1948 yılında, İngiliz Doktor Ernest Muir şunları yazdı:
"Cüzzam, öldürmesi değil, süründürmesi nedeniyle en çok korkulan hastalıktır. Açılmayan gözler, salyalar akıtan ağız, pençe eller, topallayan ayaklar ve körlüğe doğru giden gözler - zihinde canlandırılan resim budur."
Bazıları hastalığın Tanrı lanetinin günahkârlar üzerindeki yansıması olduğunu düşünürken diğerleri kalıtsal bir durum olduğunu düşündü. Hastalık öncelikle cilt, periferik sinirler ve solunum yollarının mukoza membranlarını etkiler. Tedavi edilmezse sinir hasarı ve buna bağlı hissizlik nedeniyle hasta kişiler, sıklıkla ellerini veya ayaklarını incitebiliyor ve ilerleyen zamanlarda deformasyonlara sebep olabiliyordu. Tarihte, bu şekilde çirkinleşen "cüzzamlılar" sıklıkla kötü muamele görüp toplum tarafından dışlanır ve kolonilerine yerleştirilirdi.
Hindistan’da bulunan 4.000 yıllık bir iskelet, cüzzamı düşündüren erozyon paternleri göstermiştir. Bu nedenle hastalığın kökeninin Hindistan’da başlamış olabileceği düşünülmektedir. 1200 yılına kadar, Avrupa'da yaklaşık 19.000 cüzzam hastanesi bulunmaktaydı. Norveçli Doktor G. H. Armauer Hansen, 1873 yılında cüzzamın nedenin, Mycobacterium leprae adlı bir bakteri -insanlarda bir hastalığa nedeni olduğu kabul edilen ilk bakteri- olduğunu keşfetti.
Hansen'in bakterileri incelemesi başarısız oldu çünkü tavşan gibi test hayvanlarını enfekte edememekle kalmadı, bakteriyi bir konak olmadan hayatta tutmak için gereken birçok genin eksik olduğu yapay kültürlerde bile büyütememişti. Cüzzamı daha iyi anlamak konusunda umutsuz olan Hansen, izinsiz olarak cüzzamlı bir kadının gözüne bakteri aşısı yapmaya çalıştı. 1880'de kadın ona dava açtı ve Bergen cüzzam hastanesi başhekimliği görevinden alındı. Neyse ki, bilim insanları sonunda bakterilerin fare ayak pedlerinde ve dokuz bantlı armadillolarda yetiştirilebileceğini keşfetti.
Aslında çoğu yetişkin hastalığa karşı bağışıklığa sahiptir. Burun ve boğaz mukusuyla bulaşabilen hastalığın gelişmesi ilk temastan sonra birkaç yılı alabilir.
Bugün cüzzam dapson, rifampisin ve klofazimin adlı üç ilacın kombinasyonun uygulanmasıyla tedavi edilebilmektedir.
Yazı Görselinin Açıklaması: Cüzamlı bir kişinin tasviri.
Yazıda Geçen Tarihi Kişiler: Gerhard Henrik Armauer Hansen (1841–1912),
- Önceki konu: Tiroid Ameliyatı 1872 – Nobel Fizyoloji Ödülü 1909
- Sonraki konu: Modern Beyin Ameliyatı 1879 – Hataya Yer Yok!