Kontrollü Aminoasit (Protein Kısıtlama) Diyet Terapisi ve Kanser
Kontrollü aminoasit terapisi sıkı ve kurallı bir diyet ve gıda takviyeleri içeren, kanser hastaların aminoasit ve karbonhidrat tüketimini kontrol etmek için geliştirilen bir protokoldür. Bu protokol A.P John Kanser Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilmiş olup uzun süreli klinik araştırmaya dayalı olduğu belirtilmektedir, ancak kontrollü aminoasit terapisinin insanlar veya hayvanları üzerinde yapılan araştırmalar ne şimdiye kadar yayımlandı ne de gözlemlenebilir bir sonuç sağlandı. Protokolun kendisi yayımlanmadı ve enstitünün web sitesi artık aktif değildir. Antioksidan ve D vitamininin takviye olarak verilmesi ve belirli aminoasitlerin kısıtlanması protokolun bir parçasıdır ve bu yaklaşımın etkinliği laboratuvar ortamında incelenmiştir
Aminoasitlerin Bazılarının Özel Olarak Seçilmesi ve Diyetten Çıkarılması (Selektif Aminoasit Deprivasyonu)
Kontrollü aminoasit terapisinin önemli bir parçası aminoasit kısıtlamaktır ve bu yaklaşım, kanser hücrelerine, protein sentezi için gerekli olan aminoasit sentezini engelleyen mutasyonlar geçirtmeyi amaçlamaktadır. İddiaya göre kanser hücrelerinin, vücut tarafından üretilemediği için dışarıdan alınması gereken bazı aminoasitlere ulaşması engellenirse, hücre protein sentezi yapamaz ve hücre ölür.
Bu hipotez canlılar üzerinde denenmemiştir ancak laboratuvar ortamında hücreler üzerinde tekli amino asit mahrumiyeti ve genel protein kısıtlamanın etkileri gözlenmiştir.
Bir araştırmaya göre genel bağlamda protein tüketiminin azalması kastrasyon (hormon tedavisine) dirençli prostat kanseri ve aminoasit yoksunu kültür örneklerinde hücre çoğalmasına engel olmaktadır ve gefitinib ile birleşmesiyle EGFR-mutasyonu pozitif kanser hücrelerinde toksik etki yaratmaktadır. Meme kanseri fare modelinde diyetle verilen proteinlerde kısıtlamaya gidilmesi tümör büyümesini engellerken kiloyu etkilememiştir. Birkaç araştırmada serin, glisin, fenilalalin ve tirozin adlı aminoasitlerin seçici olarak azaltılmasının hayvan modellerinde tümör büyümesini engellediği raporlandı.
Birçok internet sitesi, kanser tedavisi amacıyla bu tür kısıtlayıcı diyetlerle ilgili klinik çalışmaların yürütüldüğünü ve umut verdiklerini yazmaktadır, fakat gerçekler bu iddialardan oldukça uzaktır. İşin aslı nedir diye baktığımızda ya eski tarihli küçük hasta sayısına sahip klinik araştırmalar ya da laboratuvar-hayvan çalışmaları görmekteyiz. Bunların biri de 1966'da sonuçları yayımlanan, 4. evre melanoma sahip 5 hastada fenilalanin ve tirozin aminoasitlerinin kısıtlandığı bir deneydir. Bu çalışmaya alınan 5 hastanın 4'ünde tümör büyümesinin yavaşladığı raporlandı ve bu sonuç daha az seviyede serum fenilalanin ve tirozin düzeyleri ile ilişkilendirildi. Fakat araştırmacılar da hem uygulamayı zorlayıcı hem de sonuçları çok gerçekci bulmamış olmalı ki çalışmanın daha geniş çaplı devamı gelmedi.
Aminoasit Metabolizmasının Baskılanmasına Yönelik Güncel Çalışmalar
Bazı aminoasitlerin seçilip diyetten çıkarılmasının (selective amino acid deprivation), tümör büyümesini baskıladığı hipotezi, günümüzde çeşitli çalışmalarla denenmektedir. Bu amaçla, arginin, triptofan, serin, glisin, glutamin, lösin, izolösin ve valin aminoasitlerinin metabolizmasındaki enzimatik adımları hedefleyen birçok ilaç geliştirildi ve bunlardan bazıları faz-2 çalışmalara kadar ulaştı.
Bunlardan arjinin metabolizmasına yönelik çalışmalar faz-3 aşamasına kadar gelmiştir, fakat ileri evre karaciğer kanserli hastalarda arjinin seviyelerini azaltan arjinin deaminaz, plaseboya kıyasla genel sağkalım veya progresyonsuz sağkalım açısından bir fark yaratmadı.
Sonuç
Belirli aminoasitleri veya farklı besin öğelerini diyetlere ekleyip çıkarmak oldukça popüler yaklaşımlar olarak boy göstermektedir. Günümüzde biliyoruz ki kanser hücreleri, kendi enerji metabolizmalarını değiştirme kabiliyetlerine sahiptirler ve olasılıkla bu nedenle, diyet maniplasyonu gibi "zayıf" yaklaşımlara karşı çok hızlı bir şekilde direnç geliştirmektedirler.
1. López-Lázaro M.
Selective amino acid restriction therapy (SAART): a nonpharmacological strategy against all types of cancer cells.
Oncoscience. 2015
2. Fontana L, Adelaiye RM, Rastelli AL, et al.
Dietary protein restriction inhibits tumor growth in human xenograft models of prostate and breast cancer.
Oncotarget. 2013
3. Saito Y, Moriya S, Kazama H, et al.
Amino acid starvation culture condition sensitizes EGFR-expressing cancer cell lines to gefitinib-mediated cytotoxicity by inducing atypical necroptosis.
Int J Oncol. 2018
4. Maddocks ODK, Athineos D, Cheung EC, et al.
Modulating the therapeutic response of tumours to dietary serine and glycine starvation.
Nature. 2017
5. Demopoulos HB.
Effects of reducing the phenylalanine-tyrosine intake of patients with advanced malignant melanoma.
Cancer. 1966
6. Abou-Alfa GK, Qin S, Ryo BY, et al.
Phase III randomized study of second line ADI-peg 20 (A) plus best supportive care versus placebo (P) plus best supportive care in patients (pts) with advanced hepatocellular carcinoma (HCC).
J Clin Oncol. 2016
7.Tsai HJ, Jiang SS, Hung WC, et al.
A phase II study of arginine deiminase (ADI-PEG20) in relapsed/refractory or poor-risk acute myeloid leukemia patients.
Sci Rep. 2017