel sağlık ve demografik özellikler de dahil olmak üzere sonuçları karıştırabilecekleri çok sayıdaki diğer faktörleri de kontrol etti.

Çalışmadaki 498,093 yetişkinin ortalama yaşı 56.5 idi. Yaklaşık olarak %85'i çay içtiğini, %90'ı siyah çay içtiğini bildirdi ve çoğu günde 2-3 fincan (%29), 4-5 fincan (%26) veya 6-7 fincan (%12) içtiklerini söylediler. Araştırmacılar, çalışmanın sınırlaması olarak özellikle porsiyonların büyüklüğü ve çayın ne derecede etkili (kuvvetli) olduğu hakkında bilgi eksikliğini vurguluyor.

Sonuçlar Ne Kadar Doğru?

Çay, dünya çapında en sık tüketilen içecekler arasındadır ve Çin ve Japonya gibi yeşil çayın popüler olduğu yerlerde yapılan araştırmalar çayın sağlığa olan yararlarını göstermiştir. Siyah çayın daha yaygın olarak tüketildiği yerlerden elde edilen veriler ise bu zamana eksik kalmış ve çelişki sonuçlar göstermiştir.

Araştırmacılar, çay tüketimine bağlı varsayılan etki mekanizmasını "polifenoller ve flavonoidler, yani kateşinler ve bunların oksitlenmiş ürünleri" sayesinde oksidatif stresi ve inflamasyonu azaltması olarak açıklıyor. Oksidatif stresin ve inflamasyonun karsinojenezi ve kalp-damar hastalıklarını teşvik edebileceğini ve bu yüzden de oksidatif stresi ve inflamasyonu azaltmanın endotel fonksiyonu iyileştirebileceğini ekliyorlar.

Inoue-Choi, "Bu bulgular çay içenlerin içini rahatlatsa da insanların çay içmeye başlamaları veya çay tüketimini sağlıklı boyutlarda değiştirmeleri gerektiğini göstermiyor. Sonuçların gelecekteki çalışmalarda çoğaltılması ve diğer diğer toplumlara genişletilmesi gerekiyor.” dedi.

Sonuç olarak, ülkemizde en yaygın tüketilen içecek olan siyah çayın sağlık etkilerine dair yapılan bu en kapsamlı ve ileriye dönük çalışmanın sonuçları, umut verici ve bu konudaki sonraki çalışmaları destekler nitelikte. İthal bir gıda olan kahvenin giderek pahalılaşması da çaya tekrar yönelmemiz için bir motivasyon olabilir. Bununla birlikte çayın çok sıcak, çok demli tüketilmemesine ve fazla bekletilmeden içilmesine özen göstermeliyiz.