Gece vardiyası / nöbet usulü çalışmak ve kanser riski

Gece vardiyası / nöbet usulü çalışmak ve kanser riski

Gece vardiyasında çalışan kişi sayısı her geçen gün artmaktadır. Şu anda çalışan her 5 kişiden 1’i gece vardiyasında çalışmaktadır. İnsanların neden gece vardiyasında çalıştıklarını öğrenmek amacıyla yapılan bir anketin sonuçlarına göre, zaman yönetimi ve ekonomik sebepler insanları gece vardiyasında çalışmaya yönlendiriyor. Fakat bu çalışma düzeni beraberinde bazı hastalıklar için artan bir risk getirebiliyor.

Akşam veya gece vardiyasında çalışan insanlar değişen yaşam tarzları ve biyolojik düzenleri sonucunda diyabet, kalp-damar hastalıkları gibi çeşitli kronik hastalıklar, obezite, hatta kanser ve bazı psikolojik rahatsızlıklara yakalanma riski normal saatlerde çalışan kişilere oranla daha fazla olduğunu düşündüren araştırmalar vardır.

Vardiyalı çalışma ve bazı hastalıkların risklerinin artmasının altında yatan anahtar mekanizmanın sirkadiyen ritim (biyolojik saat) olduğu düşünülmektedir. Sirkadiyen ritim, kısaca metabolizma ve enerji dengesi, protein ve hormon üretimleri, uyku gereksinimleri gibi vücutta oluşan tüm eylemleri düzenleyen bir mekanizmadır. Hem beyinde fizyolojik hem hücresel düzeyde genler tarafından düzenlenen sirkadiyen ritim mekanizmalarından söz edilebilir.

sirkadiyen saat fizyolojimizi bircok yonden etkiler 760514

Sirkadiyen saat vücut fizyolojimizi birçok açıdan etkiler: Bu saat uyku düzenini, beslenme davranışını, hormon salınımını, kan basıncını ve vücut sıcaklığını düzenlemeye yardımcı olur. Genlerimizin büyük bir kısmı saat tarafından düzenlenir.

- İlgili konu: 2017 Nobel Tıp Ödülü neden yine sirkadiyen ritme verildi?

Sirkadiyen ritim dış uyarılar tarafından etkilenebilir. Bu nedenle gece vardiyasında çalışan kişilerde bazı hastalıkların görülme riski daha fazla olduğu düşünülmektedir. Çünkü sirkadiyen ritme göre uyunması gereken zamanda çalışılması vücuttaki bazı dengeleri bozabilir ve bunun sonucunda bazı hastalıklar ortaya çıkabilir. Gece vardiyasında çalışan kişilerde diyabet oluşma riskinin artması, araştırmalarla daha kolay açıklansa da bu durum kanser için farklıdır, çünkü gece vardiyası ve kanser ilişkisi diğer hastalıklara oranla daha karmaşıktır. Bu nedenle bilim insanları geç saatlerde çalışan kişilere ait kanser görülme oranlarının, normal saatlerde çalışan kişilere kıyasla ne durumda olduğunu merak etmiş ve bu ilişkiyi anlamak amacıyla bazı araştırmalar yapılmıştır.

Nöbet usulü çalışma ve kanser ilişkisine dair çalışmalar sonucunda 2007’de Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC) sirkadiyen ritmi bozduğu için gece vardiyalarını muhtemelen karsinojen (Grup 2A) olarak tanımlanmıştır.

2007’den sonra bir grup İngiliz araştırmacı, gece vardiyasının özellikle meme kanseriyle olan ilişkisini inceledi. Sonuçları 2016 yılında açıklanan araştırmaya, 10 farklı çalışmadan toplam 1.4 milyon kadın dahil edildi ve sonuçta, gece vardiyasında çalışmayan kadınlarla karşılaştırıldığında, gece vardiyasında çalışan kişiler – hatta 30 yıl bunu yapsalar dahi – daha yüksek bir meme kanseri riskine sahip değildi. Fakat bu araştırma sadece meme kanserini kapsadığı için, “gece vardiyası kansere sebep olmaz” yargısı çıkarılamadı. Başka bir araştırma da fareler üzerinde yapıldı. Bu araştırmada ise fareler 12 saat aydınlıkta 12 saat karanlıkta çalıştırıldı. Karanlıkta uyanık kalması sağlanan farelerde akciğer adenokanseri, karaciğer kanseri ve malign melanom görüldü. Bir diğer araştırma sonucunda ise prostat ve koleraktal kanser ile gece vardiyası arasında bir ilişki gözlemlendi, fakat bu durumu kanıtlamak için çalışmalar yetersizdi. IARC 2019 toplantısında ise gece vardiyalı çalışma insanlar için Grup 2A karsinojen olarak kalmaya devam etti.

Gece vardiyasında çalışmanın, insanlar için kesin bir kanser yapıcı (Grup 1 karsinojen) olarak tanımlanamamasında en büyük etmen, gece vardiyasında artan sigara kullanımı, düzensiz beslenme gibi birçok çevresel faktörün bulunmasıdır. Bu nedenle gece vardiyası doğrudan kansere yol açabilir gibi bir sonuç şimdilik çıkarılamaz. Fakat bu elbette araştırılmaya ve aydınlatılmaya değer bir konudur ve gelişen biyoteknolojik yaklaşımlar sayesinde bu konu hakkında ileride daha kesin sonuçlar elde edilebilir.

IARC Monographs Vol 124 group.

Carcinogenicity of night shift work.

Lancet Oncol. 2019 Aug.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Kanser İlaçları Vücuttan Ne Kadar Sürede Atılır?

Kanser İlaçları Vücuttan Ne Kadar Sürede Atılır?

Kanser tedavisi sırasında kullanılan ilaçların vücuttan atılım süreleri, ilacın tipi, uygulanma şekli, hastanın böbrek ve karaciğer...

Kanser Tedavilerinde 30 Yılın Bilançosu – Neler Değişti ve ve Devam Eden Zorluklar?

Kanser Tedavilerinde 30 Yılın Bilançosu – Neler Değişti ve ve Devam Eden Zorluklar?

Kanser araştırmalarında ve tedavisinde son yıllarda kaydedilen olağanüstü ilerlemeler, milyonlarca yaşamı kurtarmaya devam ederken, kanser hâlâ...

2050'ye Kadar Kanser Salgınına Karşı Neler Yapılabilir?

2050'ye Kadar Kanser Salgınına Karşı Neler Yapılabilir?

Kanser, küresel sağlık sistemlerini ve toplumları etkileyen en büyük sorunlardan biri olarak karşımızda duruyor. Dünya Sağlık...

Yeni Bir Kanser İlacını Geliştirme Maliyeti 1.2 Milyar Dolar!

Yeni Bir Kanser İlacını Geliştirme Maliyeti 1.2 Milyar Dolar!

ABD pazarında yeni bir ilaç geliştirme maliyeti, hem ilaç geliştirme başarısızlıkları hem de sermaye maliyetleri dikkate...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında