0
Meme ve over (yumurtalık) kanserli hastaların çoğuna genetik test yapılmıyor

Meme ve over (yumurtalık) kanserli hastaların çoğuna genetik test yapılmıyor

Kanserler 3 ana nedenle oluşur: kalıtsal, ailesel ve sporadik

  • Kalıtsal kanserler, tüm kanserlerin %10-15 kadarını oluşturur. Önceden bu oranın %5 civarında olduğu düşünülmekte idi, fakat genetik bilimindeki gelişmeler ile kanserlerin altında yatan genetik değişiklikler daha iyi tanımlandı ve kalıtsal kanser genlerinin rolünün eskiden sanılandan daha fazla olduğu anlaşıldı (bakınız Her 8 kanserden 1’inin sebebi KALITSAL mutasyonlar). Kalıtsal kanser denilince akla ilk gelen kanserler şunlardır: meme, over, kolorektal, rahim, pankreas, mide ve prostat kanseri. Bir hatsa, özellikle 50 yaş öncesi bu kanserlerden birine yakalanırsa, kalıtsallık akla gelmeli, hasta ve ailesine genetik test önerilmelidir. 
  • Ailesel kanserlerin ise tüm kanserlerin %10 kadarını oluşturduğu tahmin edilmektedir. Ailesel kanserlerde, anne veya babadan aktarılan bir kanser geni değişikliği tespit edilemez, fakat o ailede belli kanserler topluma göre daha sık görülme eğilimindedir.
  • Sporadik kanserler, tüm kanserlerin %75-80 kadarını oluşturur. Bu kanserler, yaşam boyunca çevresel faktörlerle oluşan genetik değişiklikler nedeniyle oluşur. Sporadik kanserlerin temel sebepleri, önem sırasına göre yaşlılık, sigara, obezite, çeşitli virüs ve bakteri enfeksiyonları, alkol, güneşin ultraviyole ışınları ve kimyasal karsinojenlerdir. 

Yumurtalık kanserlerinin %25-30'u, meme kanserlerinin %10-15'i kalıtsaldır

Kalıtsal yumurtalık ve meme kanseri için test edilen genlerin sayısı son yıllarda arttı, ancak çoğu hasta genetik test olmuyor. Bu nedenle, Journal of Clinical Oncology'de yayınlanan bir çalışmanın sonuçlarına göre, klinik önemi bilinmeyen genetik değişiklik –  ki buna genetik biliminde VUS (variant of uncertain significance) denir –  sonuçları, özellikle azınlık toplumlar arasında yaygındır.

VUS nedir?

Belirsiz Öneme Sahip Değişken (VUS): Bazen bir genetik test, kalıtsal kanser genlerinde (örneğin BRCA1 ve BRCA2) daha önce kanserle ilişkilendirilmemiş ve genel toplumda nadir görülen bir değişiklik bulur. Bu tür test sonucuna "önemi belirsiz bir varyant" veya VUS denir, çünkü bu spesifik genetik değişikliğin zararlı olup olmadığı net bir şekilde bilinmemektedir. Bununla birlikte bugün VUS olarak tanımlanan bir genetik değişiklik, genetik verilerin birikmesi sonucu, gelecekte zararlı bir mutasyon olarak tanımlanabilir.

Çalışmanın detayları

  • Çalışmada, tamamı 2013-2017 yılları arasında tanı konulan 187.535 meme kanseri ve 14.689 yumurtalık kanseri hastasında genetik test trendleri ve sonuçları değerlendirildi.
  • Sonuçlar, yumurtalık kanseri olan hastaların sadece % 34'üne ve meme kanseri olan hastaların % 25'ine kalıtsallık için genetik test yapıldığı bulundu.
  • Test edilen gen sayısının her yıl % 28 artmasına ve VUS tespit oranlarının da belirgin bir şekilde artmasına rağmen, teste tabi tutulan hastaların sayısı her yıl yalnızca % 2 artmıştır.
  • Meme kanseri olan hastalar arasında, 2013'ün başlarında tanı alanların % 8,5'i VUS'a sahipken 2017'nin sonunda VUS tespit edilme oranı % 22'ye çıktı.

VUS sonuçlarının oranları, meme kanseri veya yumurtalık kanseri olan ırksal azınlık gruplarının üyeleri için beyaz hastalara kıyasla önemli ölçüde daha yüksek bulunmuştur. Çok değişkenli analiz, ırkı veya etnik kökeni yalnızca VUS sonuçlarının anlamlı bir öngörücüsü olarak tanımladı. Farklı etnik gruplarda VUS oranının fazla olması, daha önce bu toplumlarda daha az genetik test yapılmış olması ile açıklanabilir. Bu toplumlarda genetik test yapılma sıklığı arttıkça, VUS'ların zararlı genetik değişimler mi olup olmadığı netleşecektir.

Meme ve yumurtalık kanseri için zararlı mutasyonları çoğu 20 gende tanımlanmıştır. Çalışma yazarları, bu 20 gene özel odaklanmanın, özellikle ırksal veya etnik azınlık gruplarındaki hastalarda VUS sonuçlarını en aza indirirken klinik olarak ilgili patojenik varyant sonuçlarını maksimize edebileceğini açıkladılar.

Aşağıda, kalıtsal kanser genleri ve ilişkili kanserler görülebilir:
kalitsal kanser genleri ve mutasyonlari nelerdir 864963

Çalışmanın yazarlarına göre, kalıtsal kanserlerin daha iyi tanımlanması için, test başına daha fazla gen bakmak yerine, mevcut genlerin daha derinlemesine analiz edilmesine odaklanılmalıdır.

*

İLGİLİ KONULAR

Kimler kalıtsal meme kanseri için genetik test yaptırmalı?

Yumurtalık kanseri kalıtsal mıdır? Genetik risk faktörleri nelerdir?

Kalıtsal kanser taramanın (genetik testler) psikolojik etkileri

Kurian AW, Ward KC, Abrahamse P, et al. Time trends in receipt of germline genetic testing and results for women diagnosed with breast cancer or ovarian cancer, 2012-2019. J Clin Oncol. Published online February 9, 2021.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Meme Kanserinde Metastaz: Suçlu, Yaygın Bir Kalıtsal Gen Değişimi mi?

Meme Kanserinde Metastaz: Suçlu, Yaygın Bir Kalıtsal Gen Değişimi mi?

Yeni bir araştırma, meme kanserinin metastaz yapma riskinin kişinin doğuştan getirdiği genetik mirasla ilişkili olabileceğini ortaya...

BRCA1/2 Taşıyan Kadınlar İçin Pütürlü Meme İmplantları ve Lenfoma İlişkisi

BRCA1/2 Taşıyan Kadınlar İçin Pütürlü Meme İmplantları ve Lenfoma İlişkisi

Kanser Cerrahisi Sonrası Estetik, Genetik ve Güvenlik Dengesi Meme kanseri tedavisi sonrası meme rekonstrüksiyonu, yalnızca estetik değil,...

BRCA Taşıyıcılarında Karşı Memeye Koruyucu Radyoterapi: Cerrahiye Alternatif Bir Yol mu?

BRCA Taşıyıcılarında Karşı Memeye Koruyucu Radyoterapi: Cerrahiye Alternatif Bir Yol mu?

Kalıtsal Meme Kanseri, BRCA Mutasyonu ve Koruyucu Yaklaşımlar Meme kanseri, dünya genelinde kadınlarda en sık görülen malignite...

Yapay Zekâ Desteğiyle HER2 Düşük Meme Kanserinin Tanısında Yeni Bir Dönem

Yapay Zekâ Desteğiyle HER2 Düşük Meme Kanserinin Tanısında Yeni Bir Dönem

Meme kanserinde HER2 proteininin ekspresyon düzeyi, hastaların hangi hedefe yönelik tedavilerden yararlanabileceğini belirlemede kritik bir rol...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında