Dijital Ayak İzi Takibiyle COVID-19 için çözüm arayışı – Hangi ülke vatandaşını nasıl izliyor?

COVID-19 ve Dijital Haklar

Konuyla ilgili önceki yazımızda cep telefonlarından elde edilen verilerin, yeni tip koronavirüse bağlı gelişen COVID-19 hastalığı araştırmalarında önemli bir yeri olduğundan bahsetmiştik. Fakat bu çalışmaların dijital verilerin kullanımına dair etik ve yasal sorunları da beraberinde getirdiğini söylemiştik. Bu durum kullanıcıları dijital hakların ihlali ile karşı karşıya getirmektedir.

Dijital hak nedir

Dijital hak; kişilerin dijital medya ortamında bilgisayar, telefon ve diğer cihazlar yoluyla bilgiye erişme, içerik oluşturma ve oluşturduğu içeriği yayımlama özgürlüğünü ifade ediyor. Bu hakkın kapsamına giren başlıklar ise şunlardır:

• Özel hayatın gizliliğinin korunması hakkı
• Kişilik haklarının ihlal edilmemesi hakkı
• Kişisel verilerin korunması hakkı
• İnternette düşüncenin ifade edilmesi hakkı
• İnternet yoluyla yönetime katılma hakkı
• İnternet üzerinden şikâyet hakkı
• İnternette lekelenmeme hakkı

İnternet ortamında bıraktığımız ayak izlerinin gizlilik politikalarına uyularak veya uyulmadan kullanılması sonucu dijital hakların ihlali söz konusu olabilmektedir. Dijital hak ihlalleri ile mücadele için her ülkede gerekli yasal düzenlemeler bulunmaktadır. Ancak dünya genelini sarsan ve insanlığı tehdit eden bu olağanüstü durumda bazı hükümetlerin yaklaşımlarında dijital hakkın korunmasının arka planda kaldığı söylenebilir.

COVID-19’un yayılmaya başlamasından beri dünyanın farklı bölgelerinde hükümetler virüsün yayılmasını yavaşlatmak için bir dizi dijital izleme, fiziksel gözetim ve sansür önlemleri uyguladılar. Bu uygulamalardan bazıları, münasip şekilde, zorunlu olarak ve yasalara uygun biçimde kullanılmış olabilir. Ancak bu uygulamalar yasama organları tarafından yeteri kadar değerlendirme yapılmadan acele edilmiş bir şekilde uygulamaya konmuştur.

Bu yazımızda COVID-19 ile mücadele sürecinde dijital hakların akıbetinden bahsedeceğiz ve bu konuya odaklanan bir dijital hak takipçisinin notlarına yer vereceğiz. Dünya genelinde dijital haklar için risk oluşturan girişimleri kronolojik özetini sunuyoruz.

31 Mart 2020 Güncellenmesi

Mart ayında, yeni tip koronavirüsün (SARS-CoV-2) yayılmasını durdurmaya yönelik olarak dünya çapında 21 yeni dijital izleme önlemi belgelendi. Bunlar hedeflenen kişiyi izleme uygulamalarından, toplu ve anonimleştirilmiş konum verilerinin kullanılmasına kadar çeşitlilik gösterdi (yazının sonunda "Google Mobil Hareketlilik Değişim Raporu" görülebilir). Ayrıca yalnızca mart ayında COVID-19’la ilgili 11 yeni sansür raporu ve 6 yeni fiziksel gözetim girişimi belgelendi.

Hangi ülkeler dijital izleme uyguluyor? Farklılıklar

Dünyanın farklı yerlerindeki hükümetler virüsün yayılmasını yavaşlatmak için önlemler aldıkça, birçok hükümet nüfuslarını izlemeye yardımcı olmak için dijital izleme girişimlerine yöneldi. Önlemler sokağa çıkma yasağı olan yerlerde vatandaşları izlemek için toplu mobil konum verilerinin kullanımını, virüslü kişilerin konumlarını tanımlamaya yardımcı olmak için tasarlanmış uygulamaları ve gelişmiş mobil izleme teknolojilerini içeriyordu. Dünyada kabul edilen dijital izleme önlemlerini kullanan ülkeler aşağıdaki gibidir.

ABD 28/03/2020

Wall Street Journal tarafından yayımlanan 28 Mart tarihli rapora göre:

“ABD’deki hükümet yetkilileri, koranavirüs pandemisi sırasında Amerika’daki insanların hareketlerini daha iyi anlamak için milyonlarca cep telefonundan elde edilen konum verilerini kullanıyorlar. Telefon sahibinin adı gibi bilgileri tanımlanmıyor. Yetkililerin koronavirüsün ülke çapında nasıl yayıldığının öğrenmesini ve elde edilen bilgilerin virüsün ilerlemesinin engellenmesinde yardımcı olması amaçlanmıştır.”

Amerika’daki verilerin mobil operatörler yerine mobil reklamcılık endüstrisinden ve Google'dan elde edildiği düşünülmektedir.

Brezilya 27/03/2020

27 Mart’ta ZDNet’ten gelen bir rapora göre: “Recife Belediye Başkanı, şehrin dışarı çıkma yasağına uyup uymadığını belirlemek için en az 700.000 akıllı telefonun izlendiğini söyledi.” Ayrıca rapora göre “Brezilya’daki hükümet, COVID-19’un yayılmasını yavaşlatmayı amaçlayan yasaklamalarla ilgili eylemeleri desteklemek için coğrafi konum takibi kullanan bir sistem geliştirmeye çalışıyor.” Bu sistem Brezilyalı bir girişim şirketi olan InLoco tarafından geliştirildi ve kullanıcılar “InLoco’nun, GPS’den 30 kat daha doğru olduğunu iddia ettiğini ve herhangi bir GPS veya işaret kullanmaya bir konum haritası aracılığıyla izlediğini söylediler.”

Güney Afrika 24/03/2020

Güney Afrika iletişim bakanı Stella Ndabeni-Abrahams gazetecilere şunları söyledi: “Sağlık bakanlığına yardımcı olmak amacıyla bildiğimizin söylenmesi ve virüsten etkilenen kişileri izlemek önemlidir. Belirli bir bölgede enfekte olmuş çok insan var. Telekomünikasyon endüstrisi, hükümetin bunu başarmasına yardımcı olmak için veri analizi hizmetleri sağlamayı kabul etti” dedi.

Bulgaristan 24/03/2020

Dr. Vesselin Bontchev’in tweet’ine göre, 24 Mart’tan itibaren Bulgar makamları, cep telefonu trafiğinin meta verilerini ve internet bağlantılarını mahkeme emri olmadan izleme gücüne sahip olacaklarını söyledi. Tweet’ine göre, “Fikir karantinadakileri izlemek, ancak bu sınırlama yasada belirtilmemiş”.

Pakistan 24/03/2020

Bir Pakistan vatandaşı, ülke çapında virüslü biriyle temasın olabileceğini bildiren bir mesaj aldığını açıkladı. Mesajda “son 14 gün içinde virüslü bir kişinin size temas etmiş olabileceği gözlenmiştir. Bu nedenle, sizden karantina yoluyla gerekli önlemleri almanız isteniyor.” yazıyordu. Önlemin sim kart konum bilgisi (CSLI) ve çağrı detay kaydı (CDR) veri toplama yöntemleri ile uygulandığı düşünülmektedir. Makale, “CDR analizi kullanılarak, onaylanmış bir COVID-19 hastası tarafından ziyaret edilen yerler ve aynı zamanda aynı civarda olan diğer kişilerin cep telefonu numaraları gibi ayrıntılar hastanın telefon verilerinden elde edilebilir” diye devam ediyor.

Rusya 23/03/2020

Rus Hükümeti, iletişim bakanlığına, virüslü kişilerle temasa geçtiği düşünülen vatandaşların izlenmesine yardımcı olmak için yeni bir irtibat izleme sistemi geliştirmesini emrini veren bir duyuru yayınladı. Meduza’ya göre, “sistem telekomünikasyon şirketlerinden belirli kişilerin coğrafi konum verilerini analiz edecek.”

Singapur 20/03/2020

Singapur’daki yetkililer tarafından COVID-19’un yayılmasını izlemeye yardımcı olmak için TraceTogether adlı bir uygulama yayınlandı. Uygulamanın web sitesine göre zaten 650.000 kullanıcısı olan uygulama, Devlet Teknoloji Ajansı ve Sağlık Bakanlığı tarafından geliştirilmiştir. Straits Times’a göre uygulama “kablosuz Bluetooth teknolojisi ile koranavirüs hastalarına yakın olan kişileri belirleyebilir.” TraceTogether tarafından yayınlanan bir videoya göre “Coğrafi konum verileri veya diğer kişisel veriler toplanmaz.”

- İlgili konu: Singapur, koronavirüs salgınında nasıl BAŞARILI oldu?

Hindistan 20/03/2020

20 Mart Cuma günü Reuters şunları söyledi: “Hindistan'da koronavirüs olduğundan şüphelenilen kişiler ellerine silinmeyen mürekkep ile damga vuruldu. Ayrıca cep telefonları ve kişisel verileri kullanılarak takip ediliyorlar.” Maharashtra ve Güney Karnataka'daki havaalanlarına gelen vatandaşlara uygulanan silinmez el damgaları, kişinin kendi kendini izole edeceği tarihi içerir. Reuters’ın yazısı “Güney Kerala eyaletinde yetkililer, koronavirüs hastalarının birincil ve ikincil temaslarını izlemek için telefon görüşmesi kayıtları, CCTV görüntüleri ve cep telefonu GPS sistemleri kullandılar” diye devam ediyor.

Polonya 19/03/2020

Polonya Dijital İşler Bakanlığı karantinadaki vatandaşlar için yeni bir uygulama başlattı. Uygulama, kullanıcılarını gün boyuncu rastgele zamanlarda coğrafi olarak konumlandırılmış bir selfie göndermelerini istiyor, böylece yetkililer karantina önlemlerine uyup uymadıklarını anlayabilirler. Kurala uyulmaması halinde kişiler 5.000 PLN para cezası alabilirler. Privacy International’a göre: “Sistem, hem kişiyi (yüz tanımlama kullanılarak) hem de konumunu belirler. Bu bir polis görevlisinin karantinadaki kişiyi ziyaret etmesiyle benzer bir uygulamadır.”

İngiltere 19/03/2020

Sky News, İngiltere hükümetinin kullanıcılarının konum verilerini analiz etmek için 02 numaralı majör mobil ağı ile çalıştıklarını bildirdi. Sky News’in yazısına göre, “Proje kullanıcıları takip etmeyecek ve bunu yapmak için tasarlanmayacak.” The Guardian tarafından aynı gün yayımlanan yazıda ise ülkenin en büyük mobil işletim şirketi olan EE, hükümet ile kullanıcı konum verilerini en iyi nasıl paylaşacaklarını tartıştıkları belirtildi. Gizlilik savunucuları bu tür kişisel verilerin büyük miktarlarda teslim etmenin, işler normale döndüğü zaman geri adım atması zor bir çizgiyi aştığından endişe ediyorlar.

Hong Kong 19/03/2020

Hong Kong’da tüm uluslararası yolculuklardan gelen bireyler virüsün yayılmasını yavaşlatmaya yardımcı olmak için 14 gün boyunca evde kalmalıdır. Yeni gelenleri takip etmek için yetkililer bir kullanıcının yerini kaydeden ve ilgili makamlarla paylaşabilen bileklikler sağlıyor. Karantina ihlallerinde kişi 6 ay hapis ve 25.000 HK para cezası alabilir.

İtalya 18/03/2020

Vodafone, 18 Mart'ta Oto'a COVID-19'un patlak vermesine yanıt vermek için beş maddelik bir plan başlattı. Basın bültenine göre şirket, İtalya'nın Lombardiya bölgesi için COVID-19'un yayılmasını engellemek için nüfus hareketlerini daha iyi anlamasına yardımcı olmak üzere zaten birleştirilmiş ve anonim bir ısı haritası üretiyordu.

İsrail 17/03/2020

İsrail Hükümeti rejimin cep telefonlarını izleyerek vatandaşları izlemesine izin verecek yeni gözetim önlemlerini onayladı. Aslında terörle mücadele operasyonlarına yardımcı olmak için geliştirilen teknolojinin, ülkedeki tüm cep telefonlarının fiziksel yerlerini izleyebildiği gibi çağrıları ve mesajları da izleyebileceği düşünülüyor. Filistinli vatandaşların dijital haklar gurubu olan 7amleh’ye göre, rejim vatandaşların kameralarına ve kulaklıklarına da erişebiliyor.

Almanya 17/03/2020

Almanya mobil operatörü olan Deutsche Telekom, Kullanıcıların anonimleştirilmiş konum verilerini hastalık kontrolü ve önlenmesinde sorumlu olan bir araştırma enstitüsü ve devlet kurumu olan Robert-Koch Enstitüsü’ne ilettiğini duyurdu.

Güney Kore 16/03/2020

16 Mart'ta Kore telekomünikasyon şirketlerinin ve kredi kartı şirketlerinin vatandaşlarının hareketini izlemeye yardımcı olmak için hükümete veri paylaştıkları bildirildi. The Guardian bir haberinde, Güney Kore’ de sağlık yetkilileri ve yerel bölge ofisleri tarafından gönderilen mesajların “kişisel bilgi yığılmasına ve sosyal damgalamaya yol açtığını” belirtti.

İtalya 14/03/2020

Almanya, İngiltere ve Avusturya gibi İtalyan mobil operatörlerin de toplu konum verilerini sağlık bakanlıklarıyla paylaştığı görülmüştür. Şu anda Çin'den daha fazla koronavirüs ile ilgili ölüm kaydeden bir ülkede virüsü kontrol etmek için, konum verilerinin yerel makamların vatandaşların kilitleme önlemlerine verdiği yanıtları izlemelerine yardımcı olması gerektiği düşünülmektedir. The Guardian’ın raporuna göre, 40.000’den fazla İtalyan’ın sokağa çıkma yasağına uymadığı tespit edildi.

Belçika 12/03/2020

Belçika hükümeti yerel mobil operatörlerinin anonimleştirilmiş verileri virüsün yayılmasını takip etmek için üçüncü bir tarafla paylaşmasına izin vereceğini doğruladı.

İran 03/03/2020

İran vatandaşları, Sağlık Bakanlığı’ndan yeni bir uygulama hakkında bildirim aldı. AC19 adlı uygulama, kullanıcıların hareketlerini rejimle paylaşmak için vatandaşların canlı konumlarını topladığı düşünülüyor.

Singapur 01/03/2020

Şubat ayının sonunda, Singapur Sağlık Bakanlığı virüsün kurbanları hakkında halka bilgi verdi. Bunu takiben, bu bilgiyi etkileşimli bir haritaya dönüştürdü, böylece vatandaşlar enfekte olanların yerlerini izleyebilecek. Harita hızla viral hale geldi ve ayrımcılık, damgalanma ve ağır dijital gizlilik ihlallerine yol açabileceği korkusunu artırdı.

Fiziksel gözetim uygulamaları

COVID-19’un yayılmasını yavaşlatmak için birçok hükümet giderek daha da kapsamlı fiziksel gözetim tedbirleri alıyor. Bunlar arasında ısı sensörleri ile donatılmış yüz tanıma kameralarının yerleştirilmesi, vatandaşların hareketlerini izlemek için kullanılan gözetleme dronları ve sokağa çıkma yasağı uygulamalarına yardımcı olmak için kapsamlı CCTV kamera ağları yer alıyor.

Avustralya 30/03/2020

Avustralya’nın 9 News gazetesi Batı Avustralyalı polis güçlerinin kilit önlemlerini uygulamaya yardımcı olmak için insansız hava araçları kullanmaya başlayacağını bildirdi. Makaleye göre: “Yanıp sönen polis ışıkları ve sirenlerle donatılmış insansız uçaklar, plajlarda, parklarda ve diğer alanlarda devriye gezmek için kullanılacak ve sosyal uzaklaşma kurallarına saygısızlık eden kişilere uyarı verebilecek.”

ABD 27/03/2020

Spectrum News NY1’den bir tweet’e göre New York Polis Departmanı kısıtlamaların uygulanmasına yardımcı olmak için havadan görüntüleri kullanıyor.

Belçika 26/03/2020

AB Komisyonu’nun Çevrimiçi İletişim Sorumlusu Raphael-Antonis Stylianou’nun bir tweet’inde 21 Mart’ta Brüksel’de gözetim uçağı kullanımını gösterdi.

İspanya 14/03/2020

Madrid Polis Gücü bir tweet attı: “Güvenliğinizi sağlamak için ihtiyacımız olan tüm araçları kullanmaktan çekinmeyiz.” Tweet ayrıca gözetim dronlarının videolarını da içeriyordu. Dronlar konuşmacılarla donatılmış ve vatandaşları evde kalmaya çağıran uyarılarda bulunuyordu.

Rusya 21/02/2020

Reuters, Moskova belediye başkanının insanların evde kalmasını sağlamak için yüz tanıma kullandığını açıkladığının bildirdi. Makaleye göre belediye başkanı web sitesinde şöyle yazdı: “Yüz tanıma sistemleri ve diğer teknik önlemler de dahil olmak üzere önlemler rejime uygun biçimde sürekliliğini koruyor." Bir rapora göre, 200’den fazla insanın karantina emirlerine uymadığı Güvenli Şehir adındaki gözetim sistemi tarafından tespit edildi.

Çin 20/01/2020

Çin’de dronlar, yüz tanıma sistemleri ve cep telefonu izleme gibi birçok gözetim önlemi bulunmaktadır. Ülkenin en büyük telekomünikasyon operatörlerinden ikisi olan Çin Unicom ve China Telecom, Wuhan'daki vatandaşlardan cihazlarına bağlamak ve daha etkili bir izleme sağlamak için kişisel bilgileri vermelerini istedi. Bunula birlikte, birçoğu bu yeni önlemlerin normalleşeceğine ve virüs azaldıktan sonra kullanımının aynı olacağından endişe duyuyor. Guangzhou merkezli bir aktivist olan Wang Aizhong'un The Guardian’a “Bu salgın şüphesiz hükümetin halkı daha fazla gözetlemesi bir vesile oluyor. Yetkililerin salgından sonra bunu devam ettirebileceklerini düşünüyorum.”

Sansür uygulamaları

Yeni koronavirüs salgını berberinde hakkında yapılan yanlış bilgilendirmeleri de getirmiştir. Yanlışlığı veya doğruluğu belli olmayan ve kasıtlı olarak yayılan bilgi, sosyal alanda bireyleri ve toplumları yanlış bilgilendirmek ve yönlendirmek amacıyla kullanılan en önemli araçlardan biridir. Bunu kontrol etmek için hükümetler ve sosyal medya platformları, çevrimiçi içeriği sıkı bir şekilde düzenlemeye ve uluslararası sağlık kuruluşlarından resmi gerçekleri ve rakamları bildirmeye çalıştılar. Ancak bazı hükümetler yazarları susturmayı ve bilgi akışını kontrol etmeye çalışan sansür uygulamalarını haklı çıkarma yolunu seçtiler.

İran 25/03/2020

Voice of Amerika’daki habere göre: “İran'da koronavirüs yayıldıkça yetkililer, gazetecileri ve sosyal medya kullanıcılarını taciz ederek, gözaltına alarak ve sansürleyerek bağımsız bir rapor içerecek şekilde hızlı ve agresif bir şekilde hareket etti.” Haberin devamına göre, "Tahran, resmi raporlarla çelişen veya sorgulayan gazetecileri sorguladı veya gözaltına aldı, hükümet rakamları dışında istatistik yayınlayanların tutuklanacağı konusunda uyardı ve haber merkezlerine sansür emirleri verdi." Ayrıca 2 Mart 2020’de İran’da Wikipedia’nın Farsça dil baskısına erişimi engelledi. Sebebi ise devletin koronavirüs salgınını ele almasıyla yanlış bilgi içerdiği düşünülmesi.

Tayland 25/03/2020

İnsan Hakları İzleme Örgütü Taylandlı yetkililerin “hükümetin COVID-19 salgınına verdiği tepkiyi eleştiren insanları dava etmek için “sahte haber” yasalarını kullandıklarını" bildirdi.

Rusya 25/03/2020

Gazetecileri Koruma Komitesi, Rus makamlarını virüsle ilgili medya yayınlarını sansürlemeyi durdurmaya çağıran bir bildiri yayınladı. Grubun açıklamasına göre: “Rusya'nın medya düzenleyicisi Roskomnadzor, bazı yazıların web sitelerinden ve sosyal medyadan kaldırılmasını emretti ve para cezalarıyla tehdit etti.”

Kamboçya 24/03/2020

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Kamboçya’da COVID-19 hakkında bilgi paylaştıkları için tutuklanan 17 sosyal medya kullanıcısını belgeledi. İnsan hakları gözlemcisine göre, tutuklanan ve sorgulanan 14 yaşında bir kız vardı çünkü “okulunda ve eyaletindeki olumlu COVID-19 vakalarının söylentileri hakkında sosyal medyadaki korkuları dile getirdi”.

Nijer 24/03/2020

Gazetecileri Koruma Komitesi tarafından 24 Mart'ta yayınlanan bir rapora göre, Nijer'deki yetkililer virüsle ilgili yorumları nedeniyle önde gelen bir gazeteciyi tutuklamıştı.

Uganda 23/03/2020

Dijital haklar savunuculuğu örgütüne göre, 23 Mart'ta Uganda'da COVID-19 ile ilgili içerik yayınladığı için bir sosyal medya kullanıcısı tutuklandı. Grubun raporuna göre: “Ülkenin telekomünikasyon düzenleyicisi olan Uganda'da COVID-19 davasını kaydettikten sonra Uganda İletişim Komisyonu (UCC) sosyal medya sansürünü sıkılaştırdı.”

Mısır 18/03/2020

18 Mart'ta Al Jazeera’nın haberi: “Mısır, bir İngiltere gazetesi ile İngiliz gazetecinin basın kimlik bilgilerini iptal etti ve New York Times Kahire bürosu şefini ülkenin koronavirüs vakaları hakkında 'kötü niyet' raporlaması üzerine sansürledi.”

Guardian'da Ruth Michaelson tarafından ülkedeki koronavirüs vakalarının sayısının resmi raporlamanın önerdiğinden daha yüksek olduğunu gösteren bir haber yayınlandı.

Singapur 16/03/2020

Washington Post, Facebook'un Singapur hükümeti tarafından popüler bir Facebook sayfasına yerel erişimi engellemesi emredildiğini bildirdi. State Times Review sayfası, sosyal medya devi tarafından verilen olumsuz bir kararla şirketin günde 14.000 doların üzerinde para cezasıyla karşı karşıya gelecekleri için sayfa hızlıca kapatıldı. Yetkililer, sayfanın koronavirüs salgını ile ilgili yanlış bilgi yaydığını iddia ettiler. Sayfa, açık sözlü ve eleştirel makaleleriyle tanınan tanınmış bir Singapurlu muhalif Alex Tan tarafından işletilmekteydi.

Çin 31/12/2019

Citizen Lab’ın yakın tarihli bir rapora göre, canlı yayın platformu YY, 31 Aralık 2019'da salgına ilişkin kelimeleri sansürlemeye başladı. WeChat ayrıca COVID-19 ile ilgili içeriği hızlı bir şekilde sansürlemeye başladı ve çalışmalarını şubat ayında genişletti. Citizen Lab'a göre: “Sansür kurallarının birçoğu geniştir ve virüsün isimlerini veya onunla ilgili bilgi kaynaklarını içeren mesajları etkili bir şekilde engeller. Bu tür kurallar hastalık bilgisi ve önleme ile ilgili hayati iletişimi kısıtlayabilir.” Uluslararası insan hakları savunuculuk örgütü İnsan Hakları İzleme Örgütü tarafından paylaşılan bir görüştür. Son raporları göre: “Çin hükümeti başlangıçta koronavirüs hakkında temel bilgileri halktan sakladı, bildirilmeyen enfeksiyon vakaları, enfeksiyonun ciddiyetini küçümsedi ve insanlar arasındaki bulaşma olasılığını reddetti.”

İnternet kısıtlaması

Access Now şunları yazdı: Dünya COVID-19’yayılmasıyla uğraşırken, insanların kendilerini korumasında güvenilir ve doğru bilgi en önemli araçlardan birisidir. Bununla birlikte, kritik sağlık bilgilerinin serbest akışına acil ihtiyaç duyulmasına rağmen, dört hükümet bazı bölgelerindeki internet erişimini kısıtlamaya devam etmektedir.

Etiyopya

Uzun süredir internet kesintileri yapan Etiyopya hükümeti ocak ayından bu yana Oromia bölgesinin erişimi kısıtladı.

Hindistan

Hindistan'ın Jammu ve Keşmir bölgelerinde vatandaşlar sadece 2G bağlantılarına erişebiliyor. Kısıtlamalar Ağustos 2019'da başladı ve bağlantılar yeniden kurulmasına rağmen, 2G'nin yavaş hızları kritik sağlık bilgilerinin akışını önemli ölçüde sınırlıyor. Aynı zamanda vatandaşların aşırı endişe dönemlerinde aileleriyle iletişim kurma yeteneklerini sınırladığı söylenebilir.

Bangladeş

Bangladeş hükümeti, 2019'dan beri mobil internet bağlantılarını kapattı ve mültecilerin Rohingya mülteci kamplarında SIM kart kullanılmasını engelledi. İnsan Hakları İzlem örgütüne göre, bu kısıtlamalar “kritik, insani ve acil durum hizmetlerini aksatıyor. Mülteci kamplarındaki internet erişimini kısıtlayarak, Bangladeş yetkilileri zaten savunmasız bir grubu daha büyük bir riske sokuyor.

Myanmar

İnternet, bugün devam eden şiddetli silahlı çatışmanın ortasında 2019'dan beri Rakhine ve Chin eyaletlerinin dokuz ilçesinde engellendi. Ülkedeki internet kısıtlamalarına devam ederek, en savunmasız olanların çoğu virüsle ilgili kritik bilgilere erişemeyecek. Myanmar'da internetin kapatılması dünyadaki en uzunlarından biri.

Genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, Avrupa ülkeleri bugüne kadar dijital izleme önlemlerini kullanırken, Asya’daki ülkeler dijital içeriği sansürlenmesi daha ön plana çıkıyor.

Sonuç

Sonuç olarak salgının başlamasından günümüze kadar iyisiyle kötüsüyle birçok yöntem denenmiş ve denenmektedir. Bunlardan hangilerinin işe yarayacağı zamanla ortaya çıkacaktır. Böyle dönemlerde farklı bilim alanlarının birlikte çalışmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk.

- TÜM KORONAVİRÜS YAZILARIMIZ -