COVID-19 Pandemisi ile okula evde gitmeye; saçımızı evde kesmeye alıştık. Muhtemelen yeteneklerimiz gelişiyor. Ama bu derece eşi görülmemiş bir süreçte neye sığınmalı insan? Bu kadar bir aradayken kim bize daha fazla nasıl bir arada kalınır öğüdü verir ki?

Evde kalma süresi uzadıkça bir arada yaşamak zorlaşıyor. Günlük hayatınızı daha yaşanabilir hale getirmek için üç başarılı ilişki uzmanının (Julie Schwartz Gottman, Ashley Willis ve Helen LaKelly Hunt) önerilerinden oluşan 7 ipucu burada.

  1. Kriz anlarında sakinlik: Hataları işaret etmek için doğru zaman neredeyse yoktur. Ancak kriz anları zor olabiliyor, özellikle para söz konusu olduğunda. İşaret parmağını karşındakine doğrultarak bunu yapmamalıydın demek çok kolaydır. Fakat şimdi takdir etme zamanı. İnsanların partnerinin neyi doğru yaptığını araması ve takdirini ifade etmesi gerçekten önemlidir. Beş yüzüncü kez bile olsa bir kahve yaptığında arkadaşınıza, sevgilinize veya eşinize teşekkür etmeniz gerekir.
  2. Stres anında öfkelenmek yerine meraklı bir dinleyici olmak: Koronavirüs salgının hayatımıza getirdiği yeni sorumluluklara rağmen eşinizde yeterince iş yapmadığınız hissi oluşabilir. Ancak sürecin zihinsel ve ruhsal etkileri nedeniyle dikkatimiz dağınık olabilir veya endişe içinde olunabilir. Ama sonuçta yüksek stres, her zaman insanların ilişkisel başa çıkma becerilerini veya eksikliklerini ortaya çıkarır. Partnerinize sorular sorabilirsiniz. Tartışmaya girmeden veya öfkelenmeden, merakla onun açıklamasını dinlemelisiniz. Bu tutumun olumlu etkileri olabilir. Stresliyken konuşmak bazen çok tehlikeli olabilir. Ne var ki stresliyken en seyrek yapılan şey dinlemektir.
  3. Birbirinize biraz zaman ayırın veya bunu gerçekleştirmek için uğraşın: Eğer mümkünse günde yarım veya bir saat de olsa baş başa geçirebileceğiniz zamanlar yaratın. Bu vakit çocuklardan ve ev işlerinden bağımsız olmalıdır. Yan yana olup bilgisayar veya cep telefonu ile uğraşırsanız birbirinizi göremez ve duyamazsınız.
  4. Tartışmalarınız için zaman belirleyin (çatışma planı yapın): Önemsiz bir tartışma aniden kontrolden çıkıyorsa bu tartışmayı 24 saat içinde gerçekleştirmek üzere ama en az yarım saat erteleyin. Buna çatışma planı da diyebilirsiniz. Eşlerin çözüme varabilmesi için öncelikle birbirlerine düşüncelerini belirtebilmeleri gerekir. Bu durum partnerinizin bakış açısını anlama konusunda %95 işe yarıyor.
  5. Görünmez sınırlara saygı gösterin: Meşgul görünmese de eşiniz sadece düşüncelerinizi ve ihtiyaçlarınızı yazmanızı bekleyen boş bir beyaz tahta değildir. Örneğin eşiniz bir dizi seyrederken onun yanına gelip izlediği şeyi değiştirip kendi istediğinizi açarsanız bu hak ihlali olur. Önce izin almalısınız veya sorarak ortak bir yol bulmalısınız.
  6. Ne istediğinizi açıkça iletin: Eşiniz muhtemelen harika bir insan ancak bir zihin okuyucu değil. Ne istediğinizi ona ayrıntılarıyla açıklamalısınız. Örneğin “her iki günde bir akşam yemeğini senin planlamanı çok isterdim” gibi cümleleri “evi toparlamada daha fazla yardımcı olmak zorundasın” yerine tercih edilebilirsiniz. Yaşamın öyle hızlı bir akışı olabiliyor ki, partnerler birbirlerinin ihtiyaçlarını veya isteğini fark edemeyebiliyor. Bu yüzden nazikçe ona sormalı veya söylemelisiniz.
  7. Her şey başarısız olursa gülün: Eşinizle olmasa bile kendi kendinize motive olun. Gülmek büyük bir stres kesicidir. Bu yüzden güçlü bir mizah anlayışımız var.