Laksatif nedir ? Nasıl etki eder ?

Günümüzde hızlı yaşama rağmen hareketsizlik, düzensiz ve sağlıksız beslenme sindirim sistemini yavaşlatmakta ve birçoğumuzda kabızlığa neden olmaktadır. Kabızlık, yavaş bağırsak hareketleri ve dışkının bağırsakta zor ilerlemesi anlamlarına gelmektedir. Kabızlığın en sık sebepleri; lif yönünden fakir diyet, hareketiz yaşam, az sıvı tüketimi, yaşlanma, ilaçlar ve bazı hastalıklardır.

Aslında basit adımlarla iyi bir bağırsak sağlığına kavuşabiliriz: sağlıklı bir diyet, yeterli miktarda su içmek ve fiziksel aktivite bu yönde olumlu etkiler yapmaktadır.

Kabızlığa karşı 3 faktör

Lif (posa)

Lifli besinlerce zengin diyetle beslenmek kabızlığı önleyebilmektedir. The Enstitue of Medicine, yetişkin kadınların günde 25 gr, erkeklerin 38 gr lif tüketmesi gerektiğini söylemektedir. 50 yaş üstündeki yetişkinler için ise bu rakamlar daha azdır.

Lif yönünden zengin gıdalar: tüm tahıllı ekmekler, kabuklu çerezler, taze meyve ve sebzelerdir.

Lifler 2 tiptir: suda çözünebilen ve çözünemeyen. Çözünemeyen lifler suyu emerek (absorbe ederek) bağırsakta hacim oluşturur ve kabızlığa karşı yardımcı olurlar. Kepekli tahıllar, buğday kepeği, havuç vb. bazı bitkiler çözünemeyen lifler yönünden zengindir.

Su

Lifler etkilerini en iyi suyu absorbe ettiklerinde gösterirler. Dışkıyı daha yumuşak ve şişkin hale getirir, dışkının daha rahat hareket etmesini ve ilerlemesini sağlar; tabi bunun gerçekleşmesi için yeteri kadar su içilmelidir. Her gün 7-8 bardak su içilmesi önerilmektedir.

Egzersiz / aktif yaşam

Düzenli egzersizin örneğin günlük 30 dakikalık tempolu bir yürüyüş bağırsak hareketleri için faydalı olduğu bilinmektedir.

Tüm bu yaşam stili değişiklikleri kabızlığı önlemeye yardımcı olduğu gibi bazı kişilerde de ilaçlara (laksatifler) ihtiyaç duymaktadır. Farklı laksatiflerin farklı etki mekanizmaları vardır ve etkileri kişiden kişiye değişmektedir.

Laksatif etki nedir?

Laksatifler bağırsakları nasıl daha fazla çalıştırır?

Laksatifler farklı mekanizmalar ile bağırsak hareketliliğini, dışkının hacmini arttırarak ve sıvı içeriğini değiştirerek etki göstermektedir.

Temel laksatif çeşitleri:

  • hacim değiştirenler
  • osmotikler
  • stimulanlar (uyarıcılar)
  • yumuşatıcılardır

Hacim değiştirenler, sindirimi gerçekleşmeyen büyük şeker molekülleri içerirler ve bu özellikleri sayesinde su tutucu ve kitle/hacim etkisi yapıcı niteliktedirler. Bol su ile alınmaları gerekir, aksi takdirde kabızlığın şiddetini artırabilirler. Kepek ve psyllium en yaygın hacim değiştirici laksatiflerdir.

Osmotik laksatifler, bağırsaktan emilmedikleri için su tutarak ve bağırsak içinde osmotik basıncı artırarak bağırsak hareketlerini artırırlar. Ağızdan alındıktan sonra 2-3 saat içinde etki ederek en hızlı çalışan laksatiflerdir. Bazı yaygın osmotik laksatifler polietilen glikol, magnezyum sütü ve laktuloz içermektedir.

Stimulant (uyarıcı) laksatifler, temel etki mekanizmaları bağırsak hareketlerini uyaran sinirlere etki ederek bağırsak hareketlerini artırmalarıdır. Devamlı kullanımları potasyum düşüklüğü ve tuz birikimine neden olabilmektedir. Uyarıcı laksatifler aloe vera, cascara, senna bileşiği, bisakodil ve hint yağı içermektedir.

Dışkı yumuşatıcılar, sıvı içeriğini arttırarak ve yağlandırarak dışkının bağırsak hareketleriyle daha kolay hareket etmesini sağlamaktadırlar. Bu gruptaki ilaçlar laksatiflerin içinde genellikle ilk seçenek olmamaktadır. Tek başına etkinlikleri olduğuna dair yeteri kadar kanıt bulunmamaktadır. Diğer laksatif tedaviler yetersiz kaldığında tedaviye eklenmeleri önerilmektedir. Dokusat sodyum ve dokusat kalsiyum yaygın olarak kullanılmaktadır.

Laksatiflerin dışında lavmanlar, genellikle dışkılamanın diğer laksatiflerle sağlanamadığı kabızlık durumunda kullanılırlar. Ancak hastanın acil rahatlama ihtiyacına göre veya tıkaç oluşumunu önlemek için her zaman tedavide son sıralarda olmayabilir.

Laksatiflerin kullanımı hakkında araştırmalar neler söylüyor?

Yetişkinlerdeki Araştırmalar

Dört farklı laksatifin yetişkinlerdeki etkisini değerlendirmek için iki sistematik inceleme ve yirmi bir farklı araştırma analiz edilmiştir. Sonuçta hacim kazandıran (lifli) laksatiflerin ve osmotik laksatiflerin kabızlıkta fayda sağladığı görülmüş, ama lifli ve lifsiz laksatiflerin farklarıyla ilgili pek fazla kanıta ulaşılamamıştır. Araştırmalara göre hacim kazandıran laksatiflerin plesebo ile karşılaştırıldığında haftalık olarak bağırsak hareketini 1-2 defa arttırdığı görülmüş ve diğer laksatiflere göre daha iyi tolere edilebildiği düşünülmektedir.

Laksatiflerin çocuklara etkisi

Çocuklarda osmotik ve stimulant laksatiflerin etkileri ve yan etkileri incelenmiştir. Bir araştırmada yaşları 0-18 arasında değişen 2310 çocukta laksatifler ve pleseboların etkileri karşılaştırılmıştır. Polietilen glikol içerikli laksatifler yani osmotik laksatiflerin çocuklarda bağırsak hareketlerinin sıklığını arttırdığı görülmüş diğer laksatiflerlere göre daha az yan etkiye sahip olduğu görülmüştür. Bununla birlikte yumuşatıcı laksatifler 6 yaşın altındaki çocuklara önerilmemektedir.

Laksatiflerin riskleri nelerdir?

Laksatif yan etkileri bazı besin maddelerinin de emilimlerini etkilemekte ve kalp, kemik ilaçlarıyla etkileşime girebilmektedirler. Eğer uzun süreli laksatif kullanılırsa kolon motilitesini (hareketliliği) azalarak kabızlık artabilir. Uzun süreli laksatif kullanımı kanda elektrolit (kalsiyum, klor, magnezyum, potasyum, sodyum) dengelerini bozabilmekte, dehidratasyon (sıvı kaybı), böbrek hasarı, anormal kalp ritmi, halsizlik, konfüzyon (uyku hali), inme (felç) ve hatta ölüme sebep olmaktadır.

Hamilelerde de dahil olmak üzere hacim oluşturan (lifli) laksatiflerin daha güvenilir olduğu, stimulanların bunların yanında daha zararlı olduğu anlaşılmıştır. FDA’nın incelediği 54 vaka da reçetesiz satılan sodyum fosfat (osmotik) içerikli laksatiflerin zararlı olduğu görülmüştür. İncelenen otuz vakada ise bir çocuk ve on iki yetişkinin ölümüne neden olmuştur. FDA’ya göre içerisinde sodyum fosfat bulunan laksatiflerin doz miktarları aşılmamalı ve riskli hasta grupları bir hekime danışmadan kullanmamalıdır.

Ayrıca laksatif ilaçlar bir zayıflama aracı değildir ve bu amaçla kullanımı düşünülmemelidir.

doğal laksatifler

Doğal laksatifler

Sindirime ve bağırsak hareketlerine yardımcı bazı besinler vardır. Kabızlık sorunu yaşayanlar daha az yan etkisi olduğunu düşündüklerinden ve ne tükettiklerini bildiklerinden doğal laksatifleri tercih etmektedirler. Doğal laksatifler geniş çaplı araştırmalar yapılarak etkilerine bakılmamıştır ve genelde lif içeriklerinin fazla olmasıyla etki göstermektedirler. Bunlardan bazıları; aloe vera, chia tohumu, keten tohumu, yeşil lifli sebzeler, kuru kayısı, yüksek lif içeriğine sahip meyveler (kivi, elma, armut vb.), hindistan cevizi suyu, probiyotikli yiyeceklerdir. Aloe vera içerisinde uyarıcı bir madde olan anrakinon bulur hatta ABD’de laksatif olarak reçetesiz bir ilaç olarak kabul edilmiştir. Probiyotikli yiyecekler hakkında yapılan bir araştırmada bağırsak hareketlerini ve kasılma miktarını arttırdığı görülmüştür. Ayrıca acı biberler de laksatif etki oluşturmaktadırlar, bununla birlikte kabızlığa sıklıkla eşlik eden hemoroid durumunda önerilmemektedir.

Sonuç 

Pek çok nedenden dolayı bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkan kabızlık ve bağırsak tembelliği tedavisinde kullanılan laksatifler oldukça önemli bir sağlık kalemidir ve sık reçete edilen ilaç gruplarından biridir. Bu kadar çok kullanılan bir ilaç grubunun etkilerinin iyi bilinmelidir. Bu araştırma incelemeleri sonucunda aralıklı ve dikkatli laksatif kullanımının etkili, güvenli olduğu sonucuna varılmıştır. Doğal laksatifleri de kullanırken tam olarak nasıl etki ettiğinin bilinmediği de göz önünde bulundurarak kullanılmalıdır. Bir şeyin doğal olması her zaman en iyi olduğu anlamına gelmemektedir. Doğal laksatifler hakkında araştırmalar yapılmalı ve farmakolojik laksatiflerin uzun sürede nasıl etkilere sahip oldukları da incelenmelidir.

- İlgili konu: Kanserde kabızlık ve tedavi yöntemleri