Rahim Ağzı Kanseri Aşısı, 62 Milyon Kişiyi Kurtarabilir
Rahim Ağzı Kanseri Aşısı
Serviks (rahim ağzı) kanserlerinin % 95'inden fazlasının sebebinin viral HPV infeksiyonu olduğu bilinmektedir. O halde serviks kanseri ile mücadelede en basit ve en etkili yol HPV infeksiyonunu önlemek olmalıdır. Elimizdeki en güçlü silah 2006 yılından beri etkili bir biçimde kullanılan HPV aşısıdır (bakınız HPV aşısının keşfi). Bu aşı 9 ile 26 yaş arasındaki kadınlara 6 aylık süre boyunca 3 doz uygulanır. Aşının erken yapılması güçlü bağışıklık için önemlidir ki bu yüzden hedef yaş 11-12 yaş olarak belirlenmiştir. Aynı aşı baş-boyun, anüs ve penis kanserinden korunma amacıyla erkeklere de önerilmektedir. Erkeklerde yaş aralığı 9 ile 21 olup, hedef yaş ise yine 11-12 yaştır.
HPV Aşısının Potansiyelini Ortaya Koyan Çalışma
Dünyanın en fakir ülkelerinden 78’i HPV aşılarını, serviks taramalarını ve kanser tedavilerini hızla uygularsa, önümüzdeki 100 yılda 74 milyondan fazla serviks kanseri vakasının ve 62 milyon ölümün önüne geçilebilir. Avustralya gibi yüksek gelirli ülkelerde başarılı tedavi rakamları görülse de, rahim ağzı kanseri hâlâ dünyada kadınlar için en yaygın dördüncü kanser ve bazı düşük gelirli ülkelerde ölümün önde gelen nedenidir. 2018’de dünya çapında 570.000 yeni rahim ağzı kanseri vakasının büyük çoğunluğu düşük ve düşük-orta gelirli ülkelerde yaşayan kadınlarda görülmüştü. - İlgili konu: Avustralya bu kanseri tamamen bitirmek üzere Kız çocuklarının aşılanması, iki kez rahim ağzı kanseri taraması ve girişimsel rahim ağzı kanseri tedavisine erişilmesi durumunda; rahim ağzı kanserinin görülme sıklığının % 97, buna bağlı ölümlerin ise % 99 oranında azaltılması mümkün olabilir. Bu sayede 74 milyondan fazla rahim ağzı kanseri vakası önlenebilirken, 62 milyon kişinin hayatının kurtarılabileceği söylenebilir. Bu konudaki çalışma üç farklı ekip tarafından bağımsız şekilde gerçekleştirildi ve birbirine yakın sonuçlar elde edildi. Ayrıca sonuçlar Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bünyesinde değerlendirildi. Avustralya rahim ağzı kanserinin önlenmesi ve tedavisinde öncülük etmiştir ve 2035 yılına kadar rahim ağzı kanserini bitirmeyi hedeflemektedir. Rahim ağzı kanserlerine ait tümör dokularında % 99,9 oranında HPV'ye (insan papilloma virüsü) ait gen parçaları saptanmaktadır ve bu hastalığın % 95’inden fazlasının nedeninin HPV olduğu düşünülmektedir. Avustralya, gelecekteki serviks kanseri oranlarını önemli oranda düşürmek için okullarda ücretsiz HPV aşısı programının öncülüğünü yapmaktadır. İngiltere’de yayınlanan bir çalışmaya göre ise 2018 sonu itibariyle - aşılama programının onuncu senesinde - 16 ila 18 yaş aralığında aşı yapılan kadınlarda HPV enfeksiyonu saptanmamıştır.
Düşük Gelirli Ülkelerle ABD’de Görülen Rahim Ağzı Kanserini Karşılaştıracak Olursak;
Malavi, dünya üzerinde en yüksek rahim ağzı kanseri oranına sahip yerdir. Güney Malavi’de Queen Elizabeth Merkez Hastanesi’nde (QECH) yapılan bir çalışmada, yeni teşhis edilen rahim ağzı kanserli hastalarda, hastaneye geliş, hasta yönetimi ve kısa dönem sonuçları gözlemlenmiştir. Buna göre; Malavi’deki kadınlarda en sık görülen kanser, serviks kanseridir ve kadın kanserlerinin %40’ından fazlasını oluşturmaktadır. Bu sebeple hastalık ve hastalığa bağlı ölümlerin ana nedenidir. Pek çok kanserin kayıt altına alınamaması ve ulusal bir ölüm sertifika sisteminin bulunmaması nedeniyle bu hastalıktan etkilenen kadınların sayısı ise tam olarak bilinmemektedir. İki kurum, Malavi Kanser Kayıtçılığı (MCR) ve Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) GLOBOCAN programı, önemli ölçüde farklılık gösteren tahminler yapmıştır. Buna göre rahim ağzı kanseri görülme sıklığı yıllık 100.000’de 75,9 yeni vakadır ve bu dünyadaki en yüksek rahim ağzı kanseri oranıdır. Aynı zamanda ölüm oranı da 100.000’de 49,8 ile yine dünya genelinde ilk sıradadır. 5 yıllık sağkalım sadece %2.9’dur. Bu oranı daha çarpıcı hale getirmesi açısından ABD’de 5 yıllık sağkalıma bakacak olursak % 68 gibi yüksek bir başarı oranı görebiliriz. Mayıs 2018’de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), rahim ağzı kanserinin ortadan kaldırılmasına yönelik küresel bir harekete geçme çağrısı yaptı. Bir modelleme çalışmasında önümüzdeki on yıl içerisinde Avustralya’da rahim ağzı kanserinin bir halk sağlığı sorunu olmaktan çıkarılabileceği öngörülüyordu. Bu ümit verici zaman dilimi, insan papilloma virüsü (HPV) aşılamasının yüksek kapsamının ve Avustralya'da yüksek tarama yapılmasının birlikteliğinin sonucuydu. Bununla birlikte Çin’de nüfus tabanlı rahim ağzı kanseri taraması yakın geçmişten, 2009’dan, beri mevcuttur ve 2016 yılında HPV aşısı onaylanmıştır. Bununla birlikte kadınların rahim ağzı kanseri yönünden taranma oranı % 21.4’tür ve HPV aşılamasının kapsamı zayıftır, çünkü aşı henüz ulusal aşı programına dahil edilmemiştir. Bu nedenle, Çin’deki rahim ağzı kanserinin ortadan kaldırılması, Avusturalya’dakinden daha fazla çaba ve daha uzun zaman gerektirecektir. THE LANCET Public Health’te yayımlanan çalışmada ekip, yaptıkları modellemede Çin için 2100 yılına kadar rahim ağzı kanseri görülme sıklığını tahmin etmeyi ve bu kanser türünü ortadan kaldırmak için bütçe çalışma stratejilerini değerlendirmeyi amaçlamıştır.
Yukarıdaki Grafik: Çin’de yeni stratejilerin uygulanması doğrultusunda 2015 – 2100 yılları arasında yaşa göre rahim ağzı kanserinin görülme sıklığının modellenmiş ifadesi. Yaşlanma, kentleşme ve cinsel aktivite eğilimleri göz önüne alındığında, mevcut stratejilerin değişmemesi durumunda Çin’de rahim ağzı kanseri görülme sıklığının 2015 – 2100 yılları arasında üç katına çıkacağı öngörülmektedir. Ancak yapılan modellemeye göre Çin, 2020’den itibaren 12 yaşındaki kızları aşılamaya ve kadınlar için geniş bir tarama aralığı belirleyerek nüfus tarama kapsamını genişletirse, rahim ağzı kanserini ortadan kaldırabilir. Ve bunu ayırmış olduğu bütçeyi artırmasına gerek kalmadan 2070’in ilk yıllarına kadar başarabilir. Çin’de rahim ağzı kanserinin mevcut görülme sıklığı senelik 100.000 kadında 4’ün biraz altındadır. Yapılan modellemeye; bu oranın artışını önlemek için kentsel veya kırsal bölgelerde yaşayan, cinsel etkinliği yüksek veya düşük, her yaştan katılımcı dahil edilmiştir. Rahim ağzı kanseri öncüsü oluşumlar ve bu kanser türü için yüksek riskli 14 HPV suşu (tip 16, 18, 31, 33, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59, 66 ve 68) çalışmaya dahil edilmiştir. Mevcut stratejilerin devam etmesi durumunda, 2100 yılına kadar, rahim ağzı kanseri görülme sıklığının 2015 yılına kıyasla üç katına çıkacağı öngörülmektedir. Değiştirilmiş stratejiye göre kentsel ve kırsal bölgedeki 12 yaşındaki kızların en az % 95’inin aşılanması ve 45 yaşındaki kadınların en az % 90’ının bir kez taranması hedeflenecektir (tarama oranı kentsel kesimde % 90, kırsal kesimde % 33 düzeyindedir). Çin’in kırsal ve kentsel kesimlerinde sabit bir bütçe ile yeni stratejinin benimsenmesi durumunda modelleme; kentsel kesimde 2072’de (2070-2074), kırsal kesimde 2073’te (2071-2075) rahim ağzı kanserinin büyük olasılıkla ortadan kaldırılabileceğini öngörmektedir. Tabii çalışmanın bazı zayıf kısımları da mevcuttur, kanser kayıtlarının iyi tutulmadığı bölgelerde modelleme yapılması son derece zordur ve toplam nüfusu temsil edememektedir. Çin’deki rahim ağzı kanseri tarama kapsamı diğer ülkelere göre düşük kalmaktadır, buna karşın 2020’de yeni stratejinin benimsenmesiyle 50 yıllık bir süreçte rahim ağzı kanserinin bitirilmesi hedeflenmektedir. Sonuç olarak, tüm bu göstergeler ve öngörüler, ülkelerin şu anda sağlık üzerine yaptıkları ve yapacakları yatırımları şekillendirmeleri için önemli verilerdir. Tabii her ülkenin kendi aşılama, tarama ve tedavilerinde ayrı zorlukların da olacağı açıktır. HPV ve serviks kanseri ilişkisi, bazı kanserlerin önemli ölçüde önlenebileceğini göstermesi bakımından da oldukça önemlidir.
Changfa Xia, Shangying Hu, Xiaoqian Xu, Xuelian Zhao, Prof Youlin Qiao, Nathalie Broutet, et al.
THE LANCET Public Health, 01 Sep 2019.