Dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (SARS-CoV-2) kaynaklı COVID-19 Pandemisi'ne dair her geçen gün yeni bilgiler gelmektedir. Bu yazımızda yayınlanan en son bilgileri sizlerle paylaşacağız.

Hidroksiklorokin (sıtma ilacı Plaquenil) hakkında yayınlanan makale güvenilmez!

Hidroksiklorokin’in COVID-19 tedavisinde etkili olup olmadığı hakkında aylarca süren tartışmaları başlatan Mart 2020 makalesi diğer bilim insanları tarafından incelendi. İnceleme sonuçları ile yazılan makaleye göre Mart 2020 makalesi büyük metodolojik eksikliklere sahip. Hollanda’daki Leiden Üniversitesi Tıp Merkezi’nden Frits Rosendaal Mart 2020 makalesi ile ilgili 10 problemi sıraladığı yazısının özetini şu sözler ile yapıyor; "Sahip olduğu metodolojik eksiklikler nedeni ile, raporun kanıt olarak sunulması son derece asılsızdır. Hidroksiklorokinin COVID-19 tedavisinde etkili olduğunun belirtilmesi ve hatta kullanımının tavsiye edilmesi gerçeği yansıtmamasının yanı sıra umutsuz bir taleptir. Bunlara ek olarak son derece ciddi yan etkilere sahip olan hidroksiklorokinin kullanımının önerilmesi güvenilmezdir."

Kan grubu COVID-19 hakkında ne ifade ediyor?

Kan grupları COVID-19’un şiddeti veya hastaneye yatış ihtiyacının bir göstergesi olmamakla birlikte, yeni yapılan bir çalışma COVID-19 testinin pozitif çıkması ile ilişkili olabileceğini bildirmekte. Boston’daki Massachusetts Genel Hastanesi’nde (MGH) vasküler ve endovasküler cerrahi bölümünden araştırmacılar, COVID-19 belirtilerine sahip 1289 yetişkinin verilerini analiz ederek sonuçları kan grupları ile karşılaştırdılar. Araştırmada yer alan araştırmacılar; "Hastalığın şiddeti veya yaşam kaybı riski ile kan grubu arasında bir ilişki bulunmamakla birlikte, B Rh+ ve AB kan grubuna sahip kişilerin COVID-19 tanı testi sonuçlarının pozitif çıkma olasılığı, 0 kan grubuna sahip kişilere göre daha fazladır" diye çalışma sonuçlarını bildirerek, kan grupları ve COVID-19 arasındaki ilişkinin gelecekte yapılacak yeni çalışmalarla araştırılmaya devam edilmesi gerektiğinin önemini vurguladılar.

COVID-19 aşı çalışmalarında son gelişmeler

Aşı geliştirmede çalışmalar yürüten farklı şirketlerle yapılan toplantıda her bir şirketin geliştirmekte olduğu aday aşısına dair en son güncel bilgiler soruldu. Toplantıda yer alan AstraZeneca şirketin son gelişmelerini şöyle özetliyor; "Geliştirdiğimiz AZD1222 adlı COVID-19 aday aşısı için 1 milyar dolardan fazla bütçe 300 milyon dozun ABD için üretilmesi ve tedarik edilmesine ayrılmış durumunda. Başlangıç dozlar 2020 Ekim ayında kalan dozları da 2021 yılı içinde temin edilecek. The Lancet dergisinde yayınlanan çalışma AZD1222 tek doz uygulamasından 1 ay sonra hastaların %95’inde SARS-CoV-2 virüsünün S proteinine karşı üretilen antikor miktarında dört kat artış gözlendiğini kanıtlamaktadır."

Bir diğer şirket Moderna, faz 3 klinik çalışmalarına bu ay içinde başlanmak üzere hazırlıkların yapıldığını ve yaklaşık olarak 30 bin kişinin yer alacağını bildirdi. Yıl sonunda verilerin ellerinde olabileceğini bildiren şirket, olumlu sonuçlar çıkması durumda dağıtıma başlamak için ABD Gıda ve İlaç İdaresine (FDA) başvuracaklarını açıkladı (bakınız Onay almaya en yakın koronavirüs aşısı: Moderna mRNA-1273).

Pfizer, toplantıda yaptığı açıklamada 1 milyar dolar bütçe ayırdıklarını ve her şeyin yolunda gitmesi durumunda onay aldıkları zaman, 2020 yılının sonuna kadar 100 milyon dozun, 2021 yılı içinde de dünya genelinde 1,3 milyar doz üreteceklerini söyledi.

Johnson & Johnson firması faz 3 çalışmalarını yürüttüklerini ve sonuçları 2021 yılının başlarında alacaklarını açıkladı. Diğer yandan Merck şirketi 2021 yılının başlarına kadar herhangi bir lisans almayı beklemediklerini söyledi.

Tüm bu açıklamaların yanı sıra Johnson & Johnson şirketinin aşı geliştirme çalışmalarının başında bulunan Dr. Macaya Douoguih; "Tek sorun aşıya ulaşmakla ilgili değil, halkın aşıya olan güvenini arttırmak ve akıllarındaki tüm soru işaretlerini gidermek de bir o kadar önemli. Eğer halkın çoğu aşıyı kullanmayı kabul etmezse, yaptığımız çalışmalar amacına ulaşmayacaktır"" dedi. 

- İlgili Konu: Koronavirüse karşı AŞI YARIŞI – resimli bir rehber

Çocuk ve salgın

Okulların açılacağı tarih yaklaştıkça ailelerin, öğretmenlerin ve bakıcıların çocukları nasıl eğiteceklerine ve güvenli bir ortamın nasıl olması gerektiğine dair endişeleri artmaktadır. Tıp uzmanlarıyla yapılan röportajlarda konu ile ilgili sorulan soruların pek çoğu yanıtsız kalmakla ve cevapların kişisel olmasıyla birlikte, Dr. Kristina Bryant; "SARS-CoV-2 ve çocuklar üzerine etkisi ile ilgili hala daha öğrenme sürecindeyiz. Şimdiye kadar yapılan çalışmalardan biliyoruz ki küçük yaştaki çocuklarda nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte virüsün bulaşma riski daha düşük. Bu durumun sebeplerinden biri, küçük yaştaki çocukların yetişkinlere göre daha küçük akciğerlere sahip olması ve bu nedenle öksürme sırasında yeterince büyüklükte damlacık üretmemeleri olabilir. Bir diğer olasılık da çocukların virüsün tutunmasını sağlayan ACE2 reseptörünü daha az miktarda üretiyor olması olabilir. Bu kapsamda pek çok farklı nokta aynı anda düşünülmelidir. Her sınıf sahip olduğu öğrencilerinin yaş aralığına göre değerlendirilmelidir. Bugün bildiklerimiz ile Kasım ayında bileceklerimiz aynı olmayacaktır. Bu nedenle tedbirli davranmak ve gelişmeleri yakından takip ederek alınan kararları revize etmek son derece önemlidir" sözleri ile duruma ilişkin düşüncelerini paylaşmaktadır.

Sonuç

Her geçen gün edinilen yeni bilgiler salgının çözümüne dair umudu arttırmaktadır. Gelişmeleri yakından takip ederek sizlere aktarmaya devam edeceğiz. El hijyenine dikkat ederek, sosyal mesafeyi koruyarak ve ev dışında maske kullanımına özen göstererek kendinizi ve sevdiklerinizi koruyabilirsiniz.