Kanser Tedavisinin Sonunda Zafer Çanını Çalmayı Bırakmanın Vakti Geldi Mi?
ABD'de birçok onkoloji merkezinde, hastaların kanser tedavilerinin sonunda başarılarını simgelemek adına çaldıkları bir çan bulunmaktadır; fakat elde edilen yeni bilgiler bu durumun hastaları daha iyi hissetmelerini sağlamaktan ziyade, daha kötü etkiler yaratabileceğini göstermekte. Zafer çanını çalmanın yarattığı psikolojik etkiler üzerine yapılan ilk prospektif (ileriye dönük) kontrollü klinik çalışmaya göre, bu durum hastalarda aylar boyu kalabilen ve hatta kötüleşebilen tedavi ile ilişkili üzüntü duygularını yaşatmakta. Çalışmanın baş yazarı olan Dr. Patrick A. Williams ve arkadaşları, "Kanser tedavisinin son gününde bir çan çalmak iyi niyetle yapılan fakat kötü sonuçlar doğuran bir uygulamaya örnek gösterilebilir" yorumunda bulunuyor. Yazarlar makalelerinde durumu "Çanı çalmanın kanser tedavisi tarafından oluşan üzüntüyü güçlendiren bir duygusal uyarılma yarattığını ve ardından tedavinin değerlendirilmesini daha kötüleştirdiği hipotezini sunuyoruz" cümlesiyle belirtiyor. Bu yeni iddia, daha önceki; "çan uygulamasının hastaların kanser tedavisinin getirdiği genel üzüntüyü iyileştirmektedir", düşüncesiyle çelişmektedir. Bunun yerine, çalışmanın bulgularına göre bu durum bir flaş anı halini alarak terapi sırasında yer alan güçlü anıları ve sevimsiz duyguları bağlayan sinirsel yolları uyarmakta. American Society for Radiation Oncology tarafından sunulan bir açıklamada, Williams: "Tedaviyi tamamlamakla gelen iyi düşünceleri içeride tutmak yerine çanı çalmak, kanser tedavisiyle oluşan stresli düşünceleri içeride tutuyor gibi gözüküyor" yorumunda bulunuyor. Bununla birlikte Williams, kendisinin "çanın çalınması için genel yasaklama çağrısı yapmaya hazır olmadığını" söyledi. Ancak, kendisi kliniklerin “çan seremonisi abartmalarını” ya da hastaları çanı çalmaları için "motive etmekten" vazgeçmesi gerektiğini söylüyor; bununla birlikte ABD'de birçok onkoloji kliniği bunu yapmakta.
Amaç, Duyguların Uyarılmamış Halini Korumak Olmalıdır
Zorlu bir tedavinin sonu gibi olabilecek en kötü zamanlarda olan duygusal uyarılma, tedavi anılarının daha kötü olmasına sebep olmaktadır. Yazarlar, çanı çalmanın tedavi başlangıcında, yani tedavi ile ilişkili yan etkilerin oluşmasından önce daha iyi olabileceğini belirtiyor. Tedavi sonunda sade bir seremoni ya da küçük bir hediyenin daha "hoş" olabileceği düşüncesini de paylaşıyorlar.
- İlginizi çekebilir: Kanser tanılı sevdikleriniz için 7 güzel sevgililer günü hediye fikri Tedavi sonu, bundan sonraki riskleri (örneğin nüks / tekrar riski) konuşmak için en uygun zaman olabilir!
Tedavi Sonunda Çan Uygulamasını Değerlendiren İlk Çalışma
Araştırmada 163 hasta (77 çan çalan, 86 çan çalmayan kontrol bireyler) radyoterapinin son gününde bir anket doldurdular. Toplam üzüntü, en kötü üzüntü ve tedavinin sunduğu sıkıntı derecesi 11 puanlık bir puan ve sözel değerlendirme ölçeğinde sıraladılar. Bu üç değerlendirme sonucu elde edilen sonuçlarla her hasta için ortalama bir üzüntü puanı elde edildi. Genelleştirilmiş Kaygı Bozukluğu-7 ölçeği ile temel endişe seviyeleri elde edildi. Rutin takiplerde, hastalar aynı soruları içeren daha kısa bir anket doldurdular. Sonuçta, çan çalan grubun kontrol bireylerine kıyasla önemli derecede daha yüksek toplam üzüntü skorlarına sahip olduğu görüldü. Yüksek üzüntü skorları şu hasta alt gruplarında daha fazla idi;
- 60 yaşından büyük hastalara kıyasla 60 yaş ve altı hastalarda,
- erkeklere kıyasla kadınlarda,
- prostat veya idrar yolu kanseri tanısı haricinde başka bir kanser tanısı alan hastalarda,
- tesadüf sonucu tanı konulanlara kıyasla semptomlarla (belirtilerle) tanı konulan hastalarda,
- > 60 Gy radyoterapi dozu alanlara kıyasla <= 60 Gy doz alanlarda ve
- öncesinde ameliyat olan hastalarda
Çan Çalınmasına Karşı Düşünceler
Metastatik kansere sahip hastaların yakınları, zafer çanı seremonisine güçlü bir şekilde karşı. Metastatik hastalığa sahip hastalar için genellikle tedavi son bulmamakta ve başka hastaların tedavilerini bitirmelerinden ötürü çanı çalmaları öfke, içerleme veya depresyon gibi hisleri uyarabilir. Bu haberle ilgili yorumlar şu şekilde; "Kanser tedavilerini başarılı bir sonla bitiren hastalar kutlama yapmak için yeteri kadar fırsata sahip olacaklar, fakat mücadele eden hastaların yanında bir çan çalmak düşünceme göre sadece acımasızlıktır." "Annemin tedavi gördüğü merkezde, her hastaya tedavisinin sonunda beyaz bir gül verildi. Katlandıkları mücadelenin küçük ve dikkat çekmeyen bir ifadeydi…[fakat] hala mücadele edenlere saygıdan ötürü sessizdi." Ancak, bir çan destekçisi şu yorumu paylaşıyor: "Çalıştığım yerde her gün çanı duyuyorum ve her defasında gözlerimi yaşartıp içimi umut ve mutlulukla dolduruyor. Kanser tedavisinin bir parçası olmamasını düşünemiyorum." Bununla birlikte çan, bir çözümü simgelemektedir, fakat onkologlar olarak biliyoruz ki değişen nüks riskleri nedeniyle hastalara tamamen iyileştiklerini söylemek kolay değildir. Buna ek olarak, tedavinin sonunda yapılan, hastalara "hastalığa dair hiçbir kanıt yok" söylemi gibi, tedbirli ifadeler riski kontrol altına alınmış bir iddia gibi algılanabilir ve hastaların kanser tekrarı korkularını yaşamalarına sebep olabilir. Daha önemlisi, tedavi bitimi, gelecek riskleri konuşmak için en uygun anlardan biri olabilir. Bir başka kanser hastası nüksetme riski üzerinde durdu. Annals of Internal Medicine'da yer alan bir makalede, 4. evre meme kanseri tanısı konulan Mary Beth Schaeffer, damardan kemoterapi alırken zafer çanı seremonisini "sürekli" izlediğini belirtti. "Hasta çanı çalar. Hemşireler ve doktorlar katılır. Kutlamalar çoğalır! Fakat üçte biri hastalığın tekrar etmesi ile geri gelecek. Ve bana katılacaklar," diyor. JAMA Oncology'deki bir makalede, University of Minnesota Medical School’da bir öğrenci olan Kevin J. Gale, başka bir hastanın çanı çalması sonucu annesinin yaşadığı kedere değiniyor. 4. evre kolon kanseri, ve genelde metanetli olan kadın ağlamaya başladı. "Neden o da, ben değil?" diye sordu. Bu Gale’i bir anket oluşturmaya sürükledi. Kendisi Ulusal Kanser Enstitüsü aracılığı ile 62 kanser merkezine ulaştı ve 51’inin zafer çanına sahip olduğunu öğrendi. "Neden onkoloji klinikleri zafer çanını genelde terminal (son dönem) hastalarının yakınında olan kemoterapi odasına ya da lobiye yerleştirir ki?" diyor. "Üzüntü ve gözyaşları getirmesine rağmen bu kutlama geleneğini sürdürmek önemli mi? Neden bir kanser merkezi terminal hastalıklara sahip hastalarını kötü bir şekilde etkilemek ister?"
Time to Stop the 'Victory Bell' at End of Cancer Treatment? - Medscape - Feb 05, 2020.