
Onkolojide 2016 Yılı: Başarılar ve Eksiklikler Üzerine Düşünceler
2016’da onkoloji alanında yaşanan en dikkat çekici gelişme, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in oğlunun beyin tümörü (GBM IV) nedeniyle yaşamını kaybetmesi sonrası Obama’nın 12 Ocak’ta duyurduğu Cancer Moonshot adı verilen bir programın başlatılmasıdır.
Bu programın amacı, araştırmalardan elde edilen veriler yerine “gerçek hayat”tan bilgi toplayarak, bilgisayar analizi yani biyoinformatik ile kanseri daha iyi anlamak olarak ifade edilmiştir. Başka bir deyişle kanserin iç yüzünü anlamak için yıllarca verilen uğraşın çok daha çabuk fark edilmesini sağlamak; bunun için de kanserle ilgilenen tüm çevrelerin işbirliği yapması… 10 yıllık ilerlemeyi 5 yılda gerçekleştirmek…
Kanser batı dünyasında yaşam kaybının önde gelen nedeni olarak kalp-damar hastalıklarını geride bırakmıştır. Bununla birlikte kanserden tedavi olmuş ve sağlıklı bir şekilde yaşamına devam eden kişilerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Bilim insanları, klinisyenler, sivil toplum kuruluşları ve politikacılar, kanserin tedavisi üzerine çabaladıkları ve fon bulmaya çalıştıkları kadar, tedavi görüp yaşamına devam eden kişiler için de araştırmalar yapmalı.
Geçtiğimiz yıl, yeni ilaç onayları konusunda öncü kuruluş olan Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA küçük hücreli dışı akciğer kanseri için yeni nesil immünoterapi ilaçlarına onay verdi. FDA ayrıca 40 yıl aradan sonra yumuşak doku sarkomu için yeni bir ilaç onayladı.
Hemen hemen her tür kanser tedavisi için elde edilen olumlu ilerlemelere rağmen, bakım-tedavi maliyeti, yaşam kalitesi ve coğrafi bölgelere göre farklı tedavi olanakları önemli sorunlar olmaya devam etmektedir.
Genetik ve bağışıklık sistemi (immün sistem) hakkında bilgimizin artmasıyla hedefe yönelik ve immün tedavilerde ciddi yol kat etmeye başladık. Ancak yeni nesil umut verici ilaçlar olan immünoterapilerin etkin oldukları gösterilen kanser türlerinde, neden bazı hastalarda çok işe yararken bazılarında zayıf kaldığı hala tam olarak aydınlatılmış değildir. Ayrıca bu immünoterapi ilaçları oldukça pahalıdır. Bu konu defalarca birçok yazıda dile getirildi. Hastaların bu ilaçları elde etmesi için daha makul yollar bulunmalıdır.
Ağızdan hap şekliden (oral) alınan kemoterapi ilaçlarının sayı ve çeşidinin her yıl artması, hastanın tedaviye uyumunun, hasta ve hasta yakınının onkolojik yönden eğitiminin önemini artırmış ve farklı bir boyuta taşımıştır.
Pediatrik (çocukluk çağı) kanserler en önemli tedavi başarıların elde edildiği kanser türlerinin başından gelmektedir. Birçok pediatrik kanser türünde tamamen iyileşmeyi ifade eden 5 yıllık ortalama sağkalım oranları %84’e ulaşmıştır. Tedavi olup yaşamına devam eden çocuklarımız için yaşam kalitesi, gittikçe artan bir problemdir. Özellikle bu yaş grubunda tedavilere bağlı yan etkiler, yaşam boyu sağlık sorunlarına neden olabilir ve giderek artan sayıda çalışma, kanser tedavilerinden kaynaklanabilecek uzun vadeli sağlık sorunlarını önlemenin en iyi yollarını araştırmaktadır.
Kanserle ilgilenen uzmanlar, en iyi tedaviye ulaşmak için sadece yeni etkili ilaçlar bulmak için araştırma yapmakla kalmamalı, kanser alanında neredeyse sürekli gelişen ve değişen bilginin de farkında olduklarından emin olmalılar. Bu nedenle, hem halkın hem de hekimlerin eğitimi, kanser tedavisinin mümkün olması için gereklidir.
Yeni ilaç geliştirme ve onay süreçleri, ve klinik araştırmalar kanser için çok önemlidir; ancak yine de kanser tedavisine doğru ilerlemek için hastanın bir bütün olarak ele alınması ve ihtiyaçlarının hissedilmesi gereklidir. Sağlık politikalarına yön verenler, onkologlar ve kanser alanında çalışan bilim insanları, kanserin yalnızca klinik olarak tedavi edilebilmesi değil aynı zamanda kanserleşme sürecinin (karsinogenezisin) de daha iyi anlaşılabilmesi için işbirliği yapmalıdır.
Jonathan Goodman.
A Year in Review: Reflections on Successes and Shortcomings.
cancertherapyadvisor.com