Fiziksel aktivitenin meme ve kolon dahil pek çok kanser türünün riskini önemli derecede azalttığına dair güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Ve diğer önemli bir nokta ise fiziksel aktivitenin, kanser tanılı kişilerde yaşam kalitesini artırması ve kanser tekrarını ya da ilerlemesini geciktirebilmesidir. Yeni bir araştırmada ise, akciğer kanseri ameliyatı öncesinde yapılan düzenli egzersizin, ameliyat sonrasındaki komplikasyon oranlarını yarıya kadar azalttığı ortaya çıktı.
Komplikasyon: Bir ilacın, tıbbi uygulamanın (örneğin ameliyat) ya da hastalığın neden olduğu yan etkidir.
Sadece son 20 yılda kanser hastalarının hayatta kalma oranı, bizim de içinde bulunduğumuz sağlık alanında gelişmiş ülkelerde, %20 artmıştır. Bununla birlikte, ameliyat sonrası komplikasyonların (yara iyileşme sorunları, damar tıkanıklıkları veya kanamalar) oranı hala yüksektir. Araştırmalar, operasyon öncesinde yüksek düzeyde bir fiziksel aktivitenin ameliyat sonrasında daha olumlu sonuçlarla ilişkili olduğunu göstermektedir.
British Journal of Sports Medicine adlı dergide yayımlanan derlemede; akciğer dahil 6 farklı kanser türünde 806 hastayı kapsayan 17 makale incelenmiştir. Çalışmalarda araştırılan ameliyat öncesi egzersizlerin çoğunda ameliyat öncesi 1-2 hafta boyunca hem aerobik (örneğin yürüme) hem de solunum kas eğitim egzersizleri (örn, nefes alma egzersizleri) dahil edilmiştir. Egzersizlerin sıklığı, haftada 3 kereden, günde 3 seansa kadar değişmiş. Sonuçta araştırmacılar ameliyat öncesi egzersizin, akciğer kanseri ameliyatı sonrası komplikasyon oranlarını ve hastanede kalış süresini anlamlı olarak azalttığına dair orta düzeyde kaliteli kanıtlar bulmuşlardır.

Egzersizin Gözle Görülür Faydaları
Kanser tedavisinde ve iyileşmesinde egzersizin rolü en çok meme kanserinde ortaya çıksa da, akciğer kanserinde egzersiz yapma alışkanlığıyla ilgili araştırmalar da olumlu yönde devam etmektedir.
- Örneğin, son zamanlarda yapılan bir çalışmada yürüyüşün 6 aylık bir süre boyunca akciğer kanseri hastalarının yaşam kalitesini nasıl etkilediği değerlendirilmiştir. Çalışma sonunda 6 ay boyunca yürüme egzersizine devam edenlerin yaşam kalitesinin geliştiği gözlenmiştir.
- Sadece normal tempolu yürüyüş bile yaşam süresini belirgin şekilde uzatıyor
- Kuzey Karolina Üniversitesi Egzersiz Onkoloji Araştırma Laboratuvarı’nda yapılan bir çalışma, düzenli egzersize katılan hastaların çok daha az yorulduğu, genel işlevsellik açısından daha iyi durumda olduğu ve hem fiziksel hem de zihinsel anlamda çok daha iyi hissettiklerini ortaya koyuyor.
Ancak, hastalar için kanser tanısı aldıktan sonra egzersiz yapmayı düşünmek biraz zor olabilir. Fiziksel ve duygusal anlamda bitkinlik hisseden hastalar doğal olarak hareket etmenin zor olacağını düşünebiliyor. Bu noktada doktorlar ve hemşireler egzersizin, hastaların sağlıklarını geliştirmedeki öneminden bahsetmeliler. Egzersiz yalnız kanserde değil zayıflamada, diyabet ve kalp-damar rahatsızlıkları gibi hastalıklara karşı da olumlu etkileri bulunuyor.
Kanser tedavisi gören çoğu insan, tedavi sonrasında egzersiz sürelerini ve yoğunluğunu yavaş yavaş artırmaya başlayabilirler. Kanserli bireylere tedavi süresinde ve sonrasında haftada en az 120 dakika tempolu yürüyüş yapmalarını öneriyoruz. Hatta bu yürüyüşlere yakınların katılması, tümden sağlıklı bir yaşam tarzı benimsenmesine anlamı katkı sağlayacaktır.