Genetik hedeflere yönelik akıllı küçük moleküllerin veya immünoterapi ilaçlarının neden hep ileri evre kanserlerde kullanılıp, erken evrelerde kullanılmadığı veya erken evrelerde geç onay alması, birçok kanser hastasının aklındaki soru işaretlerinden biridir. Bunun çeşitli sebepleri olmakla birlikte, ilk akla gelen nedenler; 4. evre kansere sahip hastalar için yeni tedavilerin geliştirilmesinin daha acil olması ve tümör yükü fazla olan hastalarda anti-kanser ilaçların etkinliğinin daha kolay ölçülebilmesidir. Onkolojinin bu kuralının sınırlarını zorlayan bir çalışma ESMO 2018'de sunuldu; CTONG 1103 adlı klinik araştırmada, 3. evre (Evre 3A-N2) akciğer kanserinde EGFR mutasyonuna yönelik bir akıllı ilaç olan erlotinib (Tarceva), neoadjuvan (ameliyat öncesi küçültücü) tedavi olarak denendi ve klasik kemoterapiye kıyasla daha iyi bir tümör gerilemesi, hastalık kontrolü ve ayrıca daha fazla hastanın ameliyatına olanak sağladı.

Not: Küçük hücreli dışı akciğer kanserinde Evre IIIA, kanserin tümörün bulunduğu akciğerle aynı taraftaki nefes borusu, göğüs duvarı ve diyaframın çevresindeki lenf bezlerine yayıldığı evredir. Bu evre küçük hücre dışı akciğer kanserinin en iyi tedavisinin ne olduğu günümüzde hala tartışmalı olup, standart tedavisi kemoterapi ve cerrahi olarak kabul edilmektedir.

Çalışmanın Detayları

Bu araştırma, EGFR pozitif, evre 3A küçük hücre dışı akciğer kanserinde erlotinibin, sisplatin + gemsitabin kemoterapisi üzerine, progresyonsuz sağkalım (tedavi ile hastalığı kontrol altında tutma süresi) üstünlüğünü gösteren ilk çalışmadır.

Çalışma kapsamında Çin'de 17 merkezden toplam 386 hastanın tarandı ve 72'si uygun bulunarak 1'e 1 oranında rastgele iki kola ayrıldı. Bir gruba erlotinib uygulanırken, kontrol grubuna sisplatin + gemsitabin kemoterapisi uygulandı.

Çalışmanın Anlamlı Sonuçları

  • Neoadjuvan erlotinib uygulananlarda tedaviye objektif yanıt oranı % 54.1 iken, kemoterapi uygulananlarda % 34.3 idi.
  • Neoadjuvan tedavi sonrası erlotinib grubundaki hastaların % 83.8'ine, gemsitabin ve sisplatin grubundakilerin % 68.6'sine ameliyat yapıldı.
  • Medyan (ortanca) progresyonsuz sağkalım, yani tedavi ile hastalığı kontrol altında tutma süresi erlotinib ile 21.5 ay iken, kemoterapi ile 11.9 ay bulundu.
  • Hastaların çoğu tedaviye yanıt vermeye devam ettiği için genel sağkalım sonuçları henüz raporlanmadı.
  • Dikkat çeken bir başka sonuç ise ciddi (3. ve 4. derece) yan etkilerin akıllı ilaç kolunda hiç gözükmemesi idi (kemoterapi kolunda ise % 29.4 ciddi yan etkiler gözlendi).

Daha önce Ocak 2018'de The Lancet Oncology'de yayımlanan CTONG 1104 çalışması, adjuvan (ameliyat sonrası koruyucu) tedavi olarak, bir başka anti-EGFR ilaç olan gefitinib (Iressa) ve kemoterapiyi karşılaştırmıştı ve gefitinib lehine 10 aylık bir hastalıksız sağkalım süresi farkı ortaya koymuştu (28.7 aya karşı 18 ay). Bu çalışma, anti-EGFR ilaçların ameliyat öncesi de etkin olabileceğini ortaya koymuştu.

Sonuç

Bu klinik araştırma, tümör yanıt oranı, ameliyat edilebilirlik oranı, patolojik yanıt oranı ve progresyonsuz sağkalım süresi gibi birçok parametrede iyileşmeyi gösteren ilk neoadjuvan akciğer kanseri akıllı ilaç çalışmasıdır. Bununla birlikte tedavi yanıt oranları erlotinib lehine iyi olsa da, EGFR pozitif bir akciğer kanserinin anti-EGFR bir ilaca %54'ten daha iyi yanıt vermesi beklenirdi, çünkü 4. evre EGFR pozitif akciğer kanserlerinde bu tedaviye yanıt %70 düzeyindedir. Bunun nedeni açık değildir, ancak 42 günlük bir tedavi, neoadjuvan erlotinibden yanıt görmek için kısa kalmış olabilir. Genel olarak, bu önemli çalışma bize neoadjuvan akıllı ilaç kullanımının, akciğer kanserinde mantıklı bir seçenek olduğunu düşündürmektedir.